Ziyaretin ardından kameraların karşısına geçen Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın suç örgütü iddialarına tepki göstererek yeni bir öneride bulundu:

Tayyip Bey uygun görüyorsa üç hukukçuyu o görevlendirsin, üç de biz görevlendirelim.

Özgür Özel, Erdoğan’ın “Ahtapot gibi bir örgüt” açıklamasını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

Birbirlerinin yüzüne, ailelerinin yüzüne bakamayacak halde olacaklar' diyorlardı. Ben biraz önce Ekrem Başkan'ın yüzüne baktım, masumiyet ve haklılık dışında hiçbir şey göremiyoruz. Dün itibariyle 55 gün oldu. Ne gördün? İspat yok, delil yok. MASAK raporu yok. 'Rüşvet var' dedi, para yok. 'Jammer kullanıyorlar' dedi. Jammer kullanmanın suçu yok. 'Niye aldınız' dedi, AKP döneminden kaldı dedik.”

CHP lideri, Erdoğan’ın açıklamalarına göndermede bulunarak, iddiaların boş olduğunu şu sözlerle dile getirdi:

Şimdi ne gördün Tayyip Bey? 'Ahtapot gördüm. Kafasını Anadolu'da gördüm, yurt dışında bacağını gördüm.' Senden başka gören yok. Bir tane ispat bulamıyor. Böyle bir durumdayız. Tıkandık kaldık.

"Üçer hukukçu görevlendirelim"

CHP Genel Başkanı, sürecin çıkmaza girdiğini belirterek Erdoğan’a şu çağrıyı yaptı:

Tayyip Bey uygun görüyorsa en güvendiği üç hukukçuyu görevlendirsin. Üç de biz görevlendirelim. Beş sene sonra 'Milletim affetsin' diyeceğine bugünden oturulsun bakılsın.

Özel, savcının mütalaasına da değinerek, “Bir suç buluyorsan ortaya koy. Bulamıyorsan suça itme. İftiracılık suçtur,” dedi.

Özel, somut delil olmadan oluşturulan iddiaların hukukla bağdaşmadığını belirterek şunları söyledi:

Hukuk ahtapot tarifinden ilgilenmez. Hukuk somut delillerle ilgilenir. 'Biz suç örgütü icat edemedik' desinler bu iş bitsin.

Yargılamaların şeffaf ve açık yürütülmesi gerektiğini savunan Özel, kamuoyuna şu öneriyi sundu:

Tutuksuz yargılama yapılsın. Hatta TRT gelsin canlı versin. İftiralar da görülsün. Kapı gibi cevapları da görülsün. Biz haklı çıkmaktan, haklılığımızı anlatmaktan yorulduk.

“Terörsüz Türkiye, tutuksuz yargı, toplumsal uzlaşı mümkün”

CHP lideri, Türkiye’nin yeniden normalleşmesi için uzlaşının şart olduğunu söyledi:

Terörsüz Türkiye, tutuksuz yargılanma, toplumsal uzlaşı bunların hepsi birden bir zeminde olabilir. Bir taraftan terörsüz Türkiye derken Öcalan’ın kurduğu parti PKK partisiyle bir müzakere bir uzlaşı, kurucuların birbirine teşekkürü giderken Mustafa Kemal Atatürk’ün  kurduğu partinin namuslu belediye başkanlarıyla böyle hesaplaşma olmaz. Atatürk’ün kurduğu partinin genel başkanıyla onun partisiyle bu tip bir ilişki içine giremezsiniz. Bugüne kadar demokrasiyi borçlu olduğunuz parti ile çatışma yaşayıp, 45 yıldır terör eylemleri yapan bir partinin kurucusuyla bu süreci götüremezsiniz. Götürürseniz milletin vicdanından döner. Biz ilk günden beri diyoruz, bu süreci kanın durması, annelerin ağlamaması, Meclis’in muhatap olması, sürecin şeffaf yürümesi, şehit aileleri ve gazilerin dışlanmayıp zor durum bırakılmamaları şartıyla biz burada varız. Biz terörsüz Türkiye’de varız, siz de tutuksuz yargılamada var olun, Türkiye’de tansiyon düşsün, borsa çıksın, milyar dolarlık rezervler boşu boşuna yanmasın, daha çok kimse bu işlerden zarar görmesin.

"Belediyeleri Vali'ye bağlamak isterlerse kabul etmeyiz"

Erdoğan’ın yerel yönetim reformu çıkışına da değinen Özel, CHP’nin belediyelerin vesayet altına alınmasına izin vermeyeceğini belirtti:

 (Yerel yönetim düzenlemesi) Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın belediyelerle ilgili yeni bir düzen çıkışı oldu. Belediyelerle ilgili yeni bir yapı kurulması AKP'li belediyelerin de desteğiyle CHP'nin aktardığı bir husustur. Ama şimdi yerel yönetimlere kayyum atayanlar belediyelerin çoğunluğu CHP'ye geçince böyle bir çıkış yapıyor. Belediyeleri Sayıştay denetler, ne olup bittiğini ortaya koyar, bir şey varsa ona göre cezası olur. Belediyeleri denetlemek savcının işi değil.  Belediye başkanının yetkilerini Vali'ye verecekse kabul etmeyiz.

Independent Türkçe