Güneş Sistemi'nin yörüngelerini yıldızlararası bir nesnenin değiştirdiği öne sürüldü

Güneş Sistemi'nden geçen devasa cisim Jüpiter, Satürn ve Neptün'ün yörüngelerinin doğasına dair daha iyi bir açıklama sunuyor

Bir sanatçının resmettiği yıldızlararası kuyruklu yıldız Oumuamua (NASA/Avrupa Uzay Ajansı)

Yeni bir çalışma, oluşum yıllarında Güneş Sistemi'nden geçen devasa bir yıldızlararası nesnenin, gezegenlerin yörüngelerini bugün gözlemlenen hallerine dönüştürmüş olabileceğini ileri sürüyor.

Komşularıyla etkileşimlerinin ve Güneş'in çekim gücünün, Güneş Sistemi'ndeki gezegenlerin ilk yörüngelerinin içe veya dışa doğru hareket etmesine yol açtığı düşünülüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu süreçte gezegenlerin tıpkı 2017'de saptanan ve bilinen ilk yıldızlararası ziyaretçi olduğu doğrulanan büyük uzay kayası Oumuamua gibi sistem dışından gelen gök cisimleri tarafından ziyaret edilmesi de yaygındı.

Henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş olan yeni çalışma, mevcut teorilerin Satürn, Neptün ve Jüpiter gibi gaz devi gezegenlerin yörüngelerinin doğasını net bir şekilde açıklamadığını ileri sürüyor.

Araştırma, Jüpiter'in kütlesinin 2 ila 50 katı büyüklüğündeki yıldızlararası bir nesnenin Güneş Sistemi'nden geçmesinin daha iyi bir açıklama sunduğunu savunuyor.

Devasa nesne, Güneş Sistemi boyunca saniyede yaklaşık 6 km hızla uçarak Güneş'e 20 astronomik birim kadar yaklaşmış ve gaz devi gezegenlerin yörüngelerini halihazırda gördüğümüz şekline getirmiş olabilir. Bir astronomik birim (AB) Dünya'yla Güneş arasındaki ortalama mesafe ve yaklaşık 150 milyon kilometre.

Araştırmada şöyle yazıyor:

Güneş Sistemi'nden 20 AB'den daha yakın bir perihelion mesafesiyle saniyede 6 kilometreden daha az bir hiperbolik aşırı hızla geçen, Jüpiter'in 2 ila 50 katı kütledeki bir nesneyle tek bir karşılaşmanın, dev gezegenlerin dışmerkezliklerini ve karşılıklı eğimlerini gözlemlenenlerle karşılaştırılabilir değerlere yükseltebileceğini gösteriyoruz.

Çalışma, simülasyonlarla bu senaryonun gerçekleşme ihtimalinin yüzde 1 olduğunu ortaya koydu. Bu da bu senaryoyu diğer teorilerden daha güçlü bir açıklama haline getiriyor.

Çalışmada, bu senaryonun gezegen oluşumunun daha önceki aşamalarına ve yıldızlararası bir nesnenin uçuşunun bizimki ve Mars gibi kayalık karasal gezegenler üzerindeki etkilerine uygulanarak daha fazla araştırılması öneriliyor.

Araştırmada "Bir yıldızaltı nesneyle yakın karşılaşma senaryosu, gezegenlerin ortalama dışmerkezliklerinin, eğimlerinin ve seküler yapısının kökenine dair olası bir açıklama sunuyor" diye belirtiliyor.


*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

independent.co.uk/space

Independent Türkçe için çeviren: İdil Barım

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU