CHP Genel Başkanı Özel, Çiğli Belediyesi’ni ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden adaylık sinyali verdiğinin anımsatılması üzerine, "Cumhurbaşkanı yeniden aday olmak istiyorsa bunun bir yolu var, Meclis'te 360 milletvekilinin seçimlerin yenilenmesi kararını alması lazım. Eğer varsa, biz varız. Hemen gelsin. İsterlerse bu hafta seçim kararını alabiliriz. Biraz zamana ihtiyacı varsa, 2025’in Ekim sonu, Kasım başını işaret etmiştik kendisine. Mart’ta yapmak istiyorsa Mart’ta, Ekim’de yapmak istiyorsa Ekim’de... Biz dünden razıyız, bugünden hazırız. Devir teslim için sabırsızlanıyoruz. Gelsin, aday olsun. Yok aday olacağım diyip sanki yeniden seçilme gücü varmış gibi gösterip kaçak dövüşmesin. Hemen grubuna talimat versin, kararı bu hafta alalım" ifadesini kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Rüyadan uyansınlar"
Özel, erken seçim için 2027 yılının ikinci yarısı için tarih verildiğinin anımsatıldığı bir başka soru üzerine, "O rüyada görülecek darı ambarı. Ancak aç tavuklar görür. Öyle 2027’ye falan milletin dayanacak gücü yok,millet aç, millet zorda, 14 bin 500 TL emekli maaşı vereceksin, sonra 2027’nin sonlarında falan... O güne kadar size orada kalmayı kim garanti ediyor da böyle bir şeye cesaret ediyorsunuz. O yüzden o darı ambarından çıksınlar, o rüyadan uyansınlar. Cesaretleri varsa, kendilerine güveniyorlarsa bu hafta içinde seçim kararı alabiliriz, hodri meydan" diye konuştu.
"Hızlı şekilde uyarılmaya ihtiyacı var"
Özel, AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Ömer İler'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Hz. Nuh'a benzettiğinin belirtilmesi üzerine, "Utanç verici çünkü geminin kaptanına ne atfettiği belli ama ahaliyi neyin yerine koyduğu da belli. Nuh gemisine tüm hayvanları kurtarmak üzere birisini alır. Ağzından çıkanı kulağı duyacak. Yeni başkanın hızlı şekilde uyarılmaya, belki de başlamadan bıraktırılmaya ihtiyacı var" ifadesini kullandı.
"MHP'deki kırılmayı takip etmeye devam edeceğiz"
Özel, MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak'ın terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan için "beyefendi" ifadesini kullandığının belirtilmesi üzerine, "Bunu herhangi bir muhalefet milletvekili ya da bir vatandaş sokakta söylese, milletvekiline fezleke, vatandaşın kapısına koçbaşıyla gelir sabahın köründe girerler. Eskiden 'Sayın Öcalan' diyenlere ağza alınmayacak lafları edenler, bu noktaya geldiler şimdi. O ifadenin sadece MHP’deki o milletvekiline mahsus ve bir dil sürçmesi olmadığını, bazı görüşmelerde çok daha üst düzey MHP’liler tarafından benzer ifadelerin sarfedildiğinden haberdarız. Bugün ispatlayacak bir şey yok ama zaman bu ifadelerin kimler tarafından nasıl kullanıldığını ortaya çıkaracak. MHP’deki bu kırılmayı hep birlikte zaman içinde takip etmeye devam edeceğiz” ifadesini kullandı.
Özel’den Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu sözlerine yanıt: Bir kelime daha ederse onu tarihte görülmemiş şekilde pişman edeceğim
Özel, CHP İzmir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen "Korkusuz Kentler Çalıştayı" katılarak konuşma yaptı.
Erdoğan’ın önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sözlerine yanıt veren Özel, "Suriye’yi konuşurken çıkıp dedi ki ‘Önceki genel başkanlarının Esad'ı neden desteklediğini biliyorduk malum sebeplerden. Ama şimdikinin neden Şam kalesine Türk bayrağı asılmasından rahatsız olduğunu anlayamıyoruz’ dedi. Bu sıradan bir cümle değil. Siyasette her şey olur da bu sözün içinde olmaması gereken bir şey var. O da, bir ülkenin vatandaşlarının, siyasetçilerinin, inançlarına, mezheplerine göre ayırıp siyasette rekabete bunları alet etmek. Ne Sayın Kılıçdaroğlu ne ben… Ne iç politika ne dış politikada din ve mezhep konuşmadık. Üç yere siyaset sokmadık. İbadethanelere, okula ve orduya siyaseti sokmadık, sokulmasına da hep itiraz ettik. Dış politikaya da asla böyle bakmadık. Sayın Kılıçaroğlu’nun inancını ve mezhebini hatırlatarak, onunla Esad arasında bağlantı kurarak, Suriye’deki tedirgin Arap Alevilerinin aklını karıştırıp Allah korusun onları hedefe koyarak… Çünkü, Esad-Kemal Bey üzerinden kurduğu mezhep vurgusunun Suriye’den doyulduğunu da bilerek çok tehlikeli bir işe kalkışıyor. Biz, hiç yapmadığımız, hep muhatap olduğumuz ama asla içine girmediğimiz bu tartışmaya bir kez daha sakın ha diyoruz. Bir kez daha Erdoğan’ın gözlerinin içine bakarak diyorum ki ‘Sus. Bu konulara bu iş bilmezlikle, bu hadsizlikle, bu lüzumsuz çıkarcılıkla önünü arkasını düşünmeden sakın girme. Bu vakitten sonra sessizliğini, sükutunu özürden sayacağım. Bir kelime daha ederse onu tarihte görülmemiş şekilde pişman edeceğim. Bu ülkede insanlar arasına mezhepçilik sokmana izin vermeyeceğiz bu tartışmayı burada bitiriyoruz. Nokta. Sakin bir daha kalkışma. İnandığını savunabilirsin ama inançları alet etmemelisin" ifadesini kullandı.
"Tayyip Bey o taraftaysa biz de bu taraftayız"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çiğli Belediyesi'nce tamamlanan Kent Lokantası ve eski eşi tarafından kurşunlanan ve ölümden dönen Özge Polat'ın isminin verildiği kent kitaplığının açılışına katıldı.
Özel, Çiğli’nin ilk kent lokantasının kasım ayında açıldığını, bugün ikincisinin açılacağını belirterek, "Bugün sıcak salonlarda atadığı kişilere kendisini alkışlatan Erdoğan, CHP’ye hakaret ve iftira etmeye devam etsin. CHP’nin kalesi İzmir’den sesleniyorum. Senin yoksullaştırdıklarına sahip çıkmak için 110'uncu kent lokantasını açıyoruz. Her gün 500 kişi 4 çeşit yemeği yarım çorba fiyatına yiyecek. Burada senin açıp da unuttuğun, sadece sayısıyla övündüğün üniversitelerden biri olan Katip Çelebi Üniversitesi var. Öğrencilerin barınmasını düşünmezsin, üç kuruş KYK kredisine muhtaç hale getirirsin, öğrencilere çorba dağıtmak isteriz ona da izin vermezsin. Ama o öğrencileri 4 kap yemeği yarım çorba fiyatına yemeye, onu da veremeyen için askıda yemek uygulamamız var. Askıda yemek kampanyasına katkı sağlamaya davet ediyoruz. İlk açılışı milletvekillerimiz yapacak" dedi.
"İzmir’e CHP’yi ilk seçimlerde iktidar yapmak ve İstanbul Sözleşmesi’ne hemen geri dönmek düşüyor"
Özel, İstanbul Sözleşmesi'nin imzalanmasının AK Parti iktidarında yapılan en iyi iş olduğunu belirterek, "Tayyip Erdoğan seçime giderken eski adı Hizbullah, adının tercümesi HÜDA-PAR olanlarla pazarlık etti. Doğuda kaybettiği yerlere HÜDA-PAR’ı koyma sevdasıyla İstanbul Sözleşmesinden bir günde çıktı. Kadın cinayetleri İstanbul Sözleşmesine ciddiyetle sahip çıkmadığı anlaşıldığında artmaya başlamıştı. Gitgide arttı. O mağdurlardan biri… Eşi tarafından saldırıya uğrayan, hayatını kaybedecekken hayata tutunan, mücadele eden ve ne mutlu bize ki kendi adına açılan kent kitaplığının açılışına gelen Özge Polat kardeşimiz buraya geldi. Bizimle şiddet mağduru ve erkek şiddetine direnen kadınlar adına onu yürekten alkışlıyoruz. Ne mutlu ki Özge bugün aramızda. Ama birçok esere adını verdiğimiz kadın mağdurlar aramızda değiller. Kadın erkek eşitliğine en çok inanan İzmir’e CHP’yi ilk seçimlerde iktidar yapmak ve İstanbul Sözleşmesi’ne hemen geri dönmek düşüyor. Buna söz veriyoruz" ifadesini kullandı.
Özel, kent lokantalarına iktidarın neden olduğu yoksulluk nedeniyle ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Tayyip Bey tarafını belirlemiş. Tayyip Bey bu parayı bulamadığı için… Emekli, asgari ücretli, çiftçi bu halde… Onlar bu halde olunca esnaf da bu halde. 2024 bütçesinde Tayyip Bey bir kalemde 701 milyar lira koymuş. Ne o? Vazgeçilmiş Kurumlar Vergisi. Büyük şirketler, yandaş müteahhitler, 5’li çete, 40 haramiler veriyor kurumlar vergisini. Tüm vatandaşlarımıza sesleniyorum. Çok övündükleri tünelleri, şehir hastanelerini, otobanları, havaalanlarını kamu-özel işbirliğiyle yaptılar. Bunu yapanlar, dünyanın parasını kazanıyorlar. Niye? Tünelden geçersen vatandaş veriyor, geçmezsen devlet ödüyor farkını. Havaalanında uçandan para alıyor, uçamayanın parasını devletten alıyorlar. Uçandan da kaçandan alıyorlar. Dünya para kazanıyorlar. 43 şirketin o kadar kazandığı paraya rağmen 40 haramilerin 37’si hiç vergi vermiyor. Yurt dışından aldığı krediyi öderken onu vergiden düşme hakkı verdiler. Bunlara ‘teşvik’ adı altında dünya kadar paramızı peşkeş çektiler, çekmeye devam ediyorlar. Vatandaşımız bilsin ki Tayyip Bey 40 haramileri tutmuyor olsa, emekliyi, asgari ücretliyi, çiftçiyi tutuyor olsa, onlar vergi verseler, o para bu tarafın bütün ihtiyaçlarına yetiyor. Ama Tayyip Bey’in tarafı o taraf. Tayyip Bey o taraftaysa biz de bu taraftayız" diye konuştu.
“Bu maaşlarla geçim yok. Geçim yoksa seçim var”
Özel, "Herkesin cebinden para çalan bir iktidarla karşı karşıyayız. Geçen yıl bir kumru 30 liraydı şimdi 60 lira. Geçen yıl hesap ettim en düşük emekli maaşıyla 333 kumru alınıyordu şimdi 241 tane alınıyor. Yani İzmir’in 92 kumrusunu emekli değil, Tayyip Bey yemiş. Geçen sene öğrenciye 2 bin lira kredi veriyordu. 30 liralık kumrudan 66 tane alınabiliyordu. Bugün arttırdım diye övündüğü krediyi 3 bin lira yaptı. Kumru 60 lira oldu. Öğrenci arkadaşım diyor ki '50 kumru ancak alınıyor’. 16 kumruyu öğrenci Mehmet yerine Tayyip Bey yedi. Öğrenciyi, emekliyi, asgari ücretliyi yoksullaştıran, insanların sorunlara bakmadan onların ihtiyacı olan parayı zenginlere verene Tayyip Bey’e kırmızı kart gösteriyoruz. Emekliyi düşünmeyen Tayyip Bey'e kırmızı kart! Asgari ücretliyi düşünmeyen Tayyip Bey’e kırmızı kart! Bu kırmızı kart hepimizin, emeklinin, emekçinin cebinde. Bu iktidardan memnun olmayan herkesi kırmızı kart göstermeye davet ediyorum. Bu maaşlarla geçim yok. Geçim yoksa seçim var. Dün yeniden aday olmak istediğini söylemiş. Hodri meydan diyorum. Bu hafta kararı alalım seçim yapalım. Emekliyi de emekçiyi de kurtaralım" ifadesini kullandı.
Independent Türkçe, ANKA