Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kazandığı belediyelere kayyum atanması bir süredir Türkiye'nin gündeminde.
Son olarak “terör soruşturması” gerekçe gösterilerek görevden alınan Mardin'in Mazıdağı, Savur ve Derik ile Şanlıurfa’nın Suruç Belediyesi’nin başkanlarının yerine ilçe kaymakamları kayyum olarak atandı.
Son kayyum atamaları birlikte HDP’nin 31 Mart seçimlerinde kazandığı 69 belediyeden 3’ü Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere 24 belediyeye kayyum atanmış oldu.
İçişleri Bakanlığı’nın 19 Ağustos’ta geçici tedbir kapsamında Mardin, Van ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanları’nın yerlerine kayyım ataması üzerinden 89 gün geçti.
HDP’nin elinde 45 belediye kaldı. Kayyum atamalarının devam edibileceği konuşuluyor.
HDP 20 Kasım’da kayyum atamalarını görüşmek üzere Ankara’da geniş katılımlı bir toplantı düzenleyecek.
Toplantıya milletvekili, parti meclisi, merkez yönetim kurulu, belediye eş başkanları dahil demokratik kitle örgütleri ve HDP ile dayanışma içerisinde olan sendika ve sivil toplum örgütleri katılacak.
Kayyum atamalarının ortaya çıkardığı tabloyu değerlendirmek üzere yapılacak toplantıya “HDP’nin belediyelerden çekilmeli” önerisinin de görüşülecek.
Toplantıda ne karar alacağı bilinmiyor ancak görevden alınan belediye başkanlarının protesto eylemleri sürüyor.
O başkanlardan biri de 13 Kasım’da görevden alınan Tunceli’nin Mazgirt ilçesine bağlı Akpazar Belde Belediye Başkanı Orhan Çelebi.
Karara yönelik tepkisini oturma eylemi ile sürdüren Çelebi, Independent Türkçe’ye konuştu.
Bugünden itibaren belediyeye bağlı tüm mahallelerde halk toplantılarına başlayacaklarını kaydeden Çelebi, eylemlerini devam ettirip ettirmeme ile ilgili kararın HDP’nin 20 Kasım’da düzenleyeceği toplantının sonucuna bağlı olduğunu söyledi.
3 yıl 4 ay hapis cezası verilmiş dosyanın istinaf mahkemesinde yaklaşık iki yıldır bekletildiği aktaran Çelebi’ye göre görevden alınmanın hiçbir hukuksal dayanağı yok.
Görevden uzaklaştırmayla ilgili mahkeme kararının olmadığını, kayyum atamasının tamamen İçişleri Bakanlığı’nın dosyayı gerekçe göstererek yapıldığını ifade eden Çelebi, “Hakkımda kesinleşmiş bir ceza yok. Yeni çıkan torba yasaya göre dosya Yargıtay’a gidecek ve ceza 5 yılın altında olduğu için bozulacak. Geçen hafta Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı 2014-2015 sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek yeni bir soruşturma başlattı” dedi.
Sırrı Sakık ve değişik kesimlerden gelen “HDP belediyelerden çekilmeli” önerisinin de 20 Kasım’daki toplantıda görüşüleceğini kaydeden Çelebi, kitlenin nabzına hakim olan HDP’nin her öneriyi önemsediğini belirtti.
HDP'li belediyelere kayyum atamaları devam ediyor
“Kayyum atamaları insanların aklıyla alay etmektir”
Kayyum atamasının bir iktidar politikasını haline geldiğini savunan Çelebi, şu değerlendirmede bulundu:
İktidar seçimde alamadığını, sandıkta kendi lehine sonuçlandıramadığı seçimleri gasp etme yöntemleri ile alıyor. Bu aynı zamanda insanların demokratik hakkı olan seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldırmış oluyor. Türkiye nüfusunun yüzde doksanı hakkında soruşturmalar var. Mevcut AKP milletvekilleri, Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı dahil olmak üzere hepsinin hakkında soruşturma ve dava dosyaları var. Dava dosyalarını gerekçe göstererek HDP yöneticilerini görevden almak ya da belediyelere kayyum atamak insanların aklıyla alay etmek anlamına geliyor. Hiçbir hukuksal dayanağı yok. Direk İçişleri Bakanlığı’nın keyfi kararlarıyla bu darbeler yapılıyor.
Kayyumların kabul edilemez olduğunu ve bu yöntemle memleketin yönetilemeyeceğini söyleyen Çelebi, önceki dönemde yürütülen kayyum politikasının halka ne tür sonuçlar doğurduğunu örnek gösteren Çelebi, kayyumların kabul edilemez olduğunu ve bu yöntemle memleketin yönetilemeyeceğini vurguladı.
Seçme ve seçilme hakkının bilfiil ortadan kalktığını, tek söz ve tek iktidar politikasının kendini yeniden nüksedeceği anlamına geldiğini ileri süren Çelebi, “Dört yıl sonra seçim yapılacağını varsaysak bile 4 yıl kayyumla bir yeri yönetmek devletin işlemez hale gelmesi anlamına gelir. Belediyenin o bölgedeki halkı gerçekten mağduriyeti anlamına gelecektir. Kabul edilecek bir tutum değildir. Devlet kendisine güveniyorsa, sandığa çok güvendiğini iddia eden iktidar sonuçlarına katlanmak zorunda. Yeni seçim yapılsa yine aynı sonuç çıkacaktır” şeklinde konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HDPli belediyelere kayyum atanmasını "Tamamen yasal ve hukuki bir işlem" olarak savunmuştu.
© The Independentturkish
