Merkezüssü Kahramanmaraş olan ve 10 kenti vuran depremlerin bilançosu ağırlaşıyor.
7.7 ve 7.6'lık depremler sonrasındaki en büyük yıkım, adeta taş üstünde taşın kalmadığı Hatay'da gerçekleşti.
Facianın ardından 60 saat geride kalırken, kentte binlerce ölü, bir o kadar da yaralının olduğu belirtiliyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Hayalet kent" tabiri kullanılan Hatay'ın pek çok noktasına yardımların çok geç ulaştığı, hatta bazı yerlere arama kurtarma ekiplerinin hâlâ gitmediği gerekçesiyle tepkiler büyüyor. Halk, "ölümle burun buruna" yaşadıklarını söylüyor.
Bu adreslerden biri Kırıkhan ilçesi. Dondurucu soğuk altında bekleyişlerini sürdüren aileler, ilçenin aşağı bölümüne ekiplerin hiç uğramadığını, enkaz altında insanların seslerinin hala duyulduğunu ancak bir şey yapılmadığını, kendilerine de yalnızca su dağıtıldığını, gıda ya da battaniye gibi yardımların bile ulaşmadığını aktardı.
Seslerini duyurmak isteyenlerin Independent Türkçe’ye aktardığına göre çeşitli Whatsapp gruplarında ve sosyal medyada Kırıkhan'a yardımların gittiği belirtilse de gerçek hiç de böyle değil.
"'Yardım geldi' dediler, gittik, hiçbir şey yok"
Hatay Kırıkhan'da Yeni Mahalle Ordu sokaktaki depremzedelerin aktardıkları da bu yönde.
Şerife Barazi, yardım yapıldığını duyup kardeşi ve annesiyle beraber bunu almaya gittiklerini ancak kendilerine şu ana kadar su dışında hiçbir şeyin verilmediğini söyledi. Barazi, "Bizim burada Naim Atakaş Anadolu Lisesi var, orada toplandı diye duydum. Orada yardım gelmiş, 'oraya gidelim' dedim. Yardımın dağıtılmadığını, önce muhtarlığa verileceğini ilettiler. Ama insanlar rezil bir durumda zaten yardım çok geç geldi ve hala dağıtmıyorlar. 'Yardım geldi' denilen yerde yardım yok. Hala yardım dağıtmıyorlar. Sadece su dağıttılar. Battaniyeye ihtiyacımız var. Kendi çabalarımızla soba yaktık" derken, halkın yardım için askeriyeyi zorladığını da ileri sürdü.
"Aşağı Kırıkhan'a kimse bakmıyor"
Aşağı Kırıkhan ve Yukarı Kırıkhan olarak iki bölümün yer aldığı ilçede, yukarıda yeni apartmanların bulunduğu yerin tamamen yıkıldığını ve aktif çalışan görevlilerin olduğunu ancak yer evlerinin bulunduğu aşağı kısma bakılmadığını ve buradaki halkın adeta kaderine terk edildiğini aktardı. Araba içinde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) görevlilerini gördüğünü de belirten Şerife Barazi, "AFAD personeli araba içindeydi, dinleniyorlar mı bilmiyorum ama araçta gördüm" ifadelerini kullandı. Barazi, bu kişilerin Kırıkhan'ın aşağı bölümünde enkaz kaldırma çalışmasında bulunmadığının bir kez daha altını çizdi.
Kırıkhanlı depremzededen siyasilere: Hatay da Türkiye sınırları içinde
Siyasilere de seslenen depremzede, şöyle konuştu:
Hatay da Türkiye sınırları içinde. Helikopterle dahi olsa bir yardım gönderebilirlerdi. Tanıdıklarımız enkaz altında. Neden daha hızlı yardım ulaşamıyor? 2 gün mü 3 gün mü oldu? Zaman kavramımızı zaten yitirdik burada. Dünya, Türkiye’ye yardım ediyor şu an. Hatay’ın uçak pisti de gitmiş olabilir ama savunmayla övünen bir ülkeyiz ya, askerleri göndersinler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin aracını burada gördüm. Onlar buraya ulaşıyorsa, Türkiye'deki askeri donanmayı gönderebilirler, yardım edebilirlerdi. İsteseler bence yapabilirlerdi. Naçizane fikrim, bu çok acı bir durum."
"Bazılarının sesini, çığlıklarını duyuyoruz; daha hızlı gelselerdi belki de bu kadar ölü olmayacaktı"
Göçük altında kalan çok fazla kişinin bulunduğunu, bazılarının sesinin, çığlıklarının duyulduğunu de ekleyen Şerife Barazi, 6-7 katlı apartmanların dümdüz olduğunu belirterek, "O insanların dirisini ya da cesedini kurtarmak zorundayız. Daha hızlı gelselerdi belki de bu kadar ölü olmayacaktı. Enkazda kırık, çatlak olmayan ev kalmadı" diyerek sözlerini noktaladı.
© The Independentturkish