AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, erken seçim tartışmalarıyla ilgili "Bu beyhude tartışmanın konusu, CHP'nin yalan ve riya siyasetinden sonra en istikrarlı olduğu ikinci konudur. Türkiye'nin erken seçim gibi bir gündemi yoktur." dedi.

AK Parti'nin ilk günden itibaren Türkiye siyasetine can suyu olduğunu belirten Dağ, Türkiye'nin ekonomide, sosyolojide ve siyasette tıkanan tüm damarlarını açarak ülkenin nefes almasını sağladığını ifade etti.

Değişimin AK Parti'nin olmazsa olmazı ve siyaset anlayışının mihenk taşlarından birisi olduğunu aktaran Dağ, şöyle konuştu:

Bizim için değişim, gelişimi ve yeniliği hedefleyen bir kavramdır. AK Parti'de değişim, dostlar alışverişte görsün mantığıyla yapılmaz. Siyasi menfaat elde etmek uğruna suyu bulandırmak için ortaya atılmaz. Recep Tayyip Erdoğan, daima milletine ve teşkilatına kulak veren bir siyaset insanıdır. Erdoğan, memleketin neresinde olursa olsun yol arkadaşlarını dinleyen, onların fikirlerine önem veren bir liderdir. Bu doğrultuda ülkemizin her bir noktasında Türkiye Buluşmaları'nı gerçekleştiriyoruz. Teşkilatımızın ve milletimizin eleştirilerini, önerilerini, beklentilerini alarak olağan kongre sürecimizi başlatıyoruz. Biliyoruz ki AK Parti umudun, icraatın ve geleceğin adıdır. İnanıyoruz ki millet odaklı siyaset anlayışımızın meyvelerini 23 yıldır olduğu gibi önümüzdeki süreçte de hep birlikte toplayacağız.

Dağ, AK Parti'nin umudun adı olduğunu, milletin karşılaştığı her zorluğu yine AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan ile aşabileceğini düşündüğünü belirterek, AK Parti'nin girdiği her seçimde nasıl birinci parti olarak çıktıysa, bundan sonraki seçimlerde de yine iktidar olacağını ifade etti.

"CHP fabrika ayarlarına döndü"

İzmir'de sokak röportajında bir kişinin, cahilce ifadelerle hem Cumhurbaşkanı'na hem de millete hakaret ettiğini söyleyen Dağ, şöyle devam etti:

Bu nezaketsizliğe ve düşmanlığa karşı siyasetten de net bir duruş beklerdik. Ancak özellikle CHP bu sözleri söyleyen kişiye sahip çıkmıştır. Dolayısıyla kodlarının gereğini yapmış ve bu hakaretlere de sahip çıkan bir tavır sergilemiştir. CHP, bu tavrıyla fabrika ayarlarına dönmüştür. Millete hakaret eden, Cumhurbaşkanı'mıza ve AK Parti'ye oy verenleri kendince aşağılayan bu kişi, CHP tarafından onur konuğu gibi ağırlanmıştır. Bu hadisede onur nerededir, gururlanacak ne vardır? CHP ve onun kukla genel başkanı bu olayın neresine sahip çıkmıştır? CHP tarafından milletin aşağılanması alkışlanacak ve alkışlatılacak bir eylem midir? Bu yaşananlar, CHP'nin değişim ve normalleşme gibi konularda ne denli riyakar olduğunu da bir kez daha gözler önüne sermiştir. CHP 'değişmez' bir partidir. CHP, değişimin suretlerde yaşandığı, kinin ve düşmanlığın baki kaldığı bir anlayışla varlığını devam ettirme çabasındadır.

Dağ, Türkiye'de tekrar bir erken seçim tartışmasının gündeme getirilmeye çalışıldığını, bu meselede de yine "CHP Genel Başkanının tutarsızlığına" şahit olduklarını dile getirdi.

Dün "Erken seçim talebimiz yok" diyen CHP Genel Başkanının, bugün "erken seçim olmalı" dediğini ve hatta tarih tayin ettiğini aktaran Dağ, "Bu beyhude tartışmanın konusu, CHP'nin yalan ve riya siyasetinden sonra en istikrarlı olduğu ikinci konudur. Türkiye'nin erken seçim gibi bir gündemi yoktur. Bu beyhude tartışmalarla siyasete zaman kaybettirmesinler. Beceriksizlikleri ve icraatsızlıkları ile nam salan belediyelerine odaklansınlar, milletimize hizmet etsinler. CHP, illa ki bir şey değiştirmek istiyorsa, milletimize çile olan CHP belediyecilik anlayışını değiştirmelidir." ifadelerini kullandı.

"Duruşumuzla tarihimize ve ecdadımızın mirasına sahip çıkıyoruz"

Gündemlerinin Türkiye ve insanlık olduğunu belirten Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

Gazze'de yaşanan zulmün karşısında duruyor, İsrail'in katliamlarına karşı net bir duruş sergiliyoruz. Bu insani dramın son bulması için liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde mücadele ediyoruz. Tek bir masum çocuğun, kadının ve insanın tek bir damla kanına razı değiliz. Duruşumuzla tarihimize ve ecdadımızın mirasına sahip çıkıyoruz. Dünyaya bu vahşeti tüm boyutlarıyla anlatmak bizim boynumuzun borcudur. Biliyoruz bu durum İsrail, siyonistleri ve Batılı lobileri rahatsız ediyor. Anlıyoruz bu durum İsrail ile dirsek temasındaki terör örgütlerini rahatsız ediyor. Her şeyi anladık da peki bu durum aynı zamanda neden CHP'yi rahatsız ediyor? Neden şanlı Çanakkale destanından Filistin'e uzanan emperyalistlere karşı mücadele verme hali CHP'yi saldırganlaştırıyor? Bu soruya neden olan anlayış, maalesef bir utanç kaynağıdır. Bu sorunun sağlıklı bir cevabı yoktur. Problem, bu sorunun sorulmasına neden olacak açıklamanın CHP sözcüsü tarafından yapılmış olmasıdır. Siyasi rakip olduğumuz CHP kadrolarının millet ve memleket sevgisizliği acınasıdır.

AA