Dünya muhtemelen yeni ABD Başkanı Donald Trump'ın görevi devralacağı gün öncesinde böylesine kozmik bir açıklama görmemiştir.
Amerika her zaman iç ya da dış savaşların ve krizlerin içinde olmuş, hatta Başkan John F. Kennedy tarafından nükleer çatışmanın eşiğine getirildi.
Ancak Donald Trump en çok beklenen kişi, çünkü kimilerine göre tartışmalı, kimilerine göre korkutucu, bir üçüncüsüne göre ise şaşırtıcı bir kişisel tarzı var.
İlk başta böyle görünüyor. Ancak biraz düşününce, bu adamın ABD'nin tarihinden ve siyasetinden kopya çektiğini keşfedeceğiz.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Panama Kanalı'nı ilhak etmek istediğini açıkladığında, bu konuda ilk değildi.
Ondan önce birçok başkan geldi, en ünlüsü Ronald Reagan'dı.
Reagan, "Bu kanalı biz inşa ettik, parasını biz ödedik ve şimdi geri istiyoruz" demişti.
Trump dünyanın en büyük adası olan Grönland'ı istediğini açıkladığında, ABD devletinin birden fazla kez tekrarladığı bir iddiada bulunuyordu.
Danimarka'nın egemenliği altında olan ada, stratejik açıdan önemli, ancak yaşanmaz bir nokta.
Nüfusu 60 bin kişiyi geçmiyor. Bu az sayıdaki insan, kendilerine alınıp satılacak bir mülkmüş gibi davranan ABD Başkanı’na isyan ettiler.
Ancak Trump ilhak arzusunda çok ileri gitti; Kanada ve Meksika'yı da dahil etti.
Bunlardan ilki yüzölçümü bakımından Rusya'dan sonra dünyanın en büyük ülkesi.
Hızlı bir hesapla, adamın dünyanın en büyük bölümünü şemsiyesi ve liderliği altına almak istediği açık.
Trump'ın kozmopolit zevklerinde açıklayamadığım çok gizemli bir faktör var.
Meksika ve onun daimî sıcağı dışında neden tüm bu buzlu ve karlı bölgeleri krallığına dahil etsin ki?
Bir de şu mesele var: Bir yandan Meksika'yı istiyor, diğer yandan da Meksikalı göçmenleri ülkeden kovmak istiyor.
Özetle, tarzı ne kadar şaşırtıcı olursa olsun, yeni ABD Başkanı’nı hafife almamaya dikkat etmeliyiz.
Siyasi retoriğinde abartı olarak gördüğümüz her ne varsa, bunun ABD tarihinde temel bir dayanağı olduğunu keşfediyoruz.
Trump'ın şurayı burayı ilhak etmeyi talep etmesinden önce, bu kadar gürültü koparmasa da kendisinden evvel pek çok kişi aynı istekte bulunmuştu.
Dünya yarın hangi Trump'a uyanacak?
Bizim için nasıl bir yeni Ortadoğu hazırlıyor?
Dünyamız gerçekten savaşsız mı olacak?
Yoksa dünya, karakterini değiştirmeyecek mi?!.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.