Geçen birkaç gün içinde ABD yönetimi tarafından yapılan ve Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Kuzey Darfur'un başkenti stratejik el-Faşir şehrine yönelik büyük bir saldırı düzenlemesinin yakın olduğu, bunun hem ülke içinde hem bölgesel olarak hem insani hem de askeri anlamda ciddi yansımaları olacağı yönünde uyaran açıklamalarının ivmesi arttı.
ABD'nin BM Daimî Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, Faşir'e yapılacak bir saldırıyı "felaket üstüne felaket" olarak nitelendirdi.
"Daha fazla ölüm, yıkım ve acıyı önlemek için" kaçınılması ve tehlikelerinin önlenmesi gereken "efsanevi boyutlarda bir kriz"e neden olacağını söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Faşir etrafındaki yoğun gerilimin, Sudan Silahlı Kuvvetleri ile HDK arasındaki Cidde Platformu müzakerelerinin yeniden başlatılması olasılığından bahsedildiği bir zamana denk gelmesi dikkat çekici.
Zira geçen yılın sonunda yapılan bir önceki müzakere turundan önce yaşananların tekrarı gibi; o dönemde de ülkenin merkezindeki stratejik el-Cezire bölgesinin etrafını bir gerginlik atmosferi sarmış ve bu bölgeye saldırı ihtimaline dair haberler yayılmıştı.
Müzakerelerin durmasından kısa bir süre sonra da tam olarak bu oldu.
Bugün de HDK'nin Faşir'e yönelik saldırı için seferberlik ve hazırlıklarını tamamladığına dair güçlü kanıtlar var.
Ancak Faşir'e saldırı, Birinci Piyade Tugayı güçlerinin hâlâ birçok soru işareti içeren gizemli koşullar altında geri çekildiği, Cezire Eyaleti'nin başkenti Medeni şehrinde yaşananlara benzer şekilde kolay bir konu olmayacak.
Faşir'e yapılacak herhangi bir saldırının, etkileri geniş olacak şiddetli çatışmalar anlamına geleceğine dair yerel ve uluslararası kanaat var. Bu da ABD'nin son birkaç gün içinde art arda yaptığı uyarıları açıklıyor.
Washington açısından, insani kaygılara ve Sudan'daki savaşın iç ve dış yansımalarına ek olarak Darfur, ABD'deki bir nesil siyasetçinin, gazetecinin ve aktivistin zihninde 20 yıldır soykırım ve savaş suçlarıyla ilişkilendirildi ve o zamandan bu yana Washington'un endişelerinde önemli bir konuma yükseldi.
Bir dizi Amerikalı yetkilinin Darfur'dan Çad'a kaçan Sudanlı mültecilerin kamplarına ardı ardına yaptığı ziyaretlerin, mevcut savaşın başlangıcından beri burada işlenen suçlara ve ihlallere ilişkin raporlara olan ilgilerinin, Hartum ve Cezire'de meydana gelen ihlallere olan ilgilerini aşmasının açıklaması da budur.
Sudanlılar için Faşir, tarihi ve stratejik bir şehir olarak çok şey ifade ediyor ve mevcut savaş denklemlerindeki konumu giderek önem kazanıyor.
Zira geçen yıl bölgedeki diğer 4 eyaletin başkentleri Zalingei, el-Cuneyna, Nyala ve el-Dain'i işgal eden HDK'nin kontrolü altında olmayan Darfur'daki son büyük şehir.
Bu ise Faşir'deki 6. Piyade Tugayı'nın, geniş Darfur bölgesinin tamamında hâlâ ordunun kontrolü altında olan tek askeri komutanlık olduğu anlamına geliyor.
Bu açıdan bakıldığında, halihazırda fiili tarafları ordu güçleri ve müttefiki silahlı hareketler ile HDK ve komşu ülkelerden gelen savaşçılar olacak Faşir'deki herhangi bir savaş, önemli askeri boyutlar ve büyük sonuçlar ortaya çıkaracak.
Saldırı meydana gelirse ve silahlı kuvvetler ve müttefikleri galip gelirse, bu, Faşir savaşı için büyük sayıda kuvvet ve çok sayıda ekipmanı seferber eden HDK'ye büyük bir darbe indirecektir.
Bu ise dengelerin değişmesine yol açarak bölgedeki HDK hakimiyetini zayıflatabilir.
Bilhassa kabile gruplarının ve son olarak Mahamid kabilesinin lideri Şeyh Musa Hilal gibi etkili yerel liderlerin de ordu ve müttefiklerine katılması ile birlikte, ordunun buradaki diğer şehirleri kurtarmak için harekete geçmesine zemin hazırlayabilir.
Ancak HDK şehri işgal etmeyi başarırsa, Sudan'ın beşte biri büyüklüğünde ve sınırları üç ülkeye, Çad, Libya ve Orta Afrika'ya açık bir bölge üzerinde kontrol sahibi olacak.
Bu durum, Sudan'da kendileri için bir devlet kurma hırslarını ve hayallerini artık gizlemeyen ve birçoğu bu savaşta HDK ile birlikte savaşan Afrika diasporasındaki Araplardan HDK'nin savaşçı ve silah teminini garantileyecek.
Ayrıca HDK'nin herhangi bir zaferi, el-Abyad şehrindeki 5. Piyade Tugayı (el-Hacana) ve Babanusa'daki 22. Tugayı kontrol altına almak ve böylece Kordofan'da geniş ve önemli alanları kontrol etmek için iştahını kabartacak.
HDK, Mellit şehri üzerindeki kontrolünü genişletip geniş bir köy alanını yaktıktan sonra Faşir ve ikmal hatları üzerindeki kuşatmasını sıkılaştırsa da bu Faşir savaşını kolaylaştırmayacak, aksine daha da zorlaştıracak.
Savaşın maliyetini yalnızca askeri açıdan değil aynı zamanda insani açıdan da daha çok büyütecek, çünkü şehir, savaş nedeniyle Darfur'un diğer bölgelerinden gelen çok sayıda yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapıyor.
Birçok uluslararası tarafın ve uluslararası yardım kuruluşunun endişelerini artıran, onları şehre yönelik saldırının tehlikeleri konusunda uyarmaya ve bunu önlemek için HDK ve onun dış destekçilerine baskı yapmaya sevk eden neden de budur.
Söz konusu taraflar, HDK'nin diğer kabilelere ve etnik gruplara yönelik uygulamaları göz önüne alındığında, etnik katliam korkularını gizlemiyorlar.
Bu uygulamaların en öne çıkanı, Masalit gençlerinin silah zoruyla arkadaşlarını ve kendilerini diri diri ve gömmeye zorlandığı videolarla belgelenen bir suç olan, binlerce Masalitin öldürülmesiydi.
Daimî Temsilcisi Greenfield'in ifadesiyle ABD, Faşir'e yönelik saldırı felaketini önlemek için 5 acil adım belirledi; HDK'nin seferberliği ve kuşatmayı sona erdirerek şehre saldırmama sözü vermesi, tüm tarafların gerilimi azaltmak için acil adımlar atması, Cidde Platformu müzakerelerine geri dönmesi, insani yardımlara hızlı ve güvenli erişimin kolaylaştırılması, bölgesel taraflara savaşı körüklemek için silah desteği sağlamayı bırakmaları yönünde çağrıda bulunulması.
Bu adımlar uygulanırsa ki bu şüpheli, Faşir'e yönelik saldırıyı önleyebilir veya erteleyebilir, ancak herhangi bir gerçek çözüm, bu savaşa son verecek ve şu anda ufukta görünmeyen kapsamlı bir çözüme bağlı olmaya devam edecek.
Dolayısıyla Faşir savaşı, olası ve yakın olmaya devam ediyor.
Karmaşık ve sert olacak bu savaş, Sudan'daki savaşın fasıllarının dönüm noktalarından biri olabilecek bir gerçekliği dayatabilir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.