Almanya ve İngiltere gibi Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile ABD, Kanada, Japonya ve Avustralya gibi gelişmiş ülkelerin “kullan at” atık kültürü dünyayı tehdit ediyor.
Gelişmiş ülkeler değerlendirilebilir atıklarını, ucuz işçiliğin yüksek, çevresel kirlenme hassasiyetinin düşük, kapasitenin ve altyapı tesislerinin en az olduğu ülkelere ihraç etmekte.
Dünyanın bir bölümünü kirlettiğinizde, geri kalanını da kirlettiğinizi unutmayın.
Gelişmiş ülkelerin kirli plastik atıklarını çevresel hassasiyetin düşük olduğu ülkelere göndermesi kabul edilemez bir haksızlıktır.
2018 yılı ocak ayına kadar herkes Çin’e kirli plastik atık ihraç ediyordu, çünkü kontaminasyon standartları düşüktü ve fiyatları çok rekabetçiydi.
Plastik ambalajların çok renkli, çok katkı maddeli, çok katmanlı, karışık bileşimler içermesi daha karmaşık hale getirmiş ve geri dönüşümünü daha da zorlaştırmıştı.
Diğer yandan, 2017 yılı verilerine göre dünyada kullanılan plastik atıkların sadece yüzde 9’u geri dönüştürülebiliyor, yüzde 12’si yakılıyor ve yüzde 79'u depolanıyordu.
Plastik atıkların illegal yakılması ile insan sağlığı için çok zehirli kirli gazlar salımlanıyor. Plastik atıklar doğada 450 yılda bozulmakta.
“Dünya’da 6 milyar, okyanuslarda 100 milyon ton plastik atık var”
Bugün dünyada 6 milyardan fazla plastik atık bulunmakta. Eğer plastik atıklarla ilgili çözümler üretilmezse 2050 yılında denizlerde balıkların ağırlığından çok plastik atıkların olacağı öngörülüyor.
Okyanuslarda 100 milyon ton plastik bulunduğunu ve bunun yüzde 80-90’ının kara kaynaklı olduğu tahmin edilmektedir.
Çin yasağından önce sözde çevreci AB ülkeleri, Kanada, Avusturalya, Japonya ve ABD, geri dönüşüm amacıyla toplanan kirli plastik atıklarını yüzde 95 oranında Asya ülkelerine ihraç ediyorlardı.
Çin, 1 Ocak 2018’den itibaren plastik atık ithalatında kirleticilerle ilgili yeni sınır değerlerini (binde beşten (yüzde 0,5) az kirletici içermesi gibi) uygulamaya koydu.
Çin, plastik atık ithalatına sınırlama getirmeden önce ve sonra en büyük 10 ülkenin ihracat miktarları Şekil 1’de verilmiştir.
Çin’in plastik atık ithalatında kirleticilerle ilgili yeni limitler getirmesi dünyada deprem etkisi yaptı. Karar, küresel pazarda büyük bir şok etki oluşturdu.
Şekil 1’de görüldüğü gibi, yeni düzenleme ile birlikte, Çin’e plastik atık ihracatı 581 bin ton/ay’dan 23,9 bin ton/ay’a düştü, yani plastik atık ithalatı 24 kat azaldı. Bugün Çin, dünyadaki plastik atığın yalnızca yüzde 1’ini ithal etmekte.
Çin’in kirli plastik atık ithalatına sınırlama getirmesi, çevrenin, insanlığın ve doğanın korunması adına yaptığı en iyi işlerden biridir.
Plastik atık ithalatı ile ilgili Çin’in sınırlama getirmesinden sonra Malezya, Vietnam, Tayland, Endonezya, Tayvan, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerde plastik atık ithalatında sıçrama oldu. Bu ülkelere 2017 yılının ilk yarısında 489 bin ton olan plastik atık ithalatı, 2018’in ilk yarısında yaklaşık 1,39 milyon tona fırladı.
Çevre Bakanı, Malezya’ya standart dışı ithal edilen 3 bin metrik ton geri dönüştürülmesi mümkün olmayan kirli plastik atığı İngiltere’ye geri göndereceğini bildirdi. Ülkesinin gelişmiş ülkelerin arka bahçe çöplüğü olmayacağını ifade eden Çevre Bakanı şöyle dedi:
Kendi atıklarınızı kendi ülkenizde yönetmeye ve geri dönüşümünü yapmaya çalışın.
2019 yılı başında Hindistan da kirli plastik atıklarla ilgili sınırlama getirdi.
Çin ve Hindistan, kirli plastik atık ithalatı ile ilgili kısıtlama getirince gelişmiş ülkeler, Türkiye, Endonezya, Malezya, Vietnam, Tayland ve Tayvan gibi diğer Asya ülkelerine yönelmeye başladı. Bu ülkelerin çoğunda uluslararası normlarda tekniğine uygun yeterli geri dönüşüm tesisleri bulunmamakta.
Ayrıca Çin ve Hindistan yasaklamasından sonra gelişmiş ülkeler plastik atıklarını enerji amaçlı yakmaya, hatta depolamaya dahi başladılar. Gelişmiş ülkelerde ihraç edilmeyen atığın oluşturduğu çevre kirliliği sorunları ilk defa tartışılmaya başladı.
Okyanuslarda nesli tükenmekte olan yaklaşık 700 türün plastik atıklardan ve mikroplastiklerden dolayı etkilendiği bilinmekte. Bir ölü balinanın midesinde 13 kg plastik atık bulundu. Mikroplastikler, gıda zinciri yolu ile insanların yiyeceğine kadar ulaşmakta.
Çin ve Hindistan’ın kirli plastik atıkları yasaklamasından sonra gelişmiş ülkelerde özellikle tek kullanımlık plastik kullanımının yasaklanması ile ilgili ciddi çalışmalar başladı.
Avrupa Birliği 2021’den itibaren, plastik içecek pipetleri, kulak pamuğu çubukları, biyobozunur olmayan tüm poşetleri, plastikten yapılmış bıçak, çatal, kaşık, tabak ve bardakları, genişletilmiş polistirenden yapılmış yiyecek ve içecek kutuları/kapları, plastik balon çubukları, plakaları, plastikten yapılmış içecek karıştırma çubukları, okso bozunur plastikten yapılan ürünleri, gibi tek kullanımlık plastikleri yasakladı.
İngiltere dahil tüm AB ülkeleri bu kurala uyacaklar ve kendi mevzuatlarını bu esaslara göre hazırlayacaklar.
İngiltere, AB, ABD’nin, kirli plastik atıkları ithal eden firmalara ilave para ödediklerine dair bir iddia da var.
Türkiye’de;
- Sıfır atık projesini geliştirirken/yaygınlaştırırken,
- Kaynakta ayrı toplama yaygınlaştırırken,
- Plastik torbaları ücretli (25 kuruş) yapılırken,
- Ambalaj atıklarını ücretli olması ile ilgili yasal düzenleme yapmışken,
- Plastik atıkların oluşması önlenirken,
- Ambalaj atıkların kaynakta ayrı toplanması ve geri dönüşümü ile ilgili çalışmalar yapılırken,
gelişmiş ülkelerden kirli plastik atık ithalatında patlama olmuştur.
Çin’in ve Hindistan’ın plastik atıklarla ilgili kirlilik sınır değerlerini dahi sağlamayan sözde çevreci gelişmiş ülkelerin kirli plastik atıklarının ülkemize ithal edilmesine izin verilmesi yaman çelişkidir.
Almanya’da resmi TV kanalı belgeselinde, plastik atıkların ihraç edildiği ülkelerin başında Türkiye geldiğini vurgulamıştır.
Peki, Türkiye’de sistem nasıl yürüyor?
Türkiye’de, gelişmiş ülkelerden kirli plastik atıkları ithal eden firmalar, Çin’in sınır değerlerini sağlayacak şekilde ön ayıklama, ayırma ve temiz su ile yıkama işlemini yapıyorlar, plastiklerin kirlilikleri gideriyorlar ve kirlilikleri giderilmiş plastik atıklar Çin’e ihraç ediyorlar.
Kısaca, ayıklama, ayrıştırma ve yıkama işlemi esnasında ortaya çıkan çöpler ve kirlilik yükleri yüksek atık sular Türkiye’de kalıyor ve temizlenmiş ürün ise Çin’e ihraç ediliyor.
Geri kalan, takriben yüzde 40 oranında çöpler, çöp depolama alanlarına veya gelişi güzel yerlere illegal dökülüyor ve kirlilik yükleri yüksek atıksular ise kanalizasyona ve diğer ortamlara deşarj ediliyor ve kirlilik katlanarak artıyor/kirleniyor.
Gelişmiş ülkelerde plastik atıkların temizlenmesi maliyeti en az 100 dolar/tondur.
Türkiye’de, ithal kirli plastik atıklar, Çin sınır değerlerini sağlamak için kaç dolara temizleniyor?
Türkiye’deki firmalar tarafından ithal edilen kirli plastik atık miktarının aylara göre tespiti yapılmalı ve kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Bu kirli plastik atıkları ithal eden firmalar ve çevresel hassasiyeti olmayanlar kamuoyu ile paylaşılmalı.
Çin’in kirli plastik atıkları 1 Ocak 2018 tarihinde yasaklamasından önce ve sonra Türkiye’deki firmalar tarafından ithal edilen plastik atık miktarının aylara göre tespiti yapılmalı ve kamuoyu ile paylaşılmalı.
Diğer yandan Hindistan’da, 1 Mart 2019 tarihinde itibaren kirli plastik atık ithalatını yasakladı.
Yine 2019 yılından önce ve sonra da Türkiye’ye ithal edilen plastik atık miktarının aylara göre dağılım ve temizlendikten sonra Çin’e ithal edilen plastik atık miktarları kamuoyu ile paylaşılmalı.
İthal edilen plastik atıklarla ilgili resimlerde de görüldüğü gibi atıkların içinde önemli miktarda poşet var. Ülkede poşetler paralı oluyor. Yurt dışından ithal ediliyor.
Çin standartlarına göre kirli plastik atık ithal eden firmaların Çin sınır değerlerini sağlamak için;
- Tesislerinin lisanslı olup olmadığı,
- Tesislerine giren ithal kirli plastik atık miktarları, ton/gün, ton/ay ve ton/yılTesislere giren atığın temizlenmesi için kullanılan su miktarı, m3/ton kirli plastik atık,
- Kullanılan elektrik enerjisi miktarı, kWh/ton kirli plastik atık,
- Sigortalı çalışan işçi sayısı, işçi/ton kirli plastik atık,
- Temizleme sonucu oluşan atıksu miktarı, m3/ton kirli plastik atık,
- Temizleme sonucu oluşan atıksuyunu deşarj ettiği yer, ilgili belediyeden deşarj izni olup olmadığı ve atıksuyun kirlilik yükleri,
- Temizleme sonucu oluşan değerlendirilmesi mümkün olmayan çöp miktarı, (ton/ ton kirli plastik atık), depolandığı yer ve izin belgesi,
- Temizleme sonucu oluşan ürün miktarı, ton/ ton kirli plastik atık,
- Gelişmiş ülkelerde kirli plastik atık ithal eden firmaların kuruluş tarihleri ve lisanslarını ne zaman aldıkları,
tek tek tespit edilmeli ve kamuoyu ile paylaşılmalı.
Sözde gelişmiş ülkelerin kirli plastik atıklarının temizlenmesi için kurumsal kapasitesi ve altyapısı yeterince güçlü olmayan ve AB ülkeleri içinde düşük oranda kaynakta ayrı toplama yapan Türkiye, ithal ederse;
- Sıfır atık projesinin gelişmesi ve yaygınlaşması,
- Plastik torbalarının ücretli olması,
- Kanunla ambalaj atıklarının ücretli olması,
- Kanunda 2021 yılında planlanan depozite sisteminin uygulanması,
- Plastik atıkların azaltılması,
- Geri dönüşüm yükümlülüğü olan piyasaya sürenlerin gerçekçi geri dönüşüm hedeflerini tutturmaları,
- Belediyelerin atık altyapı ve bertaraf sorunları için ekonomik ve uygulanabilir çözümler üretmesi,
- Belediyelerin çöp dağlarını önlemeleri,
- Vahşi çöp depolamaya son verilmesi,
- Kirliliği çok yüksek atıksuları, atıksu arıtma tesislerinde verimli arıtmaları,
- Değerlendirilebilir atıkların kaynakta ayrı toplaması,
- Değerlendirilebilir atıklardan döngüsel ekonomi geçiş yapılması,
gerçekçi olur mu? Ayrıca bunların tüketiciye getireceği mali yükler tüm yönleri ile analiz edilerek kamuoyu ile paylaşıldı mı?
Kirli plastik atık ithalatı ile ilgili yeni yol haritası ortaya konarak müdahale etmezse Türkiye, Avrupa’nın çöplüğü haline dönüşebilir.
Türkiye’nin kendi atığı, entegre bir yönetim sistemi ile kaynakta ayrı toplanırsa kendisine yeter. Atık depolama son vermek için kaynakta ayrı toplama ve geri dönüşüm sektörü geliştirilebilir.
Türkiye, ithal plastik atıklarla ilgili Çin ve Hindistan gibi sınır değerlerini yeniden belirler ve uygulamaya koyar. İthal plastik atıklar için ton başına önce 300 TL alma ve son iptal etme gibi günlük, gerçekçi olmayan, işlerle uğraşmamalı.
Toplumun, hamasi sözlere, gerçekçi olmayan planlara, uygulanamaz mevzuatlara değil, yaşanabilir çevreye, umuda ve başarı hikayelerine ihtiyacı var.
Bu doğa hepimizin.
Kirletmeyelim/kirlettirmeyelim.
* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish