“Sokakta uyurken cebinizdeki herhangi bir şey çalınabilir; insanlar sürekli sizi soymaya ya da dövmeye çalışıyor. Bu yüzden uyanık kalmak daha kolay bir seçenek haline geliyor."
Yukardaki sözler 61 yaşındaki Nijeryalı bir evsiz olan Taz'a ait. Kırk yılı aşkın zamandır doğu Londra'nın Shoreditch semtinde yaşayan Taz'la birkaç ay önce, uyku yoksunluğunun evsiz kişilerin zihin sağlığını nasıl etkilediğini soruşturmak için sokakları dolaşırken tanıştım ve bunları dile getirdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Aklımı kurcalamasına engel olamadığım soru şuydu: “Neden evsizliğin bu alanına dair şimdiye kadar hiç bir şey okumamıştım?" Geçen hafta haberlerde İskoçya hükümetinin hostel ve pansiyonlarda kalan evsiz insanların sayısını azaltmak için 7 gün sınırı getirmeye hazırlandığını öğrenince, şaşkınlığım öfkeye dönüştü. Aynı zamanda, İngiltere’nin neden evsiz insanların karşılaştığı adaletsizliklerle mücadele etmek için neden önlemler almadığını merak ettim - özellikle de Chain derneğinin geçen yıl boyunca Londra'da sokakta uyuyanların arttığını gösteren verileri paylaştığı bir zamanda. Bu devam eden, hatta gittikçe kötüleşen bir sorun.
Evsiz insanlar? Uyku sorunu? Gerçekten çığır açıcı (!) Ancak buradaki önemli nokta uğraştığımız meselenin sadece blr gece kötü bir uyku uyumak olmaması. Şöyle bir düşünün. Mesela eğer Cumartesi gecesi geç vakte kadar uyanık kaldıysanız pazar günü boyunca kendinizi toplamak için uğraşmanız gerekir ve pazartesi günü akşam yemeği için paket servisi olan restoran seçenekleri arasında gezinirken kendinizi masanın üzerine çökmüş bulabilirsiniz. Önemli noktaysa her şeye rağmen salı veya bir geceden kalma durumuyla baş etmeye çalışıyorsanız en geç çarşamba günü kendinize gelirsiniz, çünkü eksik bıraktığınız uykuyu artık telafi etmişsinizdir.
Maalesef evsiz insanlar böyle bir lükse sahip değil. Başkaları bunu haftada bir iki kez deneyimleyecek kadar şanslıyken, onlar için her gün yorgunlukla savaşarak geçiyor. Tabii ki eğer insomnia gibi uykuyla ilgili bir bozukluktan muzdarip değilseniz. Hepsinden daha önemli olan gerçekse sürekli kendilerini korumaları gerekmesi ve sürekli uyku yoksunluğu nedeniyle daha da kötüleşen birçok başka sorunla yüz yüze kalmaları.
Nottingham Trent Üniversitesi'nde psikoloji profesörü ve aynı zamanda bir uyku terapisti olan John Groeger göre, her ne kadar uyku yoksunluğu "önemsiz bir dert gibi gözükse bile aslında fiziksel ve zihinsel sağlık için çok önemli, ayrıca evsiz insanların deneyimlediği tarzda kronik uyku yoksunluğunun gündelik hayatları üzerinde devasa etkileri bulunuyor."
Taz ile konuşurken farkettim ki, bu tam da onun başına gelen şeydi. Eşinin ve kızlarının onu neden terkettiğini ve Prag'da yeni bir yaşama nasıl başladığını anlattıktan sonra bana uyku yoksunluğunun zihnine çok zarar verdiğini ve bunun bildiği kadarıyla diğer evsiz insanlar arasında da yaygın olduğunu dile getirdi. “Çoğu kez kendimi, kendi kendime konuşurken buluyorum çünkü ortada başka kimse yok." "Yorgun olduğunuzda zihniniz size oyunlar oynamaya başlıyor ve paranoyak olmak çok kolay çünkü gerçekten dışarda canınıza okumak isteyen insanlar var ve dolayısıyla herkesin öyle olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz."
Daha da kötüsü, evsiz insanların kullanabileceği, çok sınırlı geçici konaklama imkanları -İskoçya'nın şu anda uzun süre kalmalarını engellemeye çalıştığı yerler- bulunsa bile bunlar her zaman sokaklardan daha iyi bir tercih değil. Taz'ın söylediğine göre hostel ya da pansiyonlar korkutucu mekanlar, bir yatak sağlıyorlar ama başka herhangi bir şey yok. Benden geceleri uyurken beni neyin güvende hissettirdiğini hayal etmemi istedi. Sadece şaşırmış gibi görünmekle yetinmek zorundaydım çünkü ben cevap vermeden önce benim yerime o cevapladı: “Kilitli bir kapı ve yattığınızda kimsenin size zarar vermeyeceğinden emin olduğunuz bir yatak." Elbette haklıydı. Ben ve benim gibi çoğu kişi saf bir düşünceyle geçici bir konaklamanın evsizlere korunma sağladığını ve dolayısıyla onların daha iyi bir uyku uyuduklarını varsayar. Taz'sa şöyle anlatıyor: “Buralarda eşyalarınızı çalmaya çalışan pek çok insan var, ya da uyuşturucu kullanan, dolayısıyla bir çatı altında olsanız bile çok iyi uyuyamıyorsunuz. Mesele sadece dört duvar arasında olmak değil, bu iyi bir uyku uyuyacağınız anlamına gelmiyor."
Uykusuzluk ve düşük zihin sağlığı arasındaki bağlantı halk sağlığı alanında uzun süredir biliniyor ancak evsizlik sadece koşulların ve sonuçlarının suçlandığı gri bir alan gibi duruyor.
Groeger evsizlere sadece ev edindirmek için zaman ve para ayırılmaması gerektiği, aynı zamanda hayatlarının kontrolünü tamamen ellerine almaları için yardımcı olmak gerektiğini söylüyor ve uyku bunun için gereken en önemli etkenlerden birisi. Belki de şu anda yapılması gereken en önemli şey, milletvekillerimizin Brexit tartışmalarıyla tüm diğer meseleleri -ve kabul edelim çok fazla sorunumuz var- hasır altı etmelerini engellemek.
Evsizlik tüm ülkeleri etkilemeye devam eden sorunlardan birisi ve özellikle de istatistikleri oluşturanlar... Yani gerçekten evsiz olanlar için. Eğer İskoçya hükümeti evsiz insanlara karşı korkunç önyargıya çare bulmak için adım atarsa bizim hükümetimiz de onları takip edebilir. Atılması gereken ilk adım bu sorunu sadece olduğu gibi kabul etmek gibi gözüküyor: Çözülmesi gereken bir sorun.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/voices
Independent Türkçe için çeviren: Umut Can Yıldız
© The Independent