Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in 20 Eylül'de Ukrayna'nın başkenti Kiev'de yaptığı açıklamalar, 5 Kasım'da yapılacak ABD Başkanlık seçimlerine kadar Ukrayna'ya destek konusunun Washington kadar Brüksel'in gündeminin de en ön sıralarında olacağını gösteriyor.

Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, "zafer planı" dediği dosya ile 23 Eylül'de ABD başkentine varırken, Başkan Joe Biden dışında Başkan Yardımcısı ve Demokrat Parti'nin Başkan adayı Kamala Harris ile eski başkan, Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump ile buluşmalarında savaşın gidişatında Ukrayna için kader niteliğindeki konuların masaya yatırılması bekleniyor.

Ayrıca, 20 Eylül'de Kiev'i ziyaret eden Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Ukrayna'nın enerji sorununu çözmek amacıyla 160 milyon Euro ek yardım yapacaklarını açıkladı.

Von der Leyen ayrıca, Rusya'nın dondurulmuş mal varlıklarının gelirlerinden Ukrayna'ya 35 milyar euro kredi vereceklerini de sözlerine ekledi.

Avrupa Komisyonu Başkanının açıklamaları Moskova'yı kızdırırken, Dışişleri Sözcüsü Maria Zaharova tepkisini "Rusya'nın mal varlıklarına karşı yapılan geniş çaplı hırsızlık girişimleri, uluslararası camianın AB'ye karşı itibarını tamamen sıfırlayacaktır" sözleriyle ortaya koydu.

Ursula von der Leyen'in Kiev'deki açıklamalarını Independent Türkçe'ye Ukraynalı uluslararası ilişkiler uzmanı Anvar Derkach değerlendirdi.

"Ukrayna'nın enerji güvenliği, AB ile iş birliğinin temel esas yönlerinden biri"

Derkach, "Ukrayna'nın enerji güvenliği, Kiev'in Avrupa Birliği ile iş birliğinin temel esas yönlerinden birini teşkil ediyor. Ülkenin ısı üreten santralleri Rusya füzeleriyle yerle bir edilmiştir, bu ise elektrik enerjisi üretiminin yüzde 40'ını oluşturuyor. Aynı zamanda apartmanların ısıtma ihtiyacını karşılayan santraller de Rusya saldırıları sonucunda çalışamaz hale geldi" dedi.

Dnepr bölgesindeki, özellikle Zaporijya ve Herson bölgesindeki Kahovka Barajları devre dışı kalırken, bu sıkıntıların tüm Ukrayna arazisinin elektrik kesintilerine neden olduğunu belirten Anvar Derkach, "Savaşın başlamasından kısa süre önce Ukrayna, kendi sistemini Avrupa Birliği'nin enerji sistemiyle birleştirdiği için şimdi açık Avrupa'nın enerji sisteminden elektrik temin etmekle telafi edilebiliyor. Ancak altyapısı büyük tahribata maruz kalmış Ukrayna ekonomisi için AB ülkelerinden büyük miktarda elektrik temin etmek ve santralleri onarmak şu anda çok zor bir mesele" şeklinde konuştu.

"Elektriksiz kalan evler, Ukraynalıları Avrupa'ya zorlayacak"

"Bu zor durumdan Avrupa Birliği'nin yardımı olmadan çıkmak gerçekçi görünmüyor" diyen Anvar Derkach, sözlerine şunları ekledi:

Ufak rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinin inşası planlanırken bunun için yatırımlar gerekir. Bunun da ötesinde Ukrayna, kendi batı sınırlarından gelen petrol ürünlerine bağımlı. Bunun tek tedarik noktası olan Kremençuk rafinerisi, daha savaşın başında saldırıya maruz kalarak dağıtıldı. Günde 18 saati bulacak elektrik kesintisi, kışın evlerin soğuk olacağını gösteriyor. Bu, Ukrayna'lıları evlerini terkederek öncelikle Avrupa'ya gitmeye zorlayan önemli bir faktör. Ukrayna'nın elektrik sorununun çözülmesi, Avrupa Birliği'ne daha az insanın akın etmesi demektir. Ancak Avrupa bankalarındaki Rusya varlıklarını dondurmak yoluyla Avrupa Birliği'nin Ukrayna'yı destekleyip desteklemeyeceği sorusu şimdiye kadar yanıt bulmadı.

Önümüzdeki birkaç gün içinde dünyanın gözü Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski'nin Washington ve New York'ta gerçekleştireceği görüşmelerde olacağını hatırlatan Anvar Derkach,"26 Aralık 1991'e kadar SSCB içinde olmuş iki ülke için de kader günleri diyebiliriz" ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.