IŞİD’in yeni lideri Kureyşli olduğunu şecereyle ispatlamak ve yüzünü göstermek zorunda!

Örgüt, yine Hz. Muhammed’in kabilesi Kureyş’e mensup olduğunu öne süren birini 'Halife' ilan etti! Yüksel, “Kureyş’ten ispat için ‘şecere’ şart!”, Akyıldız ise “Görüntü vermeli yoksa ‘Meçhul kişiden halife olmaz’ diyen IŞİD kendiyle çelişir” dedi

Fotoğraf: AA

IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi’nin İdlib’de ABD güçlerince öldürülmesinin ardından örgüt yeni liderinin adını Ebu İbrahim El Haşimi El Kureyşi olarak açıkladı.

Ebu İbrahim’in “yeni halife” olduğu iddia edilirken, Ebu Hamza El Kureyşi’nin de sözcü olduğu belirtildi.

IŞİD, öldürülen lideri Ebubekir Bağdadi’nin de Hz. Muhammed’in de mensubu olduğu Kureyş kabilesinden olduğunu iddia etmişti.

müfid yüksel.jpg
Müfid Yüksel / Fotoğraf: Kişisel Facebook sayfası

 

“İddia tiyatrodan ibaret!”

Örgüt yeni lider ve sözcüsünün de yine Kureyşli olduğunu iddia ediyor.

Peki bu kişilerin kendilerinin Kureyş kabilesinden olduklarını iddia etmesi ne kadar gerçekçi bir durum?

Araştırmacı yazar Müfid Yüksel’e göre yapılan açıklama tiyatrodan ibaret. Örgüt kendisine bir güç ve meşruluk kazandırmak için bu iddiada bulunuyor.

“Peygamber soyundan gelindiği iddialarının ancak yüzde 1'i doğru!"

Hz. Muhammed’in “Soyunu yalandan bana nispet eden cehennemde yerini hazırlasın” dediğini hatırlatan Yüksel, tarih boyunca olmadıkları halde Peygamber soyundan olduğunu iddia eden çok kişilerin ortaya çıktığını söyledi.

Günümüzde bile İslam dünyasının her yerinde bu iddiada bulunanlar var. Hz. Muhammed’in soyu torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin üzerinden yürümüştür. Hz. Hasan soyundan gelenlere Şerif, Hz. Hüseyin soyundan gelenlere ise Seyyid denir. Ancak bu iddiada bulunanların doğruluk oranı yüzde 1’i geçmez. Çünkü öncelikle ya bunu güvenilirliği kanıtlanmış kadim şecere (soy ağacını gösterir belge) ile kanıtlamak zorunda ya da Peygamber soyundan geldiği bilinen bazı köklü ailelere mensup olması gerekiyor. Yoksa her önüne gelen aynı iddiada bulunur.

Piyasada çok sayıda uydurma şecerenin de olduğunu ifade eden Yüksel, Osmanlı döneminde bu karmaşanın önüne geçmek amacıyla Nakibul Eşref adlı kurumun bulunduğunu ve şecerelerin incelenerek peygamber soyundan olduğu net belli olan ailelerin kayıt altında tutulduğunu belirtti.

Yüksel, günümüzde bu şecereleri kayıt altında bulunduran bir kurumun bulunmadığını da ekledi.

bağdadi.jpg
Ebubekir Bağdadi / Fotoğraf: AA

 

IŞİD, Bağdadi için bir şecere iddiasında bulunmuş!

Radikal dini hareketler üzerine araştırmalar yapıp, yayınlar çıkaran Küresel Kitap Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Osman Akyıldız, IŞİD’in Ebubekir Bağdadi’yle ilgili olarak bir şecereyi açıkladığını söyledi.

Örgütün şeri kadılarından Türki El Binali tarafından kaleme alınan ‘Ellerinizi Bağdadi’ye biat için uzatın’ adlı kitapta Bağdadi’nin Kureyş kabilesinden olduğunu iddia eden bir şecere de yer almıştı.

Kureyş kabilesine dayandırma gayreti bir hadisten kaynaklanıyor

IŞİD’in liderlerinin Kureyş kabilesinden olduğunu iddia etmesi ise bir hadisten kaynaklanıyor. Akyıldız bunu şöyle açıkladı:

Buhari’de geçen ‘Hilafet Kureyş'tendir’ diyen bir hadis vardır. Bu hadise göre halife Kureyş’te olmak zorundadır. Ancak tarih boyunca alimler bunu şöyle anlamışlar. Şayet Kureyş kabilesine mensup ehil biri varsa başa geçer ama öyle biri yoksa herhangi biri de geçebilir. Gerçekten Abbasiler döneminden sonra hiçbir Kureyşli halife olamadı. Osmanlı, Kureyşli değildi.

osmanakyıldız.jpg
Osman Akyıldız / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

“Yeni IŞİD lideri halifeliğini ispat için ortaya çıkmak zorunda!”

IŞİD’in El Kaide’yi en çok suçladığı noktanın Taliban lideri Molla Ömer ölmesine rağmen ona biati sürdürmeleri ve insanları Molla Ömer ölmemiş gibi yanıltmaları olduğunu iddia eden Akyıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

IŞİD meçhul şahsın hilafeti olmaz diyordu. Bundan dolayı Ebubekir Bağdadi, Musul’da cemaatin önüne çıkıp görüntülü olarak vaaz verdi. Taraftarlarına toprağımız, devletimiz var, halifemiz de zuhur etti, görüntü verdi, üstelik takva ilim sahibi diyerek biat çağrısında bulundular. Ancak şimdi açıkladıkları Ebu İbrahim El Haşimi El Kureyşi’yi kimse tanımıyor. Haşimi adını Peygamberimizin büyük dedelerinden Abdülmenaf’ın oğlu Haşim’in soyundan gelenler kullanıyor. Şimdi bu kişinin Ebubekir Bağdadi gibi ortaya çıkması lazım ama çıkacağını sanmıyorum.

Yeprem: “Dini anlamda halifeliğin özel bir anlamı yok”

İlahiyatçı Prof.Dr. Saim Yeprem ise İslam’da halifeliğin ya da devlet yönetimin mutlaka Kureyşlilere ait olduğuna dair bir hususun olmadığını bu konuda sadece uydurma bir rivayet bulunduğunu belirtti.

Yeprem, şunları kaydetti: 

Olsa bile bir an için yani o günkü koşullar için geçerli olduğu söylenir. Dini anlamda halifenin özel bir anlamı yok. Halife demek halef selef kelimesinden gelir. Yani bir göreve atanan kişi sonradan atacak kişinin halefi, o kişi de selefidir. Halife’nin ya da daha açık tabirle devleti yöneten kişinin mutlaka Kureyş soyundan olması gerek diye bir şey yok.  Onlarca Müslüman devlet kurulmuş durumda çoğu da Kureyşli değil. Bu örgütün tamamen kendine taban bulmak için uydurduğu propaganda.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU