Mali'deki geçiş hükümetinin Birleşmiş Milletler Mali Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonu'nun (MINUSMA) 10 yıllık görevini sona erdirme konusundaki ısrarı, istikrarsızlığın ve kanlı saldırıların yansımalarının hâlâ devam ettiği ülke içindeki siyasi çevrelerde yaygın bir tartışma olarak sürüyor.
Karar, MINUSMA'nın görevlerini sona erdirme talebinin Rus paralı asker grubu Wagner'in bir önlemi olduğunu düşünen ve Wagner'in Batı Afrika'ya sızmasını reddeden herkesi kızdırdı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Wagner tarafından mı açıklanıyor?
Sahel meselelerinde uzmanlaşmış Malili araştırmacı İbrahima Barrow, "Mali'deki geçiş hükümetini bu talebi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) iletmeye iten ve bunda ısrar etmesine sebep olan hiçbir çıkarı yok" dedi.
Barrow, Independent Arabia'ya yaptığı açıklamalarda, Mali'nin güvenlik ve askerî açıdan zayıf olduğunu, yıllardır siyasi ve ekonomik sorunlar yaşadığını ve son askeri darbelerin yaşananların etkisini ikiye katladığını söyledi.
Mali'nin özellikle ordunun girmediği bölgelerde istikrarı sağlamak ve yerel halka yardım etmek için uluslararası yardıma acilen ihtiyacı olduğunu belirten Barrow, "Böyle bir durumda sayıları 13 bin olduğu tahmin edilen uluslararası gücün çekilmesini nasıl talep edersiniz?" diye sordu.
Barrow, Mali'de iktidardaki askeri konseyin, Fransız kuvvetlerinin sınır dışı edilmesi ve ardından Avrupa kuvvetlerinin geri çekilmesi talebiyle başlayan süreçte 2021 yılında Wagner ile iş birliği yaptığından beri onların tüm taleplerini karşılamak için acele ettiğini doğruladı.
Wagner'in şimdiki isteği ise hükümetin barışı koruma kuvvetlerinin kara ve hava operasyonlarını engelleyen kısıtlamalar getirmesi nedeniyle kendisi ile Mali ordusu arasındaki ilişkilerde uzun süredir sürekli gerginlik yaşayan BM kuvvetlerinin ülkeden çıkması yönünde.
Mali'yi yalnız bırakmayın
ABD raporlarına göre Mali'deki askeri konsey, 2021 yılının sonundan bu yana Wagner grubuna 200 milyon dolardan fazla ödeme yaptı.
Gözlemcilerin çoğunluğu, daha kanlı hale gelen ve sivilleri hedef alan terör saldırılarının sıklığı ışığında Mali'nin acilen uluslararası güçlerin yardımına ihtiyacı olduğunu doğrulasa da Bamako'daki askeri yöneticiler yalnızca Ruslara yardım etmeyi tercih ettikleri için farklı bir görüşe sahipler.
Araştırmacı İbrahima Barrow, MINUSMA'nın geri çekilmesinin sonuçlarına ilişkin olarak, terör örgütlerinin askeri amacının Mali, Burkina Faso ve Nijer arasındaki üç sınır bölgesini kontrol etmek olduğunu söylüyor.
Bu ülkelerdeki orduların zayıflığı nedeniyle, herhangi bir kayıtsızlık, başarısızlık veya sivilleri koruma görevinden geri çekilme, daha önce 2012 yılında benzer koşullarda Kuzey Mali'nin kontrolünü ele geçiren silahlı grupların etkisinin artmasına yol açacaktır.
Barrow, 2015 yılında ülkenin kuzeyindeki Azavad bölgesinin bağımsızlığını talep eden silahlı hareketler ile hükümet arasında imzalanan barış anlaşmasının uygulanmasındaki gecikme nedeniyle, Mali'nin kuzeyindeki tüm bölgelerin halen Mali silahlı kuvvetlerinin kontrolü dışında olduğunu belirtti.
Uluslararası toplumu, art arda iki askeri darbeden sonra askeri yönetimin etkisinden mustarip olan Mali'yi ihmal etmemeye çağıran Barrow, "devletin, militanlara karşı askeri operasyonlar yürütmek için yeterli kaynakları sağlayamaması nedeniyle ülkenin kuzeyindeki büyük kısımlar üzerindeki kontrolünü kaybetmesinden korktuğunu" ifade etti.
Finansal açıdan en yüksek değere sahip BM misyonu
MINUSMA, yıllık 1,2 milyar dolarla en yüksek değere sahip BM misyonu. Ülkede hayatını kaybeden mavi bereli asker ve BM misyon personelinin toplam sayısı 309 kişiye ulaştığı için kurban sayısı açısından da zirvede bulunuyor.
BMGK geçen hafta cuma günü, hükümetin talebi üzerine, MINUSMA'yı sona erdirmeyi oybirliğiyle kabul etti.
Fransa tarafından hazırlanan kararda, misyonun ülkedeki görev ve operasyonlarını kalıcı olarak durduracağı ve bu süreci 31 Aralık 2023 tarihine kadar tamamlamak amacıyla askerlerinin güvenli bir şekilde geri çekilmesini organize edeceği belirtiliyor.
Barışı koruma güçleri, sivillerin aşırılık yanlısı grupların saldırılarına karşı korunmasına ve temel sosyal hizmetlerin sağlanmasına katkıda bulunmuştu.
BM misyonu, elindeki olanaklarla kuzeydeki birçok yerde idari açığı kapatmayı başardı ve ayrıca, ülkenin kuzeyinde ve merkezinde ihtiyaç duyduklarını sağladıktan sonra yerinden edilmiş kişilerin bölgelerine geri dönmesine yardımcı oldu.
MINUSMA'nın ayrılmasından sonra ne olacak?
Bamako ile MINUSMA arasındaki ilişkiler, ordunun "misyonun askerlerin hareketine getirdiği kısıtlamalardan" şikâyet etmesi nedeniyle 2020 yılında ülkenin kontrolünü ele geçirmesinden bu yana kötüleşti.
Misyonun ilk insan hakları departmanı başkanının, Bamako yetkililerinin soruşturma açmayı reddettiği ihlal raporları yayınlamasından sonra sınır dışı edilmesiyle işler daha da karmaşık hale geldi.
Mali, 2013 yılından bu yana istikrarın sağlanmasına, sivillerin korunmasına, barış çabalarına katkıda bulunulmasına ve insan haklarının savunulmasına yardımcı olmak için Mali'ye dağılmış 10 askeri üs kurmasına rağmen MINUSMA'yı başarısız olmakla suçluyor.
BM misyonunun görevinin sona ermesi, askeri yöneticiler tarafından da talep edilen Fransız kuvvetlerinin ayrılmasından iki yıl sonra gelirken, gözlemciler Avrupa kuvvetlerinin ve BM misyonunun ayrılmasının ardından ülkedeki güvenlik durumunun kötüleşmesinden korkuyor.
Gözlemciler, Mali ordusunun teçhizat sıkıntısı çektiğini ve ülkenin kuzeyindeki ve merkezindeki geniş alanları kontrol edemediğini iddia ediyorlar.
Uluslararası güçlerin Mali'den çekilmesinin sonucu her ne olursa olsun, mevcut gerçeklik, seçim döneminden sonra örgütlenecek ve ardından ordunun iktidarı sivillere devredeceği ülkedeki geçiş aşamasının çalışmalarını destekleyen güçlü bir koalisyonun olmadığını doğruluyor.
MINUSMA, 25 Nisan 2013 tarihinde kuruldu. Eski Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders (2013-2015), Tunuslu diplomat Mongi Hamdi (2015-2016), Çadlı diplomat Muhammed Salih Nazif (2016-2021) ve son olarak Moritanyalı el-Kasım Vani (2021-2023) tarafından yönetildi.
Independent Arabia