Lübnan ile ortak kuzey sınırında konuşlanmış olan İsrail askerleri konusunda, hükümetin sadece birkaç yüz metre uzakta konuşlanmış Hizbullah unsurları ile topyekûn savaştan kaçınmaya yönelik stratejisi, 68 yıllık bir eğitim kılavuzunun sayfalarına dayanıyor. 

İsrail'in kuzey cephesindeki tugaylardan birinin komutanı olan Yarbay Dotan Razili, ilk kez 1956'da basılan ve Hamas'ın 7 Ekim'de güney İsrail'e düzenlediği saldırının ardından başlatılan kitlesel seferberlik nedeniyle aceleyle yeniden basılan Savunma Klavuzu'nun askerlere eski savunma yöntemlerini öğrettiğini söyledi.

Hanita yerleşim bölgesinde gazetecilere konuşurken "İsrail ordusu genellikle saldırı gücüdür. İnisiyatif alıyoruz" ifadelerine yer verdi.

7 Ekim saldırısını takip eden günlerde kuzey sınırında boşaltılan yerleşim birimlerinden biri olan Hanita, şu anda boş bir durumda bulunuyor. Elinde kılavuzun yıpranmış bir kopyasını tutan Razili, "Birliklere nasıl savunma başlatılacağını öğretmemiz gerekiyordu" diye devam etti.

Eski yöntemler

İsrail ordusunun ilk eğitim kılavuzlarından biri olan kitap, modern, yüksek teknolojili savaşa daha alışkın olan askerlere ve astsubaylara, haftalarca kalabilecekleri siperleri kazma gibi eski piyade tekniklerini öğretiyor.

Razili "Bu alanda daha iyi olduk çünkü eğitim aldık, güçlerimizi buna göre hareket ettirdik, mevziler oluşturduk ve daha hazırlıklıyız" dedi. 

İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin güneyinde şiddetli çatışmalara girmesiyle birlikte, kuzeydeki güçler Hizbullah'la daha az yoğun sınır ötesi çatışmalara giriyor.

Bu sırada her iki taraf da durumun tam anlamıyla bir savaşa dönüşmesinden kaçınarak karşılıklı ateş açıyor. 

İki taraf en son 2006 yılında büyük bir savaşta karşı karşıya gelmişti.

Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Galant, Hizbullah'la savaşa girmek istemediklerini defalarca dile getirirken, İsrail'in gerekli görmesi halinde saldırıya hazır olacağı uyarısında da bulundu.

Hizbullah liderleri tarafından da benzer açıklamalar yapıldı.

Endişe verici çatışmanın ne kadar süreceği henüz bilinmiyor.

Tanksavar füzeleri, havan topları, hava saldırıları ve makineli tüfek atışları, başka zaman olsa her iki tarafı da çok daha şiddetli bir şekilde karşılık vermeye sevk edecek seviyelere ulaştı.

İran destekli Hizbullah grubunun yaklaşık 140 üyesi ve en az 25 Lübnanlı sivil hayatını kaybetti.

İsrail tarafında ise 9 asker ve en az bir sivil hayatını kaybetti. Çatışmalar son birkaç haftadan bu yana şiddetleniyor.
 

Boş bölge 

Sınırın her iki tarafındaki on binlerce kişiyi tahliye edildi.

Şu anda 96 binden fazla İsrailli geçici konutlarda yaşıyor ve kuzey sınırındaki çiftlikler zaman zaman yalnızca işçiler tarafından ziyaret ediliyor.

Sınıra giden yollar büyük ölçüde ıssız bir hal aldı. Kontrol noktalarında güçler kuzeye giden araçları teftiş ediyor ve yollarda ağır zırhlı araçların izleri görülüyor.

1938 yılında İngiliz Mandası döneminde kurulan ve yaklaşık 700 kişiye ev sahipliği yapan Hanita, sınıra birkaç yüz metre uzaklıkta yemyeşil bir alan ve birçok ev bulunuyor.

Atılan havan toplarından biri, bir evin çatısını tahrip etti. Bölge, askerlerin yanı sıra sahipleri tarafından bırakılan kediler dışında neredeyse tamamen boşaltılmış durumda bulunuyor.

Sınır yakınlarında zaman zaman makineli tüfek veya havan topları sesleri duyuluyor ve Hizbullah'ın attığı füze veya top mermilerinin evlerde neden olduğu hasarın izleri görülebiliyor.

Kornet füzeleri

Gazetecilere adının yayınlanmasının istemediğini söyleyen üst düzey bir asker "Hizbullah'a karşı birçok operasyon gerçekleştirdik. Neredeyse her gün bu bölgede bize ateş ediyorlar" dedi. 

Başka bir subay, salı günü bir askeri komuta merkezini hedef alan saldırı gibi insansız hava aracı saldırılarının yanı sıra, Hizbullah üyelerinin savaşın başlangıcından bu yana İsrail mevzilerine en az 800 Kornet tanksavar füzesi ateşlediğini söyledi.

İsrail güçleri düzenli olarak Hizbullah mevzilerine hava saldırıları ve topçu atışlarıyla saldırıyor.

Bu hafta Hizbullah'ın elit gücü Radvan Gücü'nün önde gelen liderlerinden biri öldürüldü.

Ancak İsrail söz konusu liderin öldürülmesinin sorumluluğunu üstlendiğine yönelik bir açıklamada bulunmadı.

Kuzeyde alarma geçen İsrail güçleri, yalnızca doğrudan bir tehdit tespit ettiklerinde ateş açma emri aldıklarını söyledi.

Asker "Durumu anladığım için kendime hâkim oluyorum, hükümet aksini emredinceye kadar buradayız. Evet zor ama bununla başa çıkıyoruz" ifadelerini kullandı. 

 

 

Independent Arabia, Reuters