Times of Israel: "Ankara'nın Suriye stratejisi İsrail'i zorluyor"

"İsrail, Türkiye'nin Suriye'de artan nüfuzuna alışmak zorunda kalacak"

Şubat ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriyeli mevkidaşı Ahmed Şara'yı ağırlamıştı (AP)

Türkiye'nin yeni Şam yönetimi üzerindeki nüfuzunun İsrail'e etkileri, Ortadoğu'da tartışılmaya devam ediyor. 

Times of Israel de bugün Nurit Yohanan imzasıyla "İsrail, Türkiye'nin Suriye'de artan nüfuzuna alışmak zorunda kalacak" başlığını taşıyan bir analiz yayımladı. 

Çevrimiçi gazetenin Filistin ve Arap dünyası temsilcisi, Beşar Esad sonrası dönemde Suriye'nin kaostan çıkmak için güçlü bir ülkeye ihtiyaç duyduğunu ve Türkiye'nin de bu pozisyona talip olduğunu söyledi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yohanan, "Erdoğan'ın Amerika'nın desteğini almasıyla, İsrail'in kırmızı çizgilerinde ısrar etmek dışında yapabileceği pek fazla bir şey yok" dedi. 

Nurit Yohanan, ay başında İsrail ordusunun Suriye'deki üç hava üssüne saldırı düzenlediğini ve Türkiye'nin buralarda faaliyet göstermeyi planladığı iddialarını hatırlattı. 

Saldırılar sonrasında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın "Suriye'de İsrail'le karşı karşıya gelmek istemiyoruz" dediği ve Tel Aviv'le bu konuda görüşmeler düzenlendiğini söylediği de anımsatıldı. 

Tel Aviv Üniversitesi'ne bağlı Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nden Gallia Lindenstrauss şu yorumu yaptı:

Türkiye, Suriye'ye İsrail'den daha çok özen gösteriyor ve meseleye de ona göre yatırım yapıyor. İsrail'in Suriye'deki çıkarları tamamen güvenlik odaklı. Bu da Ankara'ya üstünlük sağlıyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yla önceki günlerde Washington'da gerçekleştirdiği görüşmede Türkiye konusunda "makul davranma" vurgusu yaptığını hatırlatan Lindenstrauss, "İsrail'i Suriye'de daha minimalist bir yaklaşım benimsemeye zorluyor. İsrail yalnızca kırmızı çizgileri üzerinde ısrar edebilecek, İran'ın Suriye'nin güneyi üzerinden Hizbullah'a silah göndermesini engellemek gibi" dedi. 

Lindenstrauss, Türkiye'nin YPG'nin ağırlıkta olduğu ABD destekli milislerden oluşan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve IŞİD gibi örgütlere karşı sınırlarını korumayı, Suriye'nin yeniden inşasında önemli bir rol üstlenmeyi ve göçmenleri geri göndermeyi istediğini söyledi. 

SDG'nin geleceği meselesinin belirsizliğini koruduğunu belirten Lindenstrauss, Suriye'yle Türkiye arasındaki askeri anlaşmanın Esad yönetimiyle Rusya ilişkisine benzeyip benzemeyeceğinin henüz belli olmadığını işaret etti. 

Nurit Yohanan, Türkiye'nin Suriye'de muhalifleri ciddi bir şekilde desteklemesinin yeni Şam yönetimiyle ilişkilere de yansıdığını vurguladı. 

İlk aylarda Türkiye'nin Şam'la 93 zirve yaptığını, ikinci sıradaki Suudi Arabistan'ınsa yalnızca 34'te kaldığını bildirdi. 

Önceki aylarda Lazkiye ve Tartus'ta sivillerin de öldürüldüğü katliamları anımsatan Times of Israel, Suriye'deki bir Alevi'nin, Ankara-Şam ilişkisinden duydukları çekinceyi anlattığını aktararak yazıyı bitirdi: 

Erdoğan'ın Osmanlı İmparatorluğu'nu yeniden kurup Ortadoğu'yu domine etme vizyonuna sahip olduğuna inanıyorum. Daha ılımlı bir Sünni Arap gücü olan Suudi Arabistan'la daha yakın bir ilişkiye girmek, Suriye için daha iyi bir yol olabilir.


Independent Türkçe, Times of Israel, AA

DAHA FAZLA HABER OKU