Bilim insanları, Milano'da 15. yüzyıldan kalma Sforza Kalesi'nin altında, ünlü sanatçı ve mühendis Leonardo da Vinci'nin çizimlerinde yer verdiği gizli geçitlerin varlığına işaret eden saklı yapılar buldu.
Günümüzde İtalyan tarihinin bir simgesi kabul edilen kale, uzun süredir tarihçileri, mimarları ve mühendisleri büyülüyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Milano'daki kale, 15. yüzyıldan inşa edilmesinden bu yana bir hisar, konut ve iktidar merkezi işlevi görmüş ve yıllar içinde yeraltındaki odaları hakkında sayısız efsane ortaya çıkmıştı.
Bu hikayelerden biri de eşi Beatrice d'Este'yi ziyaret etmek için gizli bir geçit kullandığı söylenen Milano Dükü Ludovico il Moro hakkında.
Yeraltı geçidi, ünlü polimat Leonardo da Vinci'nin çizimlerinde de tasvir edilmişti.
Şimdiyse gelişmiş yeraltı radarı teknolojisinin kullanıldığı bir çalışma, kalenin altında gerçekten de bu tür yeraltı koridorları ve benzer mimari yapıların var olabileceğine dair yeni kanıtlar sundu.
Son radar araştırmasında, kalenin altında gizli yapıların olabileceğini gösteren yüzey altı anomalileri saptandı.
Bu teknoloji, toprağa elektromanyetik dalgalar yayıyor ve bilim insanları, yansıyan sinyalleri inceleyerek toprak bileşimiyle yoğunluktaki değişimleri ve boşlukların varlığını tespit edebilir.
Araştırmacılar, radar ölçümlerini kullanarak Sforza Kalesi'nin dijital bir kopyasını oluşturmak ve böylelikle arkeolojik alanın tarihsel değişimlerini keşfetmeyi sağlayacak etkileşimli bir araç yaratmak istiyor.
Projede yer alan mimarlık araştırmacısı Francesca Biolo "Yeraltı radarı, 3 boyutlu modeli bilinen ancak erişilemeyen alanlara dair verilerle zenginleştirdi ve bilinmeyen geçitlere ışık tutarak gizli koridorlarla ilgili gelecek çalışmalar için fikirlerin önünü açtı" dedi.
Bilim insanları, yeniden yapılandırmada artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisinden faydalanarak "insanların tarihle etkileşim kurma şekillerini dönüştürmeyi" umuyor.
Bulgular, yalnızca kalenin altındaki olası sırları ortaya çıkarmakla kalmayıp bu tür teknolojilerin dünyanın dört bir yanındaki tarihi alanların araştırılması için bir model oluşturabileceğini de kanıtladı.
Araştırmacılar "Kale sadece bir anıt değil, her bir taş katmanının geçmişte yaşayanların hayatlarını ve miraslarını temsil ettiği, anlatılmayı bekleyen hikayelerle dolu bir havuz" yazdı.
Bilim insanları "Kaleden elde edilen veriler, gizli geçitler ve bunların tarihi anlatılardaki rolleri üzerine daha fazla çalışmayı teşvik ederek akademide yeni araştırma yollarına zemin hazırlayabilir" dedi.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: İdil Barım
© The Independent