“Bazı engellemeler var, canımızı sıkan işler var” diyen İmamoğlu, “Konan bütün bu engellere rağmen, israftan kısacağız, bütçemizi doğrulukla, adaletle yöneteceğiz. Bereketi ve bolluğu bu şekilde kurumlarımıza taşıyıp, kreş açmaya devam edeceğiz, burs vermeye devam edeceğiz, yurtlarımızı açmaya devam edeceğiz…” ifadelerini kullandı. Başta Suriye olmak üzere, İslam coğrafyasında yoğunlaşan çatışmalı ortamlar ve savaşların nedeninin cehalet olduğuna vurgulayan İmamoğlu, “Bu savaş düzeninden kurtulmasının yegane çıkışı; akıldır, ilimdir, ilimdir, eğitimdir, öğretimdir" dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Üsküdar Belediyesi’nin, bir “Yuvamız Üsküdar” kreşinin açılışı, diğerinin de temelinin atılması için düzenlenen törene katıldı. Üsküdar Belediyesi içinde, personelin talebiyle açılan kreşi Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş ve Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler ile birlikte gezen İmamoğlu, vatandaşların yoğun katılım gösterdiği törende konuştu.
Yaptıkları her yatırımın temel amacının İstanbul'umuzun güzelleşmesi, modernleşmesi, refah seviyesinin artmasına yönelik olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Her yatırımımızın gönlümüzdeki ve zihnimizdeki yeri çok kıymetli, çok farklı. Ama buradan ifade edeyim; kreş başka bir noktada. Kreşe çocukların neşesini, o öğrenme arzusunu, o kendisini sınıfa kaptırıp arkadaşlarıyla bir arada olması, öz güveninin artması, inanılmaz bir kıvanç katıyor ruhumuza. Dolayısıyla kreşlerin her birisi, benim için kesinlikle, Sinem Başkanımızın da dediği gibi, mega projedir. Çünkü oradan çıkacak cevherleri, orada aldıkları eğitimle, yarınlarda ülkemize değer katacak çalışmalar yapacak olan o güzel çocuklarımızın yarınlarını hiçbirimiz tahmin edemeyiz. Her emeği geçene teşekkür ediyorum” dedi.
“Herkesin ihtiyaçlarına öncelik verdik, vermeye devam edeceğiz”
“Hizmetin ayrımcılığını hiçbir zaman yapmadık, yapmayacağız” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
Herkesin ihtiyaçlarına öncelik verdik, vermeye devam edeceğiz. Ve bunu yaparken; hakla, adaletle ve liyakatle yapmaya devam edeceğiz. Kaliteli hizmetler üretmeye devam edeceğiz. Özellikle bu kaliteli hizmet üretme konusunda, hizmet yarışında olan belediye başkanlarımıza gerçekten çok teşekkür ediyorum. Onlarla gurur duyuyorum. Hepimizin ortak amacı, bu bahsettiğim kriterlerle hizmet sunmak. Çocuklarımız hele hele. Çocuklarınızın eşitlenmesi… Benim 2019’un 31 Mart’ı öncesinde her meydanda söylediğim söz: Bu şehirde yaşayan her çocuğunuzun eşitlenmesi… Aslında çocuklarını eşitleyemeyen bir memleketin, adaleti sağlaması mümkün değil. Çocukların kalbi buruk hayata başlarsa, bunu tedavi edemeyiz. Çok zorlaşır. Ve her zaman söylüyorum; bu ülkenin çocukları eşitlenme karakterine, Cumhuriyetin kuruluşuyla başlamıştır. Cumhuriyet, milletini eşitleyen bir sistem olarak milletimize Mustafa Kemal Atatürk tarafından hediye edildiği gün itibariyle, bütün insanlarımız eşittir, eşit kalacaktır.
“Kreş atılımını başlattık”
Eşitlik şöyle bir şey: Vatandaşın her ne koşulda olursa olsun eğitim, sağlık ve bunun gibi temel hususlarda, kesinlikle ve kesinlikle hizmeti tam alabilmesini sağlamaktır. İster Anadolu'nun en ücra köyünde yaşayan bir evladımız olsun, ister İstanbul'umuzun Üsküdar'ında, Şişli'sinde, Sultanbeyli'sinde, Bağcılar'ında, Silivri'sinde yaşıyor olsun, her çocuğumuzun hayata eşit bir şekilde başlamasını sağlamak… Bugün oturduğumuz makamları ve bulunduğumuz mevkileri, size hizmet ederken, geçmişe dönüp baktığımızda, işte bize Cumhuriyeti ve demokrasiyi emanet eden o anlayışa ne kadar minnet duysak azdır. Minnet duyuyoruz, şükran diliyoruz. Elbette eksikleri tamamlamak bizlerin sorumluluğu. Her iş başlatılır ama geliştirilir, büyütülür. Bugün gelinen noktada, görevi aldığımız ilk günden itibaren; eksik ne var, vatandaşımızın güncel ihtiyacı ne, neyi nasıl tamamlayabiliriz, diyerek işlerimize yön verdik. İşte tam da bu yönüyle kreş atılımını başlattık.
“Bunun adı, milletin parasını millete vermektir”
Dile kolay; sıfır kreşti, şu anda 106 kreşimiz hizmette. 10 binin üzerinde çocuk, hayata eşitlenerek başlıyor. Ayda 2 bin 500 lira veriyor. Bugünün asgari ücretinin 7’de biri neredeyse. Ve birçok çocuğumuzun annesinin, babasının işsiz olması vesilesiyle, ücretsiz başlattığımız çocuklarımızla kreş yönetiyoruz. Bu nasıl büyük bir hizmettir biliyor musunuz? Sadece çocuğa değil; anneye, babaya, aileye, yuvaya, şehrimize, ülkemize… Onun için bunun adı nedir biliyor musunuz? Bunun adı, milletin parasını millete vermektir. Ve bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Şu anda 36 kreşimiz inşaat halinde. Bitmek üzere çoğu. Ve önümüzdeki yıl, yani birkaç hafta sonra içinde olacağımız yıl, tasarlanmış, başlamak üzere olan kreşlerimizle otomatikman sayımız, aslında 160’a yaklaştı. Gurur duyuyoruz. Her bir kreşle, bir metro kadar gurur duyuyoruz.
Hayırseverlere seferberlik çağrısı: “Bütün yurdumuzu kreşlerle donatalım”
O bakımdan İstanbulluları bu seferberliğe, ülkemizin her imkanı olan vatandaşımızı, aynen Esra Hanım ve ailesi gibi bu seferberliğe davet ediyoruz. Gerçekten bundan daha kutsal bir hizmet yok. Yaradan’a en güzel dualarımızdan biridir, ‘İnsanı severiz Yaradan’dan ötürü’ deriz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.’ Bu, bizim devlete ve insana bakışımız. İnsanı yaşatmak, sadece aş ve iş vermekle olmaz. İnsanı yaşatmak, onu bilgiyle doyurmaktır. Onu güncel ihtiyaçlarla doyurmaktır, ki dünyanın hiçbir çocuğundan geride kalmazsın. Memleketin her varlıklı insanına kreş seferberliğinde, nerede olursa olsun, belediyelerimizin kapısı açıktır. Gelsinler, kapımızı çalsınlar. Birlikte bütün yurdumuzu kreşlerle donatalım, çocuklarımızı eşitleyelim ve geleceğe hazırlayalım. Bundan daha büyük bir ibadet yok. Bundan daha büyük bir teminat yok. Böyle bir ülke, çocukları iyi yetişmiş bir ülke sarsılmaz. Bırakın yıkılmayı, kimse sarsamaz. Sarsılmaz, aldatılmaz. Güçlü ve dirayetli olur. Mukavemetli olur.
“Cehalet, cehalet…”
Bakın; yakın coğrafyamızdaki karmaşalar, kargaşalar… Ve de ne acıdır ki, ne üzücüdür ki, bu memleketlerin çoğu, bizim inancımızla aynı inancı taşıyan toplumlar. Peki savaşın içine niye düşüyor? Niye savaşın içinde, kaynayan kazanın içinde insanlar birbirini öldürüyor? Birbirini öldüren insanlar, aynı inanca sahip hem de. Cehalet, cehalet… İnancımızın bile ilk kelimesi ‘oku’yla başlarken, İslam coğrafyasının cehaletle boğulduğu bu karmaşadan, bu savaş düzeninden kurtulmasının yegane çıkışı; akıldır, ilimdir, ilimdir, eğitimdir, öğretimdir. Başka bir yolu yoktur. Üsküdar da kadim İstanbul'umuzun aslında eğitim yuvasıdır, ilim yuvasıdır. Burada çok önemli dergahlar, tekkeler, geçmişte Kurtuluş Savaşı mücadelesi dahil, eğitimde o dönemde insanlığa hizmet eden çok özel, çok kadim, özellikle Türk coğrafyasının böyle odağı olmuş öbeği olmuş bir yerdir. Buradan söylüyorum: Eğitimi önümüze koyup, hep beraber düzeltmek zorundayız.
Onun için Suriye'deki kargaşa, karmaşa, o insanların bir araya gelebilmesini sağlamak, orada yine sınır bütünlüğünü koruyarak her inancı, her mezhebin, her etnik kökenin bir arada yaşayabilmesi düzeninin kurulmasına, biz, millet olarak, devlet olarak öncülük etmeliyiz. Ayırmacılık, kayırmacılık yapmadan, çok dirayetli bir duruş sergilemeliyiz. Bunu her yerde söylüyorum ama bir ilave daha yapıyorum. Evet, bizler de sorumluyuz. Belediyeler olarak, orada kurulacak düzende, en doğru belediyecilik uygulamalarını, en iyi belediyecilik uygulamalarını, yarın en güçlü müfredatlarla kreşlerin orada da açılmasını sağlamak, eğitim yuvalarının orada da açılmasını sağlamak ve bunun gibi hizmetlerde, biz Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olarak ve bütün belediyeler olarak, seferberliğe hazırız, ki bir an önce Suriyeliler çocuklarıyla beraber memleketlerine dönebilsinler. İşin özeti bu.''
“Bütün bu engellere rağmen, israftan kısacağız, bütçemizi doğrulukla, adaletle yöneteceğiz”
Açılışını yaptıkları “Yuvamız Üsküdar” kreşinin belediye binasında hizmet vermeye başladığını aktaran İmamoğlu, diğer ilçelerin de talep olması durumunda bu yönlü adımlar atması yönünde öneride bulundu. “Tabii ki bazı engellemeler var, canımızı sıkan işler var” diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
Konan bütün bu engellere rağmen, israftan kısacağız, bütçemizi doğrulukla, adaletle yöneteceğiz. Bereketi ve bolluğu bu şekilde kurumlarımıza taşıyıp, kreş açmaya devam edeceğiz, burs vermeye devam edeceğiz, yurtlarımızı açmaya devam edeceğiz… Bakın; bu söylediğim onlarca hizmetimizin büyük bir kısmı hiç yoktu. Ama bugünün ihtiyaçları dahilinde, belediyelerimizin temel sorumluluğu olmamasına rağmen, bir yandan temel hizmetlerimizi yaparken bu tarafa da bakıp, vatandaşlarımızın hizmetine koşma, onları mutlu etme arzumuzun bu şekilde karşılık bulması muazzam bir iş. Ben şimdi böyle bir işi yapan, böyle adımları atan bir belediye, rakip siyasi partide olsa ne yaparım biliyor musun? Onun yaptığından iki tane daha fazla yapmaya çalışırım. Gidip onunkini kapatmaya çalışmam, onun için kötülemeye çalışmam. İki tane daha fazla yaparım, üç tane daha fazla açarım. Bu yapılır. Allahım yardımcıları olsun. Allah izin verirse, inşallah daha çok kreş açacağız.
ANKA