İrlandalı bilim insanlarının fosilleşmiş kurbağalarda kızıl renk pigmenti moleküllerinin parçalarını bulmasının ardından yeni bir araştırma, kızıl saçlıların 10 milyon yıldır var olduğunu ortaya koydu.

University College Cork (UCC) paleontologları, amfibilerde kızıl rengini üreten feomelanin pigmentinin 10 milyon yıl öncesine ait moleküler kanıtlarını keşfetti.

Araştırmacılar, hakemli dergi Nature Communications'ta yayımlanan bulguların, bilim insanlarının soyu tükenmiş organizmaların orijinal renklerini daha iyi yeniden yapılandırmasına olanak sağlayacağını söylüyor.

Araştırma, UCC'nin Biyoloji, Dünya ve Çevre Bilimleri Okulu'ndan Dr. Tiffany Slater ve Profesör Maria McNamara tarafından yürütüldü. Dr. Slater ve McNamara, İsveç'teki Lund Üniversitesi'nden, Japonya'daki Fujita Sağlık Üniversitesi'nden ve Çin'deki Linyi Üniversitesi'nden uluslararası bir bilim insanı ekibiyle birlikte çalıştı.

Dr. Slater şunları söyledi:

Bu bulgu çok heyecan verici çünkü paleontologlara, çok daha fazla fosildeki farklı melanin pigmentlerini tespit etmek için daha büyük bir fırsat tanıyor.

Bu, eski hayvan renklerinin daha isabetli bir resmini çizecek ve hayvanlarda renklerin evrimiyle ilgili önemli sorulara cevap olacaktır.

Bilim insanları hayvanlar için zehirli olan feomelaninin nasıl ya da neden evrimleştiğini halen bilmiyor ancak fosil kayıtları bu gizemi çözebilir.

UCC'nin Biyoloji, Dünya ve Çevre Bilimleri Okulu'ndan Dr. Tiffany Slater şöyle konuştu: "Bilim insanları hayvanlar için zehirli olan feomelaninin nasıl ya da neden evrimleştiğini halen bilmiyor ancak fosil kayıtları bu gizemi çözebilir" (University Cork College/Stephen Beech)

Ekip, fosilleşme sürecinde feomelanin pigmentlerinin nasıl bozulduğunu izlemek için siyah, kızıl ve beyaz tüyler üzerinde bir dizi laboratuvar deneyi gerçekleştirdi. Bu da ekibin fosil kimyasına ilişkin yorumlarını destekler nitelikte.

Çalışmanın baş yazarı Prof. McNamara şunları söyledi:

Fosiller, gömülme sırasında ısı ve basıncın tahribatıyla her zaman değişime uğrar ancak bu, tüm orijinal biyomoleküler bilgileri kaybettiğimiz anlamına gelmez.

Fosilleşme deneylerimiz, fosillerin kimyasını anlamada çok önemliydi ve biyomolekül izlerinin fosilleşme sürecinde pişerek hayatta kalabileceğini kanıtladı.

McNamara "Fosilleşme sırasındaki kimyasal değişiklikleri hesaba kattığımızda, fosil kayıtlarını kullanarak hayvanların biyokimyasal evrimini keşfetme açısından büyük bir potansiyel var" diye ekledi.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/science

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken