Rusya dev şirketleri birleştirerek ham petrol üretiminde dünyanın en büyük ikinci firmasını oluşturmak istiyor.
Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen üç Rus kaynağın Amerikan gazetesi Wall Street Journal'la (WSJ) paylaştığı bilgilere göre Moskova, devlete ait Rosneft Oil ve Gazprom Neft şirketleriyle Lukoil'ı birleştirerek tek bir firma haline getirmeyi planlıyor. Haberde, üç firmanın da ABD'nin yaptırım listesinde olduğu belirtiliyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Dev firmanın, Suudi Arabistan'ın ulusal petrol şirketi Aramco'nun ardından dünyanın en büyük ikinci ham petrol üreticisi olabileceği aktarılıyor. Şirketin Amerika'nın en büyük petrol üreticisi Exxon Mobil'den neredeyse üç kat daha fazla üretim yapabileceğine de dikkat çekiliyor.
Şirket yöneticileri ve devlet yetkilileri arasında son birkaç aydır görüşmeler yapıldığı öne sürülse de Kremlin, bunlara dair bilgileri olmadığını savunuyor.
Rosneft, gazeteye gönderdiği yazılı açıklamada birleşme iddialarını yalanladı. Lukoil'den bir yetkili de şirketin ya da hissedarların herhangi bir birleşme görüşmesi yürütmediğini iddia etti. WSJ, Gazprom'un yorum taleplerine yanıt vermediğini aktarıyor.
Kaynaklar, şirketlerin birleştirilmesiyle Hindistan ve Çin gibi yerlerdeki müşterilerden elde edilecek gelirin artırılabileceğine işaret ediyor. Üç şirketin birleşmesi durumunda petrol tedariki, Lukoil'in Dubai'deki iştiraki Litasco üzerinden gerçekleştirilebilir.
Şubat 2022'de başlayan Ukrayna savaşı nedeniyle ABD başta olmak üzere birçok Batı ülkesi Rusya'ya yaptırım uyguluyor. WSJ, petrol ve doğalgaz üretiminin Rus ekonomisinin "can damarı" olduğuna ve Moskova'nın yaptırımlara rağmen ekonomik gücünü bu şekilde koruyabildiğine işaret ediyor. Rusya Maliye Bakanlığı'ndan salı günü yapılan açıklamada, petrol ve doğalgaz gelirlerinin, yılın ilk 10 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32,3 artarak 9,5 trilyon rubleye (yaklaşık 3,3 trilyon TL) çıktığını bildirmişti.
WSJ, özel bir şirket olan Lukoil'ın devlet kontrolüne geçmesinin, Sovyetler Birliği sonrası dönemde maden ve kaynakların özelleştirilmesine yönelik çalışmaların "tamamen dağılmasına" yol açabileceği yorumunu da paylaşıyor.
Independent Türkçe, Wall Street Journal, AA