İslami Cihad, silahlı Filistin muhalefetinin bir çekirdeği mi?

Hamas ile İslami Cihad Hareketi arasındaki gerilim kolay kolay çözülmeyecek. Çatışmayı önlemek için mesafe kat etmeye çalışacaklar

Hamas ile İslami Cihad Hareketi arasındaki anlaşmazlığın temel kaynağı, yalnızca silahlı mücadele seçeneğini benimsemeleri / Fotoğraf: AFP

Filistin İslami Cihad Hareketi, içinde bulunduğumuz ve gelecek dönemdeki değişikliklerle başa çıkmada yeni ve geleneksek bir yaklaşımı benimseme eğiliminde.

Bu eğilim, hareketin İsrail'le karşı karşıya gelmesi, Filistin yönetimi ve hatta arabulucu Mısır ile olan ilişkileriyle bağlantılı olarak İslami Cihad Hareketi içinde devam eden gelişmeler olduğunu gösteriyor.

Gelecekte ortaya çıkacak planlı senaryolar bulunduğunu teyit eden Mısır, Filistin sorununda devam eden anlaşmalar ve tıkanmış siyasi olayların yeniden inşası için güçlü bir şekilde baskı yapıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yenilikçi yorumlar 

İsrail ile gerçekleşen son çatışmanın ardından yapılan ateşkesten bu yana, İslami Cihad Hareketi Gazze Şeridi içinde siyasi olarak yükselme eğiliminde bulunuyor.

İslami Cihad Hareketi, bölgeyi yönetmekle yükümlü olan Hamas Hareketi'ne yönelik özel bir yaklaşım benimseme konusundaki tutumunu açıkladı.

Dolayısıyla İslami Cihad Hareketi, İsrail'le ve adı geçen arabulucularla (en başta Mısırlı arabulucular olmak üzere) herhangi bir çatışmada müdahil taraf olacağını söyledi.

Mısır, İslami Cihad Hareketi'nin, Hamas'ın katılımı olmadan tek başına son iki çatışmaya girmesinin iki taraf arasında daha fazla gerginliğe yol açtığını teyit etti. 

İslami Cihad Hareketi'nin diğer destekleyici grupların rolü konusunda çekinceleri var.

Aynı zamanda, uzaktan takip etmeyi ve gözetlemeyi tercih eden Hamas Hareketi'ne katılmadan ortak direniş odasına katılanların rolü hakkında da çekinceleri bulunuyor.

İslami Cihad Hareketi bir yanda arabulucularla, diğer yanda İsrail hükümetiyle ilişkilerinde önemli hesaplar yapıyor.

Bu durum, bölgedeki atmosferi germiş ve ilerleyen zamanlarda ikincisi düzenlenecek olan el-Alameyn görüşmelerinin faaliyetlerinde bulunmayan İslami Cihad Hareketi'ne değil, tüm grupların pozisyonlarına ters yansıdı.

Asıl mesele hareketin, merkezi otoritenin cezaevlerindeki üyelerinin serbest bırakılması talebinin ötesine geçerek başka meselelere uzanıyor. 

Başlangıçta İslami Cihad Hareketi herhangi bir yasama veya belediye seçimiyle ilgili herhangi bir siyasi etkinliğe katılmadı.

Ayrıca, bu sistem üzerinde çalışmayı dolaylı olarak kabul eden ve daha sonra hızla geri dönen Hamas Hareketi'nde yaşananların aksine Oslo sistemini tanımayı da reddetti.

Bu durum, İslami Cihad Hareketi'nin milli mücadeleyi korumadaki ideolojisinin ve fıtri yolunun bir parçası olarak sık sık beyan ettiği ilkelere bağlı kaldığı anlamına geliyor.

İslami Cihad Hareketi, İran'ın konumunu referans alması, İran'la temasların devamının sağlanması ve Lübnan'da Hizbullah ile açılım yapılmasıyla güçlenecektir.


Belirli ufuk

İslami Cihad Hareketi'nin konumu belirli bağlamlarda hâkim olacaktır. Söz konusu bağlamların birincisi, Filistin saflarında olup bitenleri reddetmek veya itiraz etmek değil, bu bağlamda atılan bazı adımları kutsamak ve gerektiğinde, son çatışmalarda olduğu gibi, bazı destekleyici gruplarla koordinasyon içinde özel bir direniş yaklaşımına göre çalışmaktır.

Dolayısıyla İslami Cihad Hareketi, gerektiğinde alternatifleri olduğunu doğrulayan, birbiriyle örtüşen ve etkileşim içinde olan hesaplar çerçevesinde işleyecektir.

Bu nedenle Gazze Şeridi'nde yeni bir yüzleşmeye girme korkusu yaşanmaktadır. Hamas Hareketi'nin, önümüzdeki dönemde hareket için maliyetli olabilecek çatışmalara sahne olacağından ve ateşkes sonucunda elde edilen kazanımların çoğunu kaybedebileceğinden korktuğu için iyi tahmin ettiği şey işte bu korkudur.

İslami Cihad Hareketi, Mısır arabulucusu aracılığıyla tüm tarafları sınayacak. Çünkü onlarla ilişkiyi kesmek istemiyor ve İran'la ilişkilerini ana referans olarak korurken iletişimi sürdürmeyi tercih ediyor.

Ayrıca, Oslo'nun yükümlülüklerine herhangi bir taahhüt olmaksızın, otoritenin Batı Şeria'daki aktif unsurlarının mevcut yürütmelerinden ve prosedürlerinden bazılarını durdurmaları veya takip etmeleri gerektiğini kabul ederek otoriteyle ilişki kurmayı tercih ediyor.

İsrail hükümeti ile güvenlik koordinasyonunu gerçek anlamda durdurma taahhüdünün kapsamı, kovuşturmaların ve Cenin ile Nablus'taki silahlı tabur mensuplarına saldırıların durdurulması şartına bağlıdır.

İslami Cihad Hareketi adına Filistin Yönetimi ve Hamas'ın nabzını birlikte test etmek, tüm taraflara karşı mevcut konumlarına bağlı kalarak, kazanç ve kayıpları hesaplama fikrine dayalı olarak belirli bir yönde çalışırken daha gerçek manevralar yapmayı gerektirecektir.
 


İran'ın rolü 

Daha önce İran, her hareketin programındaki farklılığa rağmen, Hamas ve İslami Cihad Hareketlerini birleştirmeye çalıştı.

Aynı zamanda, İslami Cihad Hareketi'ne karşı çıkan Sabirun hareketinin kurulmasını da destekledi.

Bu durum, İslami Cihad Hareketi'nin müttefiki ister İran, ister Mısır olsun, etrafındaki bölgesel manevra alanlarının farkında olduğunu gösteriyor.

Aynı zamanda İslami Cihad Hareketi, belirlenen çerçeveden sapmanın konumunu ve yönelimlerini gözden geçirmeyi gerektireceğinin de oldukça farkında.


Sonuç:

İslami Cihad hareketi, Hamas'ın kabul etmek istemediği mevcut ve gizli gerginliğe rağmen, olup biteni izlemeye devam edecek ve önümüzdeki dönemde Hamas Hareketi'yle çatışmadan uzun bir mesafe bulmaya çalışacaktır.

Ve eğer yeni bir sorumluluk çerçevesinde ortaya çıkmak, en yakın yasama ve hatta devlet başkanlığı seçimlerinde alternatif olarak mevcut olmak isterse, bu durum siyasi ufkun tıkanmasına rağmen İsrail tarafıyla herhangi bir olası anlaşmanın önünü açmak amacıyla hizipçi değil gerçek bir teknokratik hükümet seçeneğini sunmaya çalışacak olan Fetih Hareketi'ni rahatsız edecektir. 

İslami Cihad Hareketi, hareket içinde olup bitenler ve İsrail'e karşı çıkmanın maliyetli olacağının farkına varması nedeniyle, yönelimlerinde daha fazla ayrışmaya tanık olacak.

Otoritenin diğer direniş biçimlerini talep etmesi ve sadece silahlı direniş seçeneğini benimsememesi, Hamas ve İslami Cihad Hareketleri arasındaki mevcut anlaşmazlığın da ana kaynağıdır.

 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU