İki dilli annelerin bebeklerinin, doğduktan sonra konuşmalara daha farklı tepkiler verdiği ortaya çıktı.
Hamileliğin en azından son üç aylık döneminde bebeklerin konuşmaları duyabildiği ve konuşmaya dair bir şeyler öğrenebildiği biliniyor. Doğumdan sonra bebeklerin, annelerinin sesini tercih ettiği hatta anne karnında sık sık dinledikleri hikayeleri daha sonra tanıdıkları görülmüştü.
Fakat bebeklerin birden fazla dile maruz kalmasının nasıl bir etki yarattığı saptanmamıştı. Frontiers in Human Neuroscience adlı hakemli dergide yayımlanan yeni bir araştırmada iki dilliliğin anne karnında başladığı tespit edildi.
Araştırmacılar diller arasında ritim, vurgu ve perde gibi farklılıklar olmasından dolayı iki dilli annelerin fetüslerinin daha geniş bir ses yelpazesine maruz kalması düşüncesinden yola çıktı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bebeklerin doğumdan hemen sonra konuşmaları nasıl algıladığını test etme amacıyla İspanya'ya bağlı özerk bölge Katalonya'daki 131 anneyle görüşerek 1-3 günlük bebekleri üzerinde bir test yürüttü. Annelerin ikisi ikiz çocuk sahibi olduğundan araştırmadaki bebek sayısı 129'du.
Hem İspanyolca hem de Katalancanın konuşulduğu bu bölgedeki annelerle yapılan ankette yüzde 41'inin hamileyken sadece bir dil konuştuğu tespit edildi. Bunların yüzde 9'u Katalanca, yüzde 91'i de İspanyolca konuşuyordu.
Katılımcıların yüzde 59'uysa hamileyken ya bu iki dili birden ya da ikisinden birini ve başka bir dili daha konuşmuştu. Bunlar arasında Arapça, İngilizce ve Portekizce gibi diller yer alıyordu.
Bilim insanları daha sonra bebeklerin beyninin konuşmalara verdiği tepkileri ölçmek adına kafalarına elektrotlar yerleştirerek bazı konuşma sesleri dinletti. Bu kayıtlar /o/ sesi, geçiş kısmı olan /o a/ sesi, sabit bir perdede /a/ ve yüksek perdede /a/ şeklinde 4 kısımdan oluşuyordu.
Barselona Üniversitesi'nden Sonia Arenillas-Alcón, ortak yazarı olduğu çalışmada /o/ ve /a/ seslerini, İspanyolca ve Katalancanın fonetik repertuarında olmasından dolayı seçtiklerini söyleyerek şöyle ekliyor:
Ayrıca bu ünlü harfler gibi düşük frekanslı sesler, fetüse bozulup zayıflayarak ulaşan orta ve yüksek frekanslı seslerin aksine, rahimden gayet iyi bir şekilde iletiliyor.
Araştırmacılar tek dilli bebeklerin /o a/ sesine diğerlerinden daha iyi tepki verdiğini ve buna daha duyarlı olduğunu kaydetti.
Öte yandan iki dilli bebeklerin tüm seslere karşı daha duyarlı olduğu ve herhangi bir sese daha fazla tepki vermediği görüldü. Çalışmanın bir diğer yazarı Natàlia Gorina-Careta, "Burada, tek dilli veya iki dilli konuşmaya maruz kalmanın, doğumda ses perdesi ve sesli harflerin 'nöral kodlaması' üzerinde farklı etkileri olduğunu; yani, konuşmanın bu yönleri hakkındaki bilgilerin fetüs tarafından başlangıçta nasıl öğrenildiğini gösteriyoruz" diye açıklıyor:
Doğumdan sonra iki dilli annelerin yeni doğan bebekleri, konuşmadaki akustik çeşitlilikler açısından daha geniş bir yelpazeye daha duyarlı görünüyor. Tek dilli annelerin yeni doğan bebekleriyse, kendilerini çevreleyen tek dile daha seçici bir şekilde duyarlılık gösteriyor.
Araştırmacılar hamilelikte konuşulan dillerin, bebeklerin konuşmayı öğrenme süreci üzerinde çok az etki yarattığını vurgulayarak tek veya iki dilli ebeveynlerin endişelenmemesi gerektiğini belirtiyor.
Makalenin ortak yazarı Jordi Costa Faidella "Sonuçlarımıza dayanarak, çok dilli ebeveynlere herhangi bir tavsiye veremeyiz. Dil edinimi açısından kritik dönem doğumdan sonra uzun bir süre boyunca devam eder ve bu nedenle doğum sonrası deneyimler, anne karnında gerçekleşen ilk değişiklikleri gölgede bırakabilir" diyor.
Araştırmacılar yaşamın ilk dönemlerinde birden fazla dile maruz kalmanın etkileri üzerine yapılacak çalışmaların bu sorulara cevap bulabileceğini söylüyor.
Independent Türkçe, Newsweek, Psy Post, Frontiers in Human Neuroscience
Derleyen: Büşra Ağaç