TKP'nin Kadıköy Belediye Başkan adayı ve Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, neden Kadıköy'e aday olduğu, neden Tunceli'yi tercih etmediği sorularını yanıt vermekte zorlandı.
Terkoğlu'nun "Sonuçta belediyecilik bir şehri tanımak, sokaklarını bilmek, insanlarını tanımak, sonuçta çöp kaldıracaksınız, cenaze kaldıracaksınız. Bu açıdan bakıldığında genel sosyalist planlamanın dışında o kentle ya da insanların da ilgili bir şey doğal olarak. Tunceli'den Kadıköy'e bir Belediye Başkanı getirilmesi sorun yaratmaz mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
Eğer bir bireyin tek başına yönettiği bir anlayış üzerinden bir çalışma olsa dediğiniz çok doğru. Yani sadece bir Belediye Başkanı o şehir tek hakimi tek yönetici grubu olarak görürseniz. Ama bir şehri kendisinin de içine koyduğu meclislerle yönettiği, birlikte yönetme kültürünün geliştiği bir anlayışa biçimi geliştiğinde tam tersi. Ülkenin neresinden gelirse gelsin, herkes yönetimin parçası olabilr. Bugün Kadıköy nasıl bir mozaik. Mesela biz Dersimlilerin 300 bine yakın insanın olduğu bir şehirden bahsediyoruz.
Gazeteci Seyhan Avşar'ın "Neden iktidarı değil muhalefeti zorlamaya çalıştığınız konusu tartışılıyor. Neden iktidarın yönetiminde olan ve işçi sınıfının, emekçinin yaşadığı ilçelerden birini tercih etmediniz de, orta sınıfın ve orta sınıfın üstü insanların yaşadığı bir muhiti tercih ettiniz?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
Bunların her biri tartışıldı, sol-sosyalist kurumlarda. İzmir'de, Aydın'da, İstanbul'da farklı ilçelerde tartışma yürütüldü. Bizler iktidar ya da muhalefet meselesinden çok bir sosyalist programın bu mevcut burjuva siyasetlerin çok çok ilerisinde olduğunu düşündüğümüz ve bu ülkenin emekçilerinin, emekçilerinin olduğu bütün alanlarda bu programı geliştireceğimizi düşünüyoruz. Mesela bir şey söyleyeyim, birkaç gündür Kadıköy'deyim. Ben hayatımda en az 50 kere 60 kere Kadıköy'e gelmişimdir. Mesele Türkiye'nin şehrin insanlarının da dahil olduğu, bir ortak konsept sunduğu bir ortak meclisin yönetebileceğim ve program. Bir program olarak gördüğümüz için bunun kaygısını hiç yaşamıyoruz. Mesela bir şey söyleyeyim diyorsunuz ya orta sınıf ya da işte bir üst olarak diyorsunuz. Son 2-3 gündür gezdim, insanların çalışma süreleri çok uzun. Biz sosyalistler de işçi, emekçi çalışma sürelerinden onların yaşam koşullarına kadar her bir şeyi önemsiyoruz.
© The Independentturkish