Albay Kaddafi rejimine karşı 17 Şubat 2011'de gerçekleşen halk ayaklanmasının 13. yıldönümü kutlamalarının sevinç kaynağı olması gereken bir dönemde, Libya'nın başkenti Trablus'ta bu günlerde alışılmadık, aynı zamanda rahatsız edici bir atmosfer hakim ve buna endişe verici siyasi bulutlar da eşlik ediyor.

17 Şubat halk ayaklanmasının yıldönümü kutlamalarını önceki yıllardan ayıran husus, kara borsada ABD dolarının fiyatının 7 dinar veya biraz daha üstüne yükselmesine paralel olarak, bankaların kasalarında nakit likidite olmaması ve boşalması, hatta çalışanların maaşlarını ödeyemeyecek hale gelmeleri nedeni iler artan endişelerdir.,

Bu durum, kara borsadaki döviz tüccarlarına, ortak bir faiz oranını (100 Libya dinarı değerindeki onaylı banka çeki ibraz edilmesi karşılığında 82 dinar) ödemeyi kabul eden vatandaşlara nakit sağlayarak kâr biriktirme fırsatı verdi.

Camilerde cuma hutbelerinde birçok vaiz, tefeciliğin yayılmasına katkıda bulunduğu iddiası ile hükümeti eleştirdi.

Son dönemde rahatsız edici ve kaygı verici haberler yayıldı ama bir yandan bunların gerçekliği kanıtlanamıyor, diğer yandan hükümet de kendilerini yalanlamıyor.

Haberlerde, bazı silahlı grupların liderleri ile Başbakan Sayın Abdulhamid Dibeybe'nin, Libya Merkez Bankası Başkanını güç kullanarak görevden almayı amaçlayan bir komplosundan bahsediliyor.

Aynı haberlerde, diğer silahlı grupların liderlerinin buna karşı çıktığı ve merkez bankası başkanına yönelik herhangi bir askeri hamleye karşı hazırlık seviyelerini yükselttikleri belirtiliyor.

Benzer bir diğer haberde Türk hükümeti ile Milli Birlik Hükümeti arasında bir anlaşmazlık olduğu belirtiliyor ancak anlaşmazlığın gerekçeleri belirtilmiyor.

Ne var ki Türk heyetinin başkanının Trablus'a yaptığı son ziyarette Başbakan Sayın Dibeybe ile görüşmeyi reddettiği ve aynı zamanda amcası Ali Dibeybe'nin görüşme talebini de kabul etmediği açıklanıyor.

Bu dedikoduların birinci sorumlusu şeffaflığın olmayışıdır, zira bu dedikoduların yayılmasına zemin hazırlıyor ve onlar için verimli ve uygun hale getiriyor.

Ancak ateş olmayan yerden duman çıkmayacağını vurgulayan eski bir atasözünü, daha doğrusu bir deyişi hatırlatmadan geçemeyiz.

Bugünlerde Libya'da çok sayıda duman bulutu var ama henüz herhangi bir ateşe veya ateşlere dair bir iz görülmedi.

Bu da bizi bu haberlere çok dikkatli yaklaşmaya, yani inanma ya da inkar etme konusunda acele etmemeye sevk ediyor.

Önümüzdeki günler olaylara gebe ve gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak.
 

13. yıldönümü kutlamaları, Trablus'taki Şehitler Meydanı'nın kalbinde kurulan büyük sahneye rağmen oldukça sönük geçti.

Tüm güvenlik servislerinin hissedilen ciddi varlıkları dikkat çekici ve hatta korku vericiydi.

Buna karşılık Sayın Usame Hammad başkanlığındaki Bingazi'deki ikinci hükümet ise Derne kentindeki sel felaketinde hayatını kaybeden kurbanların ailelerinin duygularına saygı göstererek yıldönümü kutlamalarını iptal etme kararı aldı.

Dikkat çeken nokta ise Trablus'taki kafelerin açık ve müşteri dolu olması, ancak güvenlik güçlerinin birçok yolu kapatmaları ve bu nedenle yollarda yürümenin zorlaşmasından ötürü araç trafiğinin önemli ölçüde azalmış olması.

Ayrıca Libya Merkez Bankası'nın arkasında yer alan gayri resmi döviz ticareti piyasasının günün başlangıcından gecenin ilk saatlerine kadar kalabalık ve aktif olması da dikkat çekici.

İnsanların çoğu aralarında sadece birkaç metrenin olduğu gruplar halinde toplanıyor ve her grupta tüm para birimlerinin alım satımı yapılıyor.

Bütün bunlar Libya Merkez Bankası duvarının hemen arkasında, güvenlik güçlerinin tamamının gözleri önünde yaşanıyor.

Son zamanlarda daha önce yaşanmamış bir olay da yaşandı; el-Madar telekomünikasyon şirketi yönetimi, Abdulhamid Dibeybe'den vatandaşlara "Abdulhamid Dibeybe'den Özel Mesaj" başlıklı bir kısa mesaj gönderme görevini üstlendi.

Dibeybe mesajında, vatandaşlara iktidarı döneminde neler başarıldığını hatırlatmaya gayret etti. Mesaja göre bu başarılardan en önemlisi "silahlı çatışmadan istikrar ve yeniden inşaya, karanlık ve elektrik kesintilerinden aydınlık ve kesintisiz elektriğe geçişin yanı sıra ülkemizin bahçe ve parklarla süslenmesidir."

Bunlar doğru. Ama mesaj vatandaşın hükümete olan güvenini sarsan en önemli konu ve sorunları görmezden geldi.

Bunların başında da nakit likidite sorununu çözememesi ve Libya dinarının diğer para birimleri karşısındaki değer kaybının nedenlerini açıklayamaması geliyor.

Bu son konu vatandaşları oldukça endişelendiriyor ve hayatlarını zorlaştırıyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat