"Sorun Abbas'ın 20 yıldır koltuğu işgal edip seçim yapmamasıdır"

Ankara'daki buluşmanın ardından Filistinli gruplar, Mısır'da bir araya gelecek. Daha önce benzerler onlarca kez yapılan bu buluşmalardan bir sonuç alınması isteniyor

Erdoğan iki Filistinli lideri Ankara'da buluşturdu / Fotoğraf: AA

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı'nın radikal yerleşimcilerle ve İsrail güvenlik güçlerinin koruması altında Mescid-i Aksa'ya gerçekleştirdiği provokatif baskını şiddetle kınıyoruz. Mescid-i Aksa'nın, kudsiyetini ve uluslararası hukuka dayanan tarihi statüsünü ihlal eden bu provokasyonlara izin verilmemesi ve gerginliğin tırmanmaması için İsrail makamlarım gerekli önlemleri ciddiyetle almaya davet ediyoruz."

Bu açıklama Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarafından yapıldı.

Zira İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Bin Givir, Kudüs'te bulunan Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Filistin medyasına bir göz atıldığında İsrail kolluk kuvvetlerinin Filistinlilere yönelik şiddetine ilişkin sayısız haberler yer alıyor. 

İsrail ile Filistin arasında gerginlik hiç bitmiyor

Mescid-i Aksa'nın yanı sıra Filistinlilerin evlerine yapılan baskınlarda insanlar can veriyor. 

Yeni geçilen bir habere göre İsrail güçlerinin Filistin'in Batı Şeria bölgesindeki Kalkilya kantindeki Filistin halkına açtığı ateş sonucu Fares ebu Samra isimli 14 yaşındaki bir çocuk can verdi. 

İsrail ile Filistin arasında gerginlik hiç bitmiyor. İsrail'in özellikle zaman zaman Gazze'ye yaptığı saldırılarda pek çok Filistinli hayattan koparılıyor. 

İsrail'in kurulduğu 1948'den bu yana şiddet ve gerginliğin devam ettiği topraklarda yaşayan Filistinliler ise siyasi olarak farklı görüşlere sahipler. 

Bunlarda iki grup çok etkin. Biri Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) diğeriyse İslami Direniş Hareketi (Hamas). Aslında her iki örgütün de amacı aynı. Yani ikisi de bağımsız ve özgür bir Filistin kurmayı amaçlıyor. 

FKÖ ve Hamas neden ayrı düşüyor?

Halihazırda Filistin'i FKÖ'nün kurucuları arasında bulunan Mahmut Abbas yönetiyor. Hamas ise Gazze Şeridi'nde ektin. 

 

İsmail Haniye - Mahmud Abbas
İsmail Haniye - Mahmud Abbas / Fotoğraf: Reuters

 

Fakat bu iki yapının ayrı düştüğü hususlar var. Özellikle de İsrail ile mücadelede Hamas, FKÖ'yü pasif davranmakla suçluyor. Askeri kanadı bulunan Hamas ise bazı ülkeler tarafından "terörizmle" suçlanıyor. 

Kendi aralarındaki ihtilaflı konuları bir tarafa bırakmayan bu örgütler İsrail'e karşı mücadelede birlikte hareket etmiyor. 

Onun için şimdiye kadar pek çok Müslüman ülke bu yapıları bir araya getirdi. Aralarındaki sorunların çözümü için aracılık yaptı. 

Bu ülkelerin başınca Cezayir, Mısır, Suriye ve Türkiye yer aldı. 

Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistinli örgütlerin ihtilaflı hususları çözüp, birlik ve beraberlik tablosu sergilemeleri için pek çok girişimde bulundu. 

İki lider Erdoğan ile birlikte poz verdi

En son iki gün önce Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Hamas Büro Şefi İsmail Haniye'yi Ankara'da bir araya getirdi. 

Her iki Filistinli lider Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte objektiflere poz verdi. 

 

Erdoğan - Filistinli liderler
Filistinli liderler Ankara'da buluştu / Fotoğraf: AA

 

Peki bu buluşmada ne çıktı? İçteki ihtilaflı meselelerin çözümü için bir uzlaşma sağlandı mı? 

Bundan sonra özellikle Kudüs'teki kadim ibadethaneler ve tarihi eserler ile yerleşimci Yahudilerin girişimlerine karşı birlikte hareket edilecek mi? 

Konuyu Türkiye'de yaşayan ve Filistinliler değerlendirdi. 

Bunlardan biri Yurtdışındaki Filistinliler Halk Kongresi Genel Sekreterliği Üyesi ve yazar Muin Naim.  

"Abbas hala 'tek doğru görüş benimdir' konusunda ısrarlı"

Naim'e göre birlikte hareket etmenin öncelikleri var. En önemli husus ise ortak hedefler.

Ancak Naim, Mahmud Abbas'ın birlikte hareket etme konusuna bir şerh koyuyor: "Yakın gelecekte Mahmud Abbas'ın sadece HAMAS ile değil diğer direniş örgütleriyle aynı hedef doğrultusunda çalışacağını düşünmüyorum."

Abbas'ın Filistin halkının çoğunluğunun benimsediği ve desteklediği silahlı direniş eylemlerini desteklemediğini ve bunu kontrolsüz olarak gördüğünü savunan Naim, "Gelecek hafta Şarm el-Şeyh'te Filistinli hareketler ve örgütlerin genel sekreterlikleri nezdinde bir toplantı olması bekleniyor. Ancak Abbas hala ‘tek doğru görüş benimdir' noktasında ısrar ediyor" dedi. 

 

Muin Naim
Muin Naim / Fotoğraf: Twitter

 

"Başka fikirleri tartışmaya dahi tahammülü yok Abbas'ın" diyen Naim, Filistinli örgütler zaten Cenin, Nablus, Ramallah, Batı Şeria ve Gazze başta olmak üzere ortak direniş komiteleri kurmuş durumda. Bu komiteler hem siyasi konjonktür hem de askeri imkanları göz önünde bulundurarak ortak karar alıyorlar. Ne gerekiyorlarsa yapıyorlar. Yani sivil itaatsizlik, silahlı ve sivil direniş dahil ne gerekiyorsa ortak yapıyorlar. Abbas bunu kabul etmiyor" ifadelerini kullandı.

"İşgal sivil itaatsizlikle durdurulamaz"

Abbas'ın İsrail'e karşı tek yolun sivil direniş olduğu düşüncesini taşıdığını hatırlatan Naim, "İşgal edilmiş toprakları sivil itaatsizlik ile durduramazsınız" yorumunda bulundu.

"Abbas halkın taleplerine kulak verirse ortak kararın çıkması zor değil" ifadelerini kullanan Muin Naim, şunları kaydetti: 

Geçen sene Abbas seçim kararı aldı. Filistinli gruplar birtakım sıkıntılar olmasına rağmen katılma kararı aldı. Bir hafta kala Abbas ani bir kararla kimseye danışmadan seçimi iptal etti. Tek sorunumuz Abbas'ın 20 yıla yakın süre koltuğu işgal edip seçim yapmamasıdır. Seçim yapılmadan bu iş çözülmez, çünkü halk kendi kararını kendi almak istiyor ama Abbas buna karşı direniyor." 

"Ankara'daki ikili ve üçlü görüşme önemli"

Filistin İletişim ve Medya Derneği (FİMED) Yönetim Kurulu Üyesi Muhammed Abu Takiya ise Filistin'in zor zamanlardan geçtiğini söyledi. 

Bu tür durumlarda Ankara'nın her zaman devreye girdiğini hatırlatan Takiya, "Türkiye'de yapılan ikili ve üçlü görüşmeleri önem taşıyor. Türkiye gibi dost bir ülkede bu görüşmelerin yapılması değerli ve daha önem arz ediyor" dedi. 

Görüşmelerde Türkiye-Filistin ilişkilerinin yanı sıra Filistin'deki siyasi bölünmelerinde ele alındığı bilgisini paylaşan Takiya, "Ankara'daki görüşme Mısır'da yapılacak ve tüm Filistinli siyasi oluşumların katılacağı toplantıya bir zemin hazırlama şeklinde okunabilir" görüşünü belirtti. 

 

Muhammed Abu Takiya
Muhammed Abu Takiya / Fotoğraf: Twitter

 

"İsrail Filistin'i ‘yok' görüyor"

Filistin ve İsrail arasında bir uzlaşmanın zor olduğunu vurgulayan Takiya, "İsrail'deki radikal hükümetin bir masaya oturacağını düşünmüyorum, çünkü onlara göre Filistin diye bir şey yok. Tüm Filistin'de her gün işgal genişliyor. Batı Şeria'da yeni yerleşim birimleri kuruluyor. Son bir yılda binlerce yasa dışı yeni yerleşim biriminin inşa edilmesine onay verildi. 2023'ün başından bu yana kadın ve çocukların da içinde olduğu 2 binden fazla Filistinli şehit edildi" diye konuştu. 

Dünyada İsrail'e baskı yapacak ve uluslararası hukuka saygı göstermesini isteyecek bir gücünde olmadığını dile getiren Muhammed Abu Takiya, şunları kaydetti: 

ABD öncesinden arabuluculuk görevini yapıyordu. Şimdi ise işgalcilerin yanında yer aldığını açıkça gösteriyor. Bir anlamda 2017'deki Kudüs kararıyla bunu teyit etmiş oldu. Ayrıca İsrail'in daha önce yapılan anlaşmalara hiçbir şekilde saygı göstermediğini de biliyoruz. Durum böyleyken taraflar arasında bir uzlaşmanın olması pek mümkün görünmüyor."

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU