Nick Cave, 2015 ve 2022'de iki oğlu hayatını kaybettikten sonraki yas deneyimi hakkında konuştu.

Red Right Hand'le ünlü müzisyenin oğlu Arthur, 2015'te Brighton'daki aile evlerinin yakınındaki bir uçurumdan düşerek 15 yaşında hayatını kaybetmişti.

Arthur, bir arkadaşıyla ilk kez LSD denedikten sonra uçurumdan bölgedeki Ovingdean Gap üst geçidine düşerek ölümcül bir beyin hasarı almıştı. Ölüm sebebi "yükseklikten düşme kaynaklı bir dizi travmatik hasar" olarak kayda geçmişti.

Cave'in model Beau Lazenby'yle paylaştığı büyük oğlu Jethro, 2022'de 31 yaşında ölmüştü.

ABC'deki Australian Story için sunucu Leigh Sales'le konuşan 66 yaşındaki Cave, iki oğlunun ölümünün ardından sanata artık her şeyden daha fazla değer vermediğini söyledi.

Cave röportajın bir tanıtım kesitinde "Sanatın her şeyin üstünde olduğu fikri, benim için artık geçerli değil" dedi.

Müzisyen duygulanmaya başladığında "Özür dilerim, bunun hakkında konuşmak aslında epey zor" dedi.  

Geçmişte, oğullarının ölümünden sonra "öfke hakkında şarkı söylemenin" tüm cazibesini yitirdiğini söyleyen Cave, yas deneyiminin başkalarıyla daha bağlı hissetmesine neden olduğunu açıkladı.

Cave "Beni küstürmektense bir şekilde tersini yaptı. Beni genel anlamda insanlara çok daha fazla bağladı" dedi.

Kendimizi eninde sonunda yeniden düzenlememize yol açan yıkıcı bir olay deneyimliyoruz, böylelikle yaşlandıkça kayıp yaşayan canlılara dönüşüyoruz (ve) bu, bizim insani doğamızın temelinin bir parçası. Biz kayıp varlıklarıyız. Bu, hayatlarımızın trajik bir unsuru değil, aksine inanılmaz anlamlar ortaya çıkaran bir derinleşme.

Geçen aylarda The Guardian'a konuşan Cave, trajedi kamu önünde gerçekleştiği için yasıyla da gözler üstündeyken yüzleşmek zorunda kaldığını söyledi.

Nick Cave bu akşam! Australian Story 20.00'de @abciview @abcnews_au

Cave "Yasımı kamu önünde tutmak zorunda bırakıldım ve bu bana tuhaf bir şekilde yardımcı oldu" demişti.

Tüm camları kapayıp kapıları sürgülememi ve öylece karanlık bir dünyada yaşamamı engelledi.

Cave aynı röportajda Arthur'un ölümünün ardından aldığı sevgi ve destek mesajlarının onu çok etkilediğini söylemişti.

Cave "Adreste 'Nick Cave, Brighton' yazan pek çok mektup aldım. Gerçekten olağanüstü bir şeydi" diye anlatmıştı.

O ilgi ve topluluk hissi bana inanılmaz derecede yardımcı oldu.

Cave şöyle devam etmişti:

Sanırım böyle durumlarda insanlar genelde tek başına kalıyor. Susie, oğlunu 7 yıl önce kaybeden biriyle tanışmıştı ve o kadın bu konu hakkında hâlâ eşiyle konuşmamıştı. Bu insanlar son derece yalnız ve belki de öfkeyle dolu. Bu anlamda olağanüstü bir ayrıcalığa sahip olduğumu ne kadar vurgulasam azdır.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

independent.co.uk/arts-entertainment

Independent Türkçe için çeviren: İdil Barım