Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ikinci gününde binlerce kişinin enkaz altındaki yardım bekleyişi sürüyor.

Devlet yetkilileri tüm ekipleriyle sahada olduklarını ve tüm noktalara ulaştıklarını belirtse de deprem bölgelerinden gelen pek çok görüntü ve açıklama, bu ifadelerle çelişiyor.

10 kenti vuran depremde en ağır hasar merkez üssü Kahramanmaraş ve Hatay'da. Özellikle Antakya ilçesinde tabiri caizse taş taş üstünde kalmamış vaziyette.

Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya, Adana ve Gaziantep'ten gelen haberler de yürek dağlıyor. 

Donarak ölme riski büyüyor

Hayatta kalmayı başaranları ise bu kez soğuk, açlık ve susuzlukla mücadele bekliyor.

Soğuk hava şiddetini artırırken, vücut ısısının 35 dereceye düşmesiyle başlayan donma tehlikesi (hipotermi) büyüyor.

Enkazdan kurtulanlar için barınma ve temel ihtiyaçları giderme, en büyük sorunların başında geliyor.

Deprem sonrası ortaya çıkan tablo; açlık, acı ve sefalet dolu.

İnsanlar perişan durumda, pek çok noktada donma tehlikesiyle karşı karşıya kalan halk gözyaşlarıyla yardım istiyor.

Bu kentlerden biri Gaziantep. Tarihi kalenin de yerle bir olduğu kentin Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, 60 bin nüfuslu bir ilçenin yerle bir olduğunu aktarırken, Independent Türkçe'nin ulaştığı bilgilere göre su ve ekmek gibi gıdalara bile erişimde güçlükler yaşanıyor. 

Depremde tarihi Gaziantep kalesi de hasar gördü / Fotoğraf: AA

"Karları toplayıp erimelerini bekliyoruz ki suyumuz olsun"

Bu isimlerden biri 20 yaşındaki Tuğçe Kocaoğlan.

İstanbul'da üniversite okurken yarı yıl tatili için gittiği Gaziantep'te Ayşe-Mehmet Polat sitesinde depreme yakalanan Kocaoğlan, yardımların yetersizliğine vurgu yaptı. 

Donma tehlikesi yaşadıklarını belirten Kocaoğlan, yetkililere şu sözlerle seslendi:

Sular kesik. Suyumuz bile yok, karları toplayıp erimelerini bekliyoruz ki suyumuz olsun. Gıda eksikliği en büyük sıkıntılardan. Marketlerde ekmek dahi bulamıyoruz. Doğalgaz kesik. Burada hava inanılmaz soğuk. Isınma en büyük problemlerden. Dayanamıyoruz, donma tehlikesi yaşıyoruz. AFAD ekipleri, yardımlar çok yetersiz. Sadece bazı hayırseverlerin desteği var ama o da çok yetersiz. Özellikle devlet tarafından yardım yok denecek kadar az. Devlet yetkilileri nerede?"