Uganda'daki okul saldırısında korkunç detaylar: Kız öğrenciler palayla öldürüldü, erkekler ateşe verildi

Saldırıda en az 37 öğrenci hayatını kaybetti

Uganda ordusu saldırının ardından bölgede geniş çaplı operasyon başlattı (AP)

Uganda'nın batısında IŞİD bağlantılı İslamcı örgüt Demokratik İttifak Güçleri'nin (ADF) bir okula yönelik düzenlediği saldırının görgü tanıkları yaşananları anlattı.

Mpondwe'de bulunan Lhubiriha ortaokuluna cuma akşamı düzenlenen saldırıda 37 öğrenci hayatını kaybetmişti.

Saldırıya uğrayan okulun karşısında yaşayan Mary Masika, BBC'ye yaptığı açıklamada, "Çocuklar ilahiler söylüyordu. Ardından çığlık seslerini duydum. O günden beri ne yemek yiyebiliyorum ne de uyuyabiliyorum" ifadelerini kullandı.

Masika, yaklaşık 90 dakika süren saldırının ardından kendisinin ve bölgede yaşayanların dehşete kapıldığını söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

60 kadar yatılı öğrencinin yaşadığı okulda genelikle yatış saati öncesinde şarkılar söylendiğini belirten Masika, akşam 22.00 sularında bir gürültü duyduğunu ancak ilk olarak çocukların eğlendiğini düşündüğünü aktardı.

Bu sırada okulun yatakhanelerine giren 5 ADF militanı okulu ateşe verdi ve öğrencileri öldürmek ve sakat bırakmak için palalarla saldırı düzenledi.

6 öğrenci ise militanların yağmaladığı malları taşımaları için kaçırıldı.

Masika saldırı sonrasında iki militanın konuşmalarını duyduğunu, birinin diğerine "Museveni'nin ülkesini karıştırmayı başardık" dediğini söyledi.

Komşu ülke Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ni üs olarak kullanan ADF, 1990'larda Cumhurbaşkanı Yoweri Museveni'yi Müslümanlara zulmetmekle suçlayarak silahlanmıştı.

Saldırıyla ilgili korkunç detaylar

İslamcı militanların saldırısında hayatını kaybedenlerden ikisi de 47 yaşındaki güvenlik görevlisi Elphanas Mbusa ve 17 yaşındaki oğlu Masereka Elton'dı. Ailenin 15 yaşındaki diğer oğlu Brian Muhindo ise kayıp.

Aile Muhindo'nun kaçırılan 6 çocuktan biri olup olmadığını bilmiyor. Zira okulda hayatını kaybeden bazı çocukların cansız bedenleri yandığı için kimlikleri tespit edilemedi.

Saldırıda oğlunu ve torununu kaybeden 69 yaşındaki Hurubana Kimadi Onesmus, saldırganların bölgeye nasıl ulaştıklarını anlamanın güç olduğunu söyledi.

Onesmus, bölgede çok ciddi bir askeri yığınak olduğuna dikkat çekti.

Olay yerine giden BBC ekibi saldırı sonrasında okul çevresinde çok fazla güvenlik önlemi olduğunu ve yanan binaların fotoğrafını çekebilmek için sadece birkaç dakikalığına izin alabildiklerini aktardı.

Saldırı sonrasında enkaza dönen okulda, palayla saldırılan kız öğrencilerin kaldığı yatakhanenin kurumuş kanla dolu olduğu, erkek öğrencilerin yatakhanesininse yanmış olduğu bildirildi.

Saldırı sırasında erkeklerin kaldığı yatakhanenin kapısının kilitli olduğu da bilinen diğer detaylardan biri. Ancak kapıyı öğrencilerin içerden mi kilitledikleri yoksa kapının dışardan mı kilitlendiği bilinmiyor. Militanların kapısı kilitli yatakhaneye benzin döküp ateşe verdikleri tahmin ediliyor.

Cenazelerde Hristiyanlar ve Müslümanlar bir arada saf tuttu

ADF militanları saldırının ardından Kongo'nun sık ormanlarına doğru kaçarken yolda da biri 60'larında bir kadın olmak üzere üç kişiyi öldürerek toplam ölü sayısını 41'e yükseltti.

Uganda'nın Kongo'yla sınır bölgesinde yer alan Mpondwe'de ise yaşananların ardından tam bir yas havası hakim.

Bölgede Hristiyanların ve Müslümanların bir arada yaşadığı biliniyor. Pazar günü yapılan cenaze törenlerine katılanlardan bazıları da bölgeye özgü geleneksel Müslüman kıyafetlerini giymişti.

Bölgedeki Kajwenge kasabasında saldırıda ölen bazı öğrencilerin cenaze törenine katılan Mumbere Jackson, New York Times'a yaptığı açıklamada, "Halk perişan olmuş durumda ve çok kötü hissediyor. Herkes güvenlik güçlerinin nerede olduğunu soruyor? Bu insanlar buraya nasıl geldi, nasıl bu barbarlığı yaptı?" diye konuştu.

Mpondwe Belediye Başkanı Selevest Mapoze ise birçok kasaba sakininin başka bir saldırı olabileceği korkusuyla kasabayı terk ettiğini söyledi. Kalanlarsa sevdiklerinin kimliklerini belirleyebilmek ve cenazelerini alabilmek için morg önünde kamp kurdu.

Mapoze, "Onları geri dönmeye ikna etmeye çalışıyoruz çünkü güvenlik sağlandı. Fakat bu çok zor. Ruh hali çok ağır. Kasabanın üzerine ağır bir sessizlik çöktü" ifadelerini kullandı.


Independent Türkçe, BBC, New York Times

DAHA FAZLA HABER OKU