Bu analizde Suriye'deki yabancı askeri mevkilerin yayılımını gösteren haritaları inceliyoruz. Analiz, ABD liderliğindeki uluslararası koalisyonun yanı sıra Rusya, Türkiye, İran ve Hizbullah güçlerini de kapsıyor.
Şarku’l Avsat’ın Londra merkezli Al Majalla dergisinden aktardığı analiz, Suriye'de doğrudan ve askeri olarak yer alan çeşitli dış güçlerin askeri mevkilerinin yerlerini gösteren, Jusoor Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan haritalara dayanıyor. 2022'nin ilk yarısının sonunda Suriye’deki yabancı askeri üs ve noktaların sayısı, 830’a ulaştı. İran’ın 570, Türkiye’nin 125, Rusya’nın 105, ABD önderliğindeki uluslararası koalisyonun ise 30 askeri mevkisi bulunuyor.
ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun şehirlere göre dağılımı ise şu şekilde: Haseke 17, Deyrizor 9, Rakka 1, Şam kırsalı 1, Humus 1, Halep 1.
Uluslararası koalisyonun Suriye'nin doğusunda konuşlanması, Rusya ve İran'ın genişlemesinin önünde bir engel oluşturuyor. Diğer yandan İsrail varlığının bir başka türü de Suriye'deki ‘İran hedeflerine’ yönelik devam eden baskınlardır. Farklı yabancı güçler arasındaki anlaşmalar, doğrudan çatışmaları önlemeyi ve etkileşimleri için bir çerçeve oluşturmayı amaçlıyor.
Suriye'nin yabancı askeri mevkileri haritasının yakın tarihli analizi, Türkiye ve ABD dışındaki tüm yabancı aktörler için üslerde ve noktalarda kayda değer bir artış olduğunu ortaya koyuyor. Rus askeri varlığı genişlerken İran, 2022'nin ilk yarısındaki mevzi sayısı ve konuşlanma alanındaki artıştan en büyük paya sahip oldu. Bu, Suriye tarihindeki en büyük yabancı güç varlığı olarak kabul ediliyor ve Suriyelilerin ülkelerindeki durumun gidişatını değiştirmedeki azalan rollerinin aksine dış etkinin boyutunu yansıtıyor.
2011 yılında savaşın patlak vermesinden bu yana, bir yandan Suriye hükümetini, diğer yandan da muhalif grupları desteklemek için birçok ülke Suriye’ye müdahale etti. Dış müdahale, Suriye savaşına dahil olan taraflar için siyasi, askeri ve operasyonel desteğin yanı sıra aktif yabancı müdahale anlamına da geliyordu. Savaşa katılan tarafların çoğu, yabancı ülke ve kuruluşlardan askeri, lojistik veya diplomatik destek aldı.
İran varlığı
İstanbul merkezli Jusoor Araştırma Merkezi, İran güçlerinin Suriye'nin çeşitli vilayetlerinde konuşlandırıldığı yerleri belgeledi. Merkez’e göre İran askeri üslerinin sayısı 570'e ulaştı.
Bu karargâhlar, ister İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) güçleri isterse diğer bağlantılı milisler için olsun, Suriye'deki askeri operasyonlarla ilgili kararların alındığı merkezlerdir. Rakamlar, bu kuvvetlerin sayılarının ve konuşlandırıldıkları alanların onlara, genellikle düzenli kuvvetlerin etki ve kontrolünü aşan geniş bir etki ve kontrol alanı verdiğini gösteriyor.
Suriye'de bulunan İran yanlısı milisler arasında Lübnan Hizbullahı, Afgan Fatımiyyun Tugayı, el-Nuceba Hareketi ve Asaib Ehli’l Hak yer alıyor. Bu askeri mevziler Halep, Şam kırsalı, Humus, Deyrizor, Dera, Hama, İdlib, Kuneytra, Lazkiye, Rakka, Süveyda, Haseke, Şam ve Tartus'a yayılmış durumda.
Jusoor Araştırma Merkezi haritası, DMO’ya bağlı güçlerin konuşlandığı en önemli bölgeleri ve özellikle DMO’nun Lübnan Hizbullahı ile koordineli olarak görev yaptığı bölgeleri belirgin bir şekilde gösteriyor. Harita, bu mevkiler hakkında ayrıntılı bilgiler içeren kapsamlı bir veri tabanı tarafından destekleniyor. Veri tabanı boyut, görevler, personel sayıları ve ekipman envanteri ile ilgili ayrıntıları içeriyor. Jusoor Araştırma Merkezi ayrıca, Şam kırsalındaki Kalamun bölgesinde ve Suriye-Lübnan sınırı boyunca gözlemlenen önemli bir yoğunlaşma ile Hizbullah ve ona bağlı güçlerin Suriye içinde işgal ettiği coğrafi konumları da izledi.
Türkiye’nin askeri varlığı
Türkiye şu anda Suriye içinde hem üsleri hem de stratejik mevcudiyet noktalarını kapsayan toplam 125 askeri bölgeye sahip. Bu mevkiler 5 şehirde şu şekilde dağılmıştır: Halep 57, İdlib 51, Rakka 10, Haseke 4, Lazkiye 2.
Askeri uzmanlara göre, Türk askeri tesislerinin ve üslerinin stratejik düzenlemesi savunma konfigürasyonunu takip ediyor ve bu nedenle Suriye hükümet güçlerinin muhalefet kontrolü altındaki bölgelere ilerlemesini engelliyor. Türkiye ile Rusya arasında varılan mutabakata göre, Türkiye'ye askeri noktalarının konuşlandırılmasını çatışmasızlık bölgeleri olarak belirlenen tampon bölgelere genişletme fırsatı verildi.
2019 yılında Rusya ve Türkiye, Soçi Zirvesi'nde anlaşmaya vardı. Bu anlaşma daha sonra Şam-Halep karayolu boyunca ve Suriye ordusu ile muhalif gruplar arasındaki belirli çatışma yerlerinin yakınında Türk üslerinin kurulmasıyla sonuçlandı.
Türkiye, Eylül 2017'de Kazakistan'ın başkenti Astana'da Rusya ve İran ile imzaladığı anlaşma kapsamında Kasım 2017'de İdlib'de gözlem noktaları kurmaya başladı. Anlaşmaya göre Türkiye, sahadaki baskın grup olan Heyetu Tahriru'ş Şam'ın rızası olmadan askeri personelini konuşlandıramıyor ve bu gözlem noktalarını kuramıyordu. Bu kapsamda Türk subayları, bu karakolların kurulmasına hazırlanmak için keşif operasyonlarında adı geçen gruptan savaşçılara katıldı. Suriye'de bulunan Türk ordusu için kesin rakamlar yok ama yaklaşık on bin asker olduğu tahmin ediliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri Afrin bölgesini doğrudan kontrol ediyor ve sınırlarında açık bir askeri koridor oluşturmuş durumda.
Uluslararası Koalisyon’un varlığı
Eski ABD Başkanı Barack Obama'nın direktifi altında 2014 yılının ortalarında kurulan ve Fransa, İngiltere gibi ülkeleri içeren ABD liderliğindeki uluslararası koalisyon, toplam 30 askeri mevkide faaliyet gösteriyor. Öncelikle DEAŞ’ın yayılmasına karşı koymak için oluşturulan bu koalisyona bağlı askeri üsler, Şam kırsalı, Halep, Rakka, Humus, Deyrizor ve Haseke dahil olmak üzere Suriye'nin çeşitli bölgelerinde stratejik olarak konumlanmış vaziyette.
Dört yıl önce uluslararası koalisyon ve yerel ortaklarının Suriye'de el-Bağuz bölgesinde DEAŞ'ın kontrolündeki son toprak parçasını da özgürleştirmesi, bu terör örgütünün kalıcı olarak yenilgiye uğratılması için sürdürülen çabalarda bir kilometre taşı oldu.
ABD Dışişleri Bakanlığı internet sitesinde, örgüte karşı şiddetli savaşlar verenlerin ve örgütün bir daha ortaya çıkmaması için halen çalışmakta olanların gösterdiği cesareti takdirle karşıladığını bildirdi.
Uluslararası koalisyon, onların şerefine ve bölgede istikrar ve güvenliğin sağlanması için önde gelen DEAŞ liderlerini savaş alanında ortadan kaldırmak, DEAŞ militanları ve ailelerinin ülkelerine geri gönderilmesini kolaylaştırmak ve kurtarılan bölgeleri istikrara kavuşturmak için gerekli adımları atmaya devam ediyor.
Bu koordineli girişimler, başta Suriye Demokratik Güçleri (SDG) olmak üzere yerel koalisyon müttefikleriyle iş birliği içinde yürütülen Suriye'deki ortak askeri operasyonları kapsıyor.
Rus varlığı
Jusoor Araştırma Merkezi'ne göre, Suriye'deki Rus askeri tesislerinin sayısı 105'e ulaştı. Bu mevkiler, Hama, Haseke, Lazkiye, Halep, İdlib, Deyrizor, Süveyda, Humus, Rakka, Şam kırsalı, Dera, Şam, Tartus ve Kuneytra dahil olmak üzere çeşitli bölgelere stratejik olarak dağılmış vaziyette.
Rusya'nın Suriye'de iki ana askeri üssü bulunuyor. Bunlardan en önemlisi, Lazkiye'de bulunan Hmeymim Hava Üssü. Moskova, 2015 yılında bu üssü askeri operasyonlar için kullanmaya başladı. Bu tesisin kullanımının Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile varılan anlaşmada açıkça belirtilmemesi ise dikkat çekici.
İkinci en önemli tesis, Rusya'nın Akdeniz'deki münhasır deniz üssü olarak hizmet veren Tartus Deniz Üssü'dür. Moskova, 2017'de imzalanan bir anlaşmaya dayanarak bu üssün yeniden kullanımına başladı. Söz konusu anlaşma, Rusya'nın Suriye topraklarındaki hava ve deniz askeri varlığını güçlendirmeyi amaçlıyordu.
Esad, geçtiğimiz Mart ayında Rus medyasına verdiği bir röportajda “Rusya'nın Suriye'deki varlığı küresel güç dengesiyle bağlantılı olduğu için gelecekte Suriye topraklarındaki Rus askeri üslerinin sayısının artırılmasının gerekli olabileceğini” belirtti. Askeri üslere bakış açısının geçici olan terörle mücadele çabalarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayan Esad şu ifadeleri kullandı:
Askeri üslerin mevcudiyeti terörle mücadele meselesine bağlanmamalı. Terörle mücadele şu anda yürürlükte ama geçici olacak. Hiçbir ülkedeki Rus askeri varlığı geçici bir şey üzerine kurulamaz. Burada uluslararası bir dengeden bahsediyoruz. Rusya'nın Suriye'deki varlığı dünyadaki güç dengeleriyle ilgili bir önem arz ediyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın.