Menguş ile Cohen arasındaki görüşmeye yeşil ışığı kim yaktı?

Libya Dışişleri Bakanı Menguş'un İsrailli mevkidaşı ile görüşmesi karşısında Libyalıların protestoları devam ediyor

Libya'da görev süresi sona eren Birlik Hükümeti Başkanı Abdulhamid Dibeybe'ye karşı protestolar tırmandı (Sosyal medya)

Protestolar, Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti'nin devrilmesi talebiyle pazartesi gecesi Trablus'a destek veren batı bölgesinin farklı kesimlerini de kapsayacak şekilde genişledi.

Gelişme öncesinde batı kıyı kesimindeki protestocular, hükümet ve Dışişleri Bakanı'ndan hesap sorulması çağrısı yapılan sloganlar atarak, Sikke Yolu üzerindeki Başbakanlık binasına ulaştı.

Havaya ateş açılarak eylemciler dağıtılmaya çalışılsa da başarıya ulaşılamadı.

İki ülke arasında diplomatik ilişki bulunmamasına rağmen Tel Aviv'in geçen pazar günü İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen ile Libyalı mevkidaşı Necla el-Menguş arasında geçen hafta Roma'da bir toplantı gerçekleştirmesini açıklamasının ardından Libya'da öfke dalgaları patlak verdi. Görüşme, İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani aracılığıyla gerçekleşti. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Dibeybe'nin geçen çarşamba günü Trablus'taki Filistin büyükelçiliği genel merkezinden, Dışişleri Bakanı'nın görevinden alındığını ve ülkesinin Filistin davasına yönelik kararlı duruşuna bağlı olduğunu açıklamasına rağmen Birlik hükümetinin ve Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamaları, Libya sokağının öfkesini gidermede başarılı olamadı.

Dibeybe, Filistin'in Trablus büyükelçisi ve Filistin toplumunun bazı üyeleriyle büyükelçilikte görüşmede bulundu.

Ancak daha sonra Libya Dışişleri Bakanlığı, toplantının önemli olmadığını savundu. Ayrıca görüşmenin gayri resmi olduğunu ve herhangi bir anlaşma veya istişare içermediğini vurguladı.  

Fakat Dibeybe hükümetinden Libyalı yetkililer, yaptıkları basın açıklamasında geçen ay Roma ziyareti sırasında toplantıya yeşil ışık yakanın Başbakan olduğunu açıklarken, "Başbakanlık, toplantıyı Menguş ile koordineli olarak düzenledi" dedi. 

Bir hükümet yetkilisi, Libya ile İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesi konusunun ilk kez Dibeybe ile geçen ocak ayında başkent Trablus'u ziyaret eden CIA Direktörü William Burns arasında yapılan görüşmede ele alındığını belirtti.

Libyalı yetkili, ABD'nin arabuluculuğuyla İbrahim Anlaşmalarına katılmaya ilk onay verenin de Dibeybe olduğunu, ama Filistin davasına verdiği destekle bilinen bir ülkede halkın şiddetli tepkisinden endişe duyduğunu kaydetti.


Dibeybe'nin kurbanı

Mitiga Havalimanı'ndan resmi bir kaynak, Libya merkezli Marsd gazetesine yaptığı açıklamada pazartesi günü görevden alınan Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş ve yardımcısı Hussam el-Gavil'in seyahatini kolaylaştıran tarafın, caydırıcı güçler ya da iç güvenlik güçleri değil, havaalanındaki Türk kuvvetlerinin komutanı olduğunu söyledi. 

Menguş'un 5A-DCN kodlu ve hükümetten kalkış izni alan özel hükümet uçağıyla ayrıldığını da belirten kaynak, Mitiga'daki Türk liderliğinin, Menguş'un uçağının Türk hava sahasına girip İstanbul yerine Atatürk Havalimanı'na inmesine izin verilmesini koordine ettiğine dikkati çekti. 
 

Kaynak, Türkiye'nin koordinasyonuyla Mankuş'un Libya topraklarından ayrılmasına izin verildiğini açıkladı.jpg
Kaynak, Türkiye'nin koordinasyonuyla Menguş'un Libya topraklarından ayrılmasına izin verildiğini açıkladı / Fotoğraf: AFP

 

Libya İç Güvenlik Servisi ise Menguş'un seyahatini ve hatta kabul edilen politikalara uygun olarak havaalanının normal, özel ve başkanlık salonlarından geçişini kolaylaştırmada bir rolü olmadığını dile getirdi. 

Bu çerçevede Libya siyasi işleri uzmanı Abdullah el-Kebir, hükümetin ve başkanının Libya ve İsrail dışişleri bakanları arasındaki toplantıdan haberdar olmadığı hikayesine inanmanın zor olduğunu açıkladı.

Menguş'un, Dibeybe'nin reddi karşısında bu toplantının kurbanı olduğunu kaydeden kaynak, gerçeği ortaya çıkarmak için soruşturulması gereken kişinin Menguş olması gerekirken neden ayrılmasına izin verildiğine dikkati çekti. 

Kebir, Libya Dışişleri Bakanlığı'nın toplantının tesadüfen gerçekleştiği yönündeki açıklamasına inanmanın da mümkün olmadığını söylerken, bu toplantıların en küçük ayrıntılar üzerinde mutabakata varılmadan yapılmaması nedeniyle bunun diplomatik normlara uygun olarak yapıldığının açık olduğunu vurguladı.


Soruşturma talebi

Ayrıca Libya parlamentosu da geçen pazartesi akşam ıyaptığı bir açıklamada, görev süresi dolan Dibeybe hükümetinin İsraillilerle normalleşme amacıyla toplantılara katılmasını kınadı.

Ayrıca Dibeybe hükümetinin güvenini geri çekmenin doğru olduğunu, çünkü güven oyunun geri çekilmesi sonrasında Libya halkını temsil etmeyeceğini söyledi.

Yolsuzluk ve İsrail ile iletişim nedeniyle Dibeybe hükümetine soruşturma açılması çağrısında bulunan parlamento, tüm ülkelere yeni hükümetin kurulmasına ilişkin bir mekanizma üzerinde çalışmak amacıyla Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi'nden oluşan bir komite oluşturulması konusunda anlaşma yapmamaları ve çalışmalar yürütmemeleri çağrısı yaptı.

Libya Parlamentosu ayrıca, 6+6 Seçim Kanunlarını Hazırlama Komitesi'ne, İsrailli yetkililerle teması olduğu kanıtlanmış olanların seçimlere katılmasına izin verilmeyeceğini teyit etmesini önerdi.

Muhammed el-Menfi başkanlığındaki Başkanlık Konseyi ise Menguş'un Cohen ile görüşmesinin kanıtlanmasına rağmen İsrail ile normalleşmeyi yalanlayan Dibeybe hükümetine Libya'da yürürlükte olan yasa ve prosedürlere uygun olarak en ağır cezaları uygulaması çağrısında bulundu.


Cezai ve siyasi sorumluluk

Dibeybe'nin olaya karışıp karışmadığına ilişkin olarak hukuk danışmanı Halid Muhammed, "Ulusal Birlik Hükümeti'nin Menguş ile birlikte bir soruşturma komitesi oluşturacağına ilişkin beyan, Bakanı feda etmesi karşılığında kendisine zarar gelmemesi için görevden alınan Dışişleri Bakanı'nın Dibeybe'nin toplantıyla ilgili bilgisini onaylamasıyla ilgili her türlü sırrın başka herhangi bir tarafa açıklanmasının engellenmesini sağlıyor" dedi. 

Independent Arabia'ya konuşan Muhammed, "Kişisel ceza ilkesine dayanan siyasi ve hukuki cezai sorumluluk arasında ayrım yapılması gerektiğinden ciddi bir soruşturma yapılmayacaktır. Bir kişi, başka bir kişinin işlediği bir suçtan, suç ortağı olmadığı sürece sorumlu tutulamaz" açıklamasında bulundu. 

Halid Muhammed, "Şu an kanıtlanmış olan şey, hükümetin İsrail tarafıyla görüşmeyi reddetmesi ve bu konuda bilgi sahibi olmaması karşısında Menguş'un müdahalesidir. Dolayısıyla yasaya göre İsrail'i boykot etmenin cezai sorumluluğu yalnızca Necla el-Menguş'u kapsıyor ve başkalarının kendisiyle işbirliği içinde olduğu kanıtlanmadıkça diğerlerini kapsamıyor" dedi. 
 

Dibeybe, kendisini görevden almadan önce suçlama parmağını Dışişleri Bakanı Necla el-Mankuş'a yöneltti.jpg
Dibeybe, kendisini görevden almadan önce suçlama parmağını Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş'a yöneltti / Fotoğraf: AFP

 

Hukuk danışmanı, Dibeybe'nin toplantıdan önce haberi olmasa bile siyasi sorumluluğun hükümete ait olduğunu, çünkü Dışişleri Bakanlığı'nın egemen bir bakanlık olduğunu söylerken, "Dolayısıyla hükümetin, en önemli Egemenlik Bakanlığı'nı başlı başına kontrol edememesi, bir hükümeti devirebilecek siyasi sorumluluğu beraberinde getiriyor" açıklamasında bulundu. 


Filistin'in tavrı

Filistin Dışişleri Bakanlığı, Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başkanının İsrail ile normalleşmeye ilişkin açıklamalarını memnuniyetle karşıladı.

Geçen pazartesi günü yayınlanan bir açıklamada, "Abdülhamid Dibeybe'nin Trablus'taki Filistin büyükelçiliğindeyken ortaya koyduğu tavrı takdirle karşılıyoruz. Kendisi, ülkesinin Filistin halkının tüm haklarını elde etme ve başkenti Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma yönündeki meşru çabalarına mutlak bağlılığını dile getirdi" dedi. 

Filistin Dışişleri Bakanlığı, "Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş ile İsrailli mevkidaşı Eli Cohen arasındaki toplantıya yönelik partizanların ve halktan gelen tepkilerin yoğunluğu, Libya halkının ve kurumlarının Filistin davasının zaferindeki kararlı konumunun bir yansımasıdır" ifadelerini kullandı.

Geçen pazar günü Filistin'deki İslami Cihat Hareketi, Menguş- Cohen görüşmesini kınayarak, "Bunu, ulusun ilkelerinden tehlikeli bir geri çekilme ve normalleşme bataklığına düşme, Arap ve İslam bölgemizin kimliğine ve tanımına yönelik bir tehdit olarak değerlendiriyoruz" şeklinde konuştu. 

Bu tür toplantıları kabul etmeyecek olan Libya halkına güvendiğini belirten hareket, "Halk, Libya'da yaşanan zorlu iç koşullara rağmen, siyasi şantaja boyun eğmeyecek ve Filistin meselesindeki kararlı tutumundan taviz vermeyecektir" dedi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı ise geçen pazartesi günü Bakan Cohen ile Libyalı mevkidaşı arasındaki görüşmeyi ilan etme sorumluluğundan kaçındı. 

Bakanlık, "Dışişleri bakanı ve bakanlığı, İsrail'in dış ilişkilerini genişletme konusunda kararlı. Libya Dışişleri Bakanı ile görüşmeye ilişkin sızıntı, yayınların aksine bakanlıktan gelmedi" açıklaması yaptı.

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU