Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile İyi Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun koruma polislerinin, İçişleri Bakanlığı'nın talimatıyla hiç bir gerekçe gösterilmeden geri çekilmesinin ardından bir grup emekli polis, CHP genel merkezine ve İstanbul İl Başkanlığı'na dilekçe göndererek Kaftancıoğlu'nu korumak için gönüllü olmuştu.
Kendilerini "Cumhuriyet’in emekli polisleri" olarak tanımlayan polisler, dilekçeye "Yasal hiçbir engelimiz yoktur. Halkımıza duyurulur" notunu da eklemişti.
Independent Türkçe, girişimi organize eden emekli başkomser Cevdet Şentürk’e ulaştı.
77 yaşındaki Şentürk, 1967 ile 1988 yılları arasında emniyette görev yapmış biri. Halen Emekli Polisler Derneği'nin bir üyesi olarak emekli polislerin hakları için mücadelesini sürdürüyor.
"Dokuz emekli polis gönüllü oldu, 70 gönüllü daha var"
Şentürk, toplam 9 eski polis olarak Kaftancıoğlu’nu korumak için başvurduklarını söyleyerek kendisi dışındaki arkadaşlarını; Fahrettin Kaya, Erol Kızılaraslan, Neşat Daban, Nihat Aydın, Hasan Ali Işık, Osman Şentürk, Ali Munzur ve Kemal Altun olarak açıkladı.
Dilekçeye imza veren emekli polisler, aynı zamanda sicil numaralarını eklemişler. Şentürk, girişimlerinin duyulmasının ardından en az 70 emekli polis arkadaşlarının daha aradığını belirterek şu iddiada bulundu:
Sitem ettiler, gönül koydular. Neden bizim böyle bir girişimden haberimiz yok. Biz de Kaftancıoğlu’nu korumaya gönüllüyüz dediler.
“Bizler eski Pol-Der üyeleriyiz”
Şentürk, Kaftancıoğlu’nu korumak için gönüllü olan emeki polislerin Atatürkçü, Cumhuriyetçi ve laik cumhuriyeti korumaya kararlı insanlar olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle devam ettirdi:
Bizler 1980 öncesi polisleriyiz. İmza atan arkadaşların tamamına yakını eski Pol-Der üyesi. Bizler polis haklarının çözümü için Pol-Der çatısı altında mücadele ediyorduk. O dönemde polis okullarında Atatürkçü, cumhuriyetçi bir şekilde yetiştiriliyorduk.
“Kaftancıoğlu’nun da hedef haline getirilmesine izin vermeyeceğiz”
Şentürk, Kaftancıoğlu’nun 12 Eylül 1980 öncesi sağcı militanlarca öldürülen aydın Ümit Kaftancıoğlu’nun gelini olduğunu hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
Bizim zamanımızda polisliğin bir tanımı vardı. Polis talep olmasını beklemeden güçsüzlerin acizlerin, muhtaç olanların, kadınların, çocukların yardımına koşardı. Canan Hanım, bir tıp doktoru, insanlara hizmet ediyor. Kayınbabası Ümit Bey’i 1980’de Taksim’de katlettiler. Yetmedi şimdi çok güzel siyaset yapan Canan Hanım’ı çekemeyenler şimdi entrika çeviriyorlar. Kayınpederi Ümit Kaftancıoğlu gibi Canan Kaftancıoğlu’nun da hedef haline getirilmesine izin vermeyeceğiz.
“Hiçbir talebimiz yok”
Cevdet Şentürk, Kaftancıoğlu’nu korumaya gönüllü olan polisler olarak hiçbir maddi ve manevi taleplerinin olmadığını belirterek, ruhsatlı silahlarının olduğunu ve Kaftancıoğlu’nu korumalarına yasak bir engelleri olmadığını kaydetti.
“Kaftancıoğlu arayıp teşekkür etti”
Emekli polislerin koruma talebine duyarsız kalmayan Kaftancıoğlu, Şentürk’ü arayarak şu sözlerle teşekkür etmiş:
Babalar kızlarını sürekli korur kollarlar, kızlar da babalarına saygı duyarlar. Bir baba şefkatiyle yaptığınız bu güzel davranışınızdan dolayı çok teşekkür eder, ellerinizden öperim.
Şentürk ihtiyaç hissedilmesi ve kendilerinden talep de bulunulması halinde göreve hazır olduklarını da ekledi.
Pol-Der nedir?
Pol-Der yani Polis Derneği, ilk temelleri 1970 yılında atılmakla birlikte kamuoyunda adını 17 Mayıs 1975 yılındaki genel kurulunun ardından duyurmaya başladı.
Polisin demokratik taleplerini, özlük haklarını iyileştirmeyi esas alan Pol- Der kısa zamanda güçlendi.
Genellikle sol görüşlü ve Atatürkçü polislerin katıldığı Pol-Der’in üye sayısı 1977'lerde 17 bine ulaşmıştı.
O zaman Emniyet’in tamamının mevcudunun 50 bin civarı olduğu düşünülürse neredeyse her üç polisten biri Pol-Der’e yakın bir çizgideydi.
Pol-Der’in karşıtı olarak da MHP’ye yakın polisler de Pol-Bir çatısı altında örgütlenmişti.
Zaman zaman her iki polis derneği arasında gerilimler yaşanıyordu.
Yine her iki dernek üyesi kimi polisler de karşıt fikirli grupların saldırılarında hayatını kaybetti veya yaralandı.
12 Eylül 1980 darbesinin ardından Pol-Der ve Pol-Bir kapatılırken özellikle Pol-Der’in yönetici kadrosu ya meslekten ihraç edildi ya da pasif görevlere çekilerek emniyet içerisinde etkisizleştirildi.
© The Independentturkish