Boğaziçi Üniversitesi'nde 19 Mart 2018'de Afrin'de Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit düşen askerleri anmak için stant açan ve program düzenleyen bir öğrenci grubu ile üzerinde "İşgalin, katliamın lokumu olmaz" yazılı pankart açan bir öğrenci grubu arasında tartışma yaşandı. Protestocu 30 öğrenci hakkında silahlı terör örgütü propagandası yapmak suçlamasıyla dava açıldı.
Suçlama, örgüt propagandası yapmak
Davanın İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasında cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını sundu.
Mütalaasında, öğrencilerin attığı sloganların ve taşıdıkları pankartların Zeytin Dalı Harekatını gayrimeşru göstermeyi amaçladığını, sanıkların PKK jargonuyla sloganlar attığını ileri süren savcılık şu ifadeleri kullandı:
Sanıkların eylemlerinin, karşıda bulunan grubu tahrik edici nitelikte olması, kamu düzeni ve güvenliğinin bozulması için açık ve yakın tehlike oluşturması gözetildiğinde atılan sloganların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği bu haliyle iştirak halinde hareket eden sanıkların eylemleriyle PKK-KCK-PYD-YPG terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu işledikleri anlaşılmıştır.
‘AYM’nin barış akademisyenleri kararı bu davayla doğrudan bağlantılı’
30 öğrencinin ''terör örgütü propagandası yapmak'' suçundan cezalandırılmasını isteyen savcılık, sanıkların ayrı ayrı 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep etti.
Duruşmada söz alan sanıklar ve avukatları, mütalaaya ilişkin savunma yapmak için ek süre talep etti. Avukat Yıldız İmrek, “Biz mütalaaya ilişkin savunma hazırlamak için ek süre talep ediyoruz ancak iddia makamına da yeni süre verilmesini istiyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin barış akademisyenleri için verdiği karar bu davayla doğrudan bağlantılı. Biz sayın iddia makamına yeniden mütalaa hazırlaması için ek süre verilmesini talep ediyoruz” dedi.
Savunmaların tamamlanmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, mütalaaya ilişkin savunma için ek süre vererek duruşmayı erteledi.
Independent Türkçe
