William Burns, ABD ve Çin arasındaki istihbarat iş birliğini ifşa etti!

Entelektüel ve ileri görüşlü bir diplomat başına getirildiğinde bir istihbarat servisinin yüzü ne kadar da güzelleşiyor

CIA Direktörü William Burns / Fotoğraf: Reuters

Bu ayın (Temmuz) birinde CIA Direktörü William Burns, Birleşik Krallık'ta prestijli Ditchley Vakfı'nın 59'uncu yıllık konferansında bir konuşma yaptı.

Burns uzun bir süre diplomatlık, Ürdün'de ve daha sonra Rusya'da büyükelçi olarak görev yaptı ve ayrıca dışişleri bakan yardımcısı görevini üstlendi.

Burns konuşmasının başında şunu söyledi:

Başkan Joe Biden'ın bize hatırlattığı gibi, bir dönüm noktasındayız. Soğuk Savaş sonrası dönem kesinlikle sona erdi. Misyonumuz, bir sonraki adımı şekillendirmektir. Gelecek nesillere daha özgür, daha açık, daha güvenli ve daha müreffeh bir dünya bırakmak için kurucu güçlerimize yatırım yapmak, benzersiz ittifak ve ortaklık ağımızla ortak bir amaç oluşturmaktır. Bu çok uzun bir mesele.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Burns, geçmişteki faaliyetleri hakkında da biraz konuştu.

Ditchley'deki dinleyicilerine 2004'te Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı iken, dönemin Libya devlet başkanı Muammer Kaddafi'yi terör eylemlerini bırakmaya ve ilkel nükleer programından vazgeçmeye ikna etmek için İngiliz diplomatlar ve istihbarat görevlileriyle birlikte çalıştığını söyledi ve ekledi:

Bugüne kadar tanıdığım en tuhaf lider olmaya devam eden Kaddafi ile çölün ortasında gecenin bir yarısı yapılan tuhaf toplantılarla dolu bir maceraydı.


2008'de Başkan George W. Bush'un Moskova büyükelçisi olarak, dönemin Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'a şunları yazdı:

Ukrayna'nın NATO'ya girişi, Rus seçkinlerinin (sadece Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in değil) en belirgin kırmızı çizgisidir. Henüz Ukrayna'nın NATO üyeliğine Rusya'nın çıkarlarına doğrudan bir meydan okuma dışında bakan bir kimseyi bulamadım.


Burns 2013'te, eski başkan Barack Obama'nın dışişleri bakan yardımcısı olarak Umman'da İran ile gizli görüşmeler başlattı ve bu görüşmeler nihayetinde 2015'te ABD-İran nükleer anlaşmasının imzalanmasına yardımcı oldu.

Burns, Ağustos 2021'de görüşmelerde bulunmak için Afganistan'ın yeni fiili liderleri olan Taliban yöneticileriyle Kabil'de gizlice bir araya geldi.

Burns'e yakın bir isim, Mart 2019'da Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'nın (Carnegie Endowment for International Peace) başkanıyken kendisiyle yapılan bir röportajı hatırlatıyor.

Burns bu röportajda gerçekçiliğini şu sözlerle açıkça göstermişti:

Öngörülebilir gelecekte Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong-Un'un nükleer silahlarını tamamen bırakması kesinlikle mümkün değil. Nükleer silahlara ve gelişmiş füzelere sahip olmaya devam etmenin kendi güvenliği ve rejiminin hayatta kalması için gerekli olduğuna inandığını düşünüyorum. Bu nedenle, diplomatların sorusu şu olmalı: Kuzey Kore'yi nükleer silahlardan tamamen silahsızlandırmayı - bizim yaptığımız gibi - iddialı bir hedef olarak korusak bile riskleri azaltmak için ne yapılabilir?


Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgalinden üç ay önce, Kasım 2021'de Başkan Biden'ın Burns'ü Moskova'ya gönderdiğini hatırlıyoruz.

O ve ABD'nin o dönem Rusya büyükelçisi olan John Sullivan, Putin'in ulusal güvenlik danışmanı Nikolay Patruşev ile bir araya geldi.

Burns görüşmede, ABD istihbaratının Rusya'nın işgal planlarından haberdar olduğunu ve Rusya'nın planını gerçekleştirmesi halinde Batı'nın cevabının korkunç sonuçları olacağını açıkladı.

Ditchley Konferansında Burns, Putin ve Ukrayna hakkında şunları söyledi:

Putin'in Ukrayna'yı ve zenginliklerini kontrol etmeye odaklanmasını hafife almak bir hatadır. Putin bu olmadan Rusya'nın büyük bir güç ya da kendisinin büyük bir Rus lideri olmasının imkânsız olduğuna inanıyor.


Ardından ekledi:

Bu trajik ve gerçekten acımasız odaklanma, Rusya'ya utanç getirdi, zayıf noktalarını ortaya çıkardı ve Ukrayna halkının inanılmaz kararlılığını ve azmini uyandırdı.


Burns ayrıca isyancı (Wagner) Grubu lideri Yevgeniy Prigojin'in (Ukrayna'yı işgali nedeniyle Kremlin'e zarar veren) ve Rus askeri liderliğinin savaş sırasında dikkat dağınıklığını gösteren davranışlarına yönelik sert suçlamalar listesine dikkat çekti:

Bu sözlerin ve eylemlerin etkisi, Putin'in savaşının toplumu ve sistemi üzerindeki yıpratıcı etkisinin canlı bir hatırlatıcısı olarak, bir süre daha kendisini hissettirecek.


CIA Direktörü Burns'ün bu olayı anlatması, CIA'in veya ABD hükümetinin her zaman Rus halkına Prigojin'in sözlerini hatırlatmanın bir yolunu bulacağı anlamına geliyor.

Prigojin, tam olarak şunu söylemişti:

Neden savaşa girdik? Bir yıldız ve kahraman gibi karşılanması için Sergey Şoygu'ya (Rusya Savunma Bakanı) bir savaş gerekiyordu. Rusya'yı yöneten oligarşik klanın savaşa ihtiyacı vardı.


Burns katılımcıları hayal kırıklığına uğratmadı, aksine teşkilatının bu cesur sözlerden nasıl yararlandığını açıkladı ve şunları söyledi:

Hoşnutsuzluk, hayatta bir kez yakalanabilecek bir fırsat yaratır. CIA'de insanlara yönelik faaliyet gösteren bir istihbarat servisimiz var. Fırsatın boşa gitmesine izin vermeyeceğiz. Nitekim son olarak sosyal medyayı kullandık - Telegram Web platformunda ilk video gönderimizi- paylaştık. Aslında bu adımla amacımız, cesur Rusların karanlık ağda bizimle güvenli bir şekilde nasıl iletişim kuracaklarını bilmelerini sağlamaktı. İlk hafta 2,5 milyon izlendik ve bu alanda çalışmaya çok açığız.
 


Burns, Çin'i "uluslararası sistemi yeniden şekillendirme niyeti olan ve giderek bunu yapacak ekonomik, diplomatik, askeri ve teknolojik güce sahip olan tek ülke" olarak tanımladı.

Ardından ekledi:

Oradaki liderlerin söylediklerini dikkatle inceliyoruz. Ama ne yaptıklarına özel bir önem veriyoruz. Bu noktada Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in içeride artan baskısını ve Putin ile olan sınırsız ortaklığından Tayvan Boğazı'nda barış ve istikrara yönelik tehditlerine kadar, dışarıdaki saldırganlığını görmezden gelmek imkansız.


Ancak Burns, Pekin'den gelen potansiyel tehdidi dillendirdikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu yeni çağda rekabetimiz, yoğun ekonomik karşılıklı bağımlılık ve ticari ilişkiler zeminine dayanıyor. Bu, ülkelerimiz ABD ve Çin'e, ekonomilerimize ve dünyamıza çok iyi hizmet etti. Ancak aynı zamanda güvenlik ve refahımız için stratejik bağımlılıklar, kritik güvenlik açıkları ve ciddi riskler yarattı.


Burns, Çin'e atıfta bulunarak "Tek bir jeopolitik hız riskine odaklanma seçeneğimiz yok" diyerek uyarısını sürdürdü.

ABD'nin teknoloji ve inovasyon alanındaki liderliği, ABD'nin ekonomik refahını ve askeri gücünü desteklediği- ve Çin gelişmekte olan teknolojilere büyük yatırımlar yaptığı- için Burns, bu alan "stratejik rekabetimiz için merkezi bir boyuta" sahip olacak dedi.

Burns, bu meydan okumanın üstesinden gelmek için teşkilat genelinde Çin'deki çalışmaları koordine etmek üzere CIA'nın ilk tek ülke ile görevli merkezini kurduğunu söyledi.

Son iki yılda, teşkilatının Çin'deki faaliyetlerini destekleyen toplam bütçenin yüzdesini ikiye katladığını, daha fazla Çince (Mandarin) konuşan kişiyi istihdam ettiğini ve bu konudaki eğitimleri artırdığını belirtti.

CIA Direktörü Burns bir yandan dünyanın dört bir yanında Çin ile rekabeti artırdıklarını söylerken, diğer yandan şunları söyledi:

Ayrıca kendi seyahatlerim de dahil olmak üzere Çin ile istihbarat kanallarını sessizce geliştirmeye çalıştık. Bu gizli kanallar, gereksiz yanlış anlamalar ve kasıtsız çarpışmalarla mücadele edilmesinin ve siyasi karar alma kanallarının tamamlanmasının ve desteklenmesinin önemli bir yoludur.


Entelektüel ve ileri görüşlü bir diplomat başına getirildiğinde bir istihbarat servisinin yüzü ne kadar da güzelleşiyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU