Yılın ilk aylarında Yeni Zelanda'daki başbakanlık görevinden istifa eden Jacinda Ardern, ABD'nin önde gelen eğitim kurumlarından Harvard Üniversitesi'ne katılıyor.
Üniversiteden yapılan açıklamada Ardern'in Harvard Kennedy Okulu'nda iki, Berkman Klein Center'da bir programa dahil olacağı belirtildi.
Ardern konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Harvard Üniversitesi'ne katılmaktan dolayı çok onurluyum. Bu, bana sadece tecrübelerimi başkalarıyla paylaşma fırsatını değil, öğrenme fırsatı da sunacak" ifadelerini kullandı.
Ardern, üniversitenin yüksek profilli liderler yetiştirmeyi hedefleyen kamu liderliği merkezinde Angelopoulos Küresel Halk Liderleri Üyesi ve Hauser lideri olarak görev yapacak.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Harvard Kennedy Okulu dekanı Dean Douglas Elmendorf, "Jacinda Ardern tüm dünyada güçlü ve anlayışlı siyasi liderliği gösterdi. Ülkesinin kıyılarından çok uzaklara uzanacak şekilde saygı kazandı. Öğrenicilerimize önemli bir anlayış getirecek ve her düzeydeki liderin karşılaşabileceği kamu politikası seçimleri hakkında önemli bilgiler verecek" diye konuştu.
Eski Yeni Zelanda liderinin Kennedy Okulu'ndaki görevinin yanı sıra, Harvard Hukuk Okulu bünyesindeki Berkman Klein Merkezi'nde çevrimiçi içerikte aşırıcılıkla mücadele konulu bir ders de vereceği bildirildi.
Ardern, Christchurch'de iki camiye düzenlenen saldırının ardından kurulan Christchurch Call isimli inisiyatifte de görev almıştı. Girişim, internette şiddet içeren aşırıcı içeriklerle mücadele etme amacıyla kurulmuştu. Ardern, Harvard Üniversitesi'nin girişimin de önemli ortaklarından biri olduğunu söyledi.
2019'da Christchurch'de gerçekleşen saldırılarda iki camide bulunan 51 kişi hayatını kaybetmiş, saldırgan olayı internetten canlı olarak yayımlamıştı.
Jacinda Ardern, 2017'de henüz 37 yaşındayken Yeni Zelanda başbakanlığına seçilmiş ve dünyanın en genç liderlerinden biri olmuştu. Bir sene sonra anne olan Ardern, dünyada görevdeyken doğum yapan ikinci kadın lider olarak kayıtlara geçmişti.
Ardern'in görev süresi boyunca Yeni Zelanda, Christchurch saldırısı, volkan patlaması ve pandemi gibi krizlerle karşı karşıya kalmıştı. Ardern'in kriz dönemlerinde gösterdiği sakin ve kapsayıcı tavrı ona küresel anlamda sempati kazandrımıştı.
Ardern, geçen ocakta bir seçim yarışına daha girecek enerjiyi kendinde bulamadığı gerekçesiyle görevinden istifa etmişti.