Afganistan: Uluslararası toplumun gözü önünde yok olan bir ülke

Gülru Gezer Independent Türkçe için yazdı

Taliban yönetimi, Afgan kadınların başta eğitim olmak üzere birçok hakkını askıya aldı / Fotoğraf: AFP

25 Temmuz 2022 tarihli "Taliban yönetiminin ilk yılında Afgan kadınlarının var olma mücadelesi" başlıklı yazımda Taliban'ın 15 Ağustos 2021'de Afganistan'da yönetimi ele geçirmesi sonrasında kadın ve kız çocuklarına yönelik insanlık dışı uygulamalarından bahsetmiş, Ukrayna krizine odaklanan uluslararası toplumun Afganistan'daki kadınların verdiği mücadeleye destek olması ve Taliban yönetiminin politika değişikliğine gitmesini sağlayacak şekilde baskı yapmasının maalesef pek mümkün görünmediğine işaret etmiştim. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yanılmayı çok isterdim, ancak kadınların ve kız çocukların durumunda iyileşme bir yana, Taliban'ın aldığı bir dizi karar neticesinde yaşam hakları büyük ölçüde ellerinden alındı. 

40 milyonluk Afganistan'da ülkenin yarısından fazlası açlık çekiyor.

BM Afganistan Yardım Misyonu (UNAMA) verilerine göre, 18 milyon insanın sağlık hizmetlerine erişim imkanı bulunmuyor, 15 milyon insan temiz su, sanitasyon ve yeterli hijyen koşullarından yoksun, 10 milyon insanın ise acil barınmaya ihtiyacı var, 7,9 milyon kişi ise eğitim olanaklarına erişimde zorluk yaşıyor. 

Afganistan'da büyük bir insanlık dramı yaşanırken Taliban yönetimi kadınlar ve kız çocukların ne yapıp ne yapamayacağına odaklanmış vaziyette.

Yönetim, Ağustos 2021'de, insani yardım karşılığında kadın ve kız çocuklarına yönelik olarak bir önceki Taliban döneminden (1996-2001) farklı bir yaklaşım benimseyeceklerini açıklamıştı.

Bir müddet bu yönde açıklamalarını sürdüren Taliban, ilerleyen dönemde uluslararası toplumun hoşuna gidecek söylemlerden vazgeçerek hiçbir izahatta bulunma ihtiyacı dahi duymayarak kadın ve kız çocuklarına ilişkin kısıtlayıcı tedbirler almaya devam etti. 

Kadınların ilk başta sağlık bakanlığı gibi belirli sektörlerde çalışmalarına imkan tanınmıştı ancak zamanla kadınların iş hayatından tamamen soyutlanmaları sağlandı.

Geçen günlerde Taliban yönetimi, yerli ve yabancı sivil toplum kuruluşlarında (STK) çalışan kadınların ikinci bir emre kadar işe gelmemelerine ilişkin bir karar yayımladı.

Kadınların STK'lardaki görevi bilhassa yardımın etkin bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ve yardımın ulaştırıldığı kadınlarla gerekli diyalogun kurulması açısından önemli. 
 

Taliban, Afganistan'daki tüm STK'lerde kadınların çalışmasını askıya aldı AA.jpeg
Taliban, Afganistan'daki tüm STK'lerde kadınların çalışmasını askıya aldı / Fotoğraf: AA

 

Kız çocuklarının ilkokula gitmesine müsaade edilirken orta öğretim düzeyindeki kız öğrencilerin kıyafetlerinin henüz belirlenememesi nedeniyle eğitimlerine ara verilmişti.

20 Aralık 2022 tarihinde üniversiteye giden kız öğrenciler okulların kapılarından döndürüldü ve eğitimlerini sürdüremeyecekleri belirtildi.

Taliban yine "ikinci bir emre kadar" kız öğrencilerin özel ve devlet üniversitelerinde eğitim görmelerini yasakladı.

Bazı üniversitelerdeki erkek öğrenciler de kız öğrencilerle dayanışma göstermek amacıyla okulu terk etti ve protestoda bulundu. Profesörler istifa etti.

Televizyonda bir üniversite profesörü Taliban'ın uygulamalarına isyanını canlı yayında kendi diplomalarını yırtarak gösterdi. 

Söz konusu karardan birkaç gün sonra, basında, Taliban'ın ilkokula giden kız çocukları ile kadın öğretmenler ve çalışanlara da yasak getirdiği yönünde haberler çıktı.

Taliban fazla tepki çekmemek için yine bunun geçici bir karar olduğunu açıklamakla yetindi. 

Halihazırda orta öğrenim yaşındaki kız öğrenciler 477 gündür okula gidemiyor, üniversite eğitimi ise 20 gündür kız öğrencilerine yasak.
 

Taliban, kız çocuklarının ilkokula gitmesini de yasakladı Reuters.jpg
Taliban, kız öğrencilere eğitimi yasakladı / Fotoğraf: Reuters​​​​

 

Afganistan dünyada kız öğrencilerine eğitim hakkı tanımayan tek ülke. 

Bu durum kadınları ve kız çocuklarını yıldırmış değil. Eğitim alamayan kız çocukları için Afganistan'ın dört bir yanında gönüllüler kendi imkanlarıyla kurdukları gayrı resmi okullarda yüzlerce çocuğa eğitim imkanı sağlıyor.

Okula gidemeyen kız çocukları ağır depresyonla mücadele ediyor ve kendileri için Afganistan'da bir gelecek göremediklerini söylüyorlar.  

Tüm zorluklara rağmen kadınlar ve kız öğrenciler hayatları pahasına Afganistan sokaklarında "Eğitim, iş, özgürlük" sloganları atarak, protesto gösterilerinde bulunuyor.

Ancak kadın ve kız öğrencilerin sosyal medyadan yaptıkları uluslararası topluma yönelik "Bizi yalnız bırakmayın" çağrıları gereken karşılığı bulmuyor. 


Uluslararası toplum kınamadan öteye gidemiyor

Uluslararası toplum Taliban tarafından alınan kararları kınamaktan öteye gidemiyor.

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, 22 Aralık tarihli açıklamasında kız öğrencilerine üniversite yasağı getirilmesi kararının geri alınmaması halinde Taliban için sonuçları olacağı uyarısında bulundu. 

24 Aralık'ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Taliban'ın STK'lar kararından derin rahatsızlık duyduğunu ve kararın BM ve diğer uluslararası yardım kuruluşlarının Afganistan'da yardım ulaştırdığı 28 milyon insanı olumsuz yönde etkileyeceğine işaret etti. 

27 Aralık 2022 tarihinde toplanan BM Güvenlik Konseyi Taliban'ın yukarıda belirtilen kısıtlayıcı tedbirleri karşısında derin endişe duyduğunu vurgulayarak, kararların geri alınması çağrısında bulundu. 

29 Aralık'ta BM'nin Afganistan'daki İnsan Hakları Özel Raportörü Richard Bennett sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda ciddi insan hakları ihlallerine maruz kalan kadın ve kız öğrencilerine seslenerek pes etmemelerini istedi ve BM'nin onların haklarını savunma konusunda pes etmeyeceğini belirtti. 

Ayrıca, geçen hafta BM Afganistan Özel Temsilci Yardımcısı ve UNAMA Başkan Vekili Markus Potzel, Afganistan'da Taliban Yönetimi'nin Yüksek Öğretim Bakan Vekili Nida Muhammed Nedim başta olmak üzere birçok yetkiliyle görüşerek kadın ve kız öğrencilerine yönelik olarak getirilen kısıtlamaların acilen kaldırılmasını istedi. 

Tüm bu açıklamalar elbette önemli, ancak Taliban'ı yıldırmıyor. Taliban'a karşı çok daha sert önlemler alınması gerekiyor. Zira ülkenin bu hale gelmesinde dış güçlerin sorumluluğu bulunuyor.

Stratejik olarak önemli bir bölgede bulunan Afganistan 1979'dan itibaren büyük güçlerin çekişmesi nedeniyle hızlı bir çöküş sürecine girmiş durumda. 
 

Taliban yönetimindeki Afganistan'da kadınlara yönelik yasaklar sürüyor Reuters.jpg
Taliban yönetimindeki Afganistan'da kadınlara yönelik yasaklar sürüyor / Fotoğraf: Reuters

 

Taliban'la işbirliği yapanlar insan hakları ihlallerine göz yumuyor

Diğer yandan, uluslararası toplumun bazı üyeleri Taliban'a karşı tutumunu sertleştirmek yerine maalesef bahse konu yönetimle ilişkilerini geliştirerek, Afganistan'ın tahmini 1 trilyon değere sahip doğal kaynaklarının işletilmesi konusunda işbirliği yapıyor. 

Bilhassa Çin, "Kuşak-Yol" girişimi çerçevesinde Afganistan'a önem veriyor.

Çin ayrıca Afganistan sınırından sızabilecek "Uygur militanları" konusunda endişe duyuyor.

Çin, Taliban yönetimini henüz tanımadı ancak Çin'in son bir buçuk yıldır Taliban'la ilişkilerini geliştirdiği ve büyük altyapı projelerini üstlenmek istediği biliniyor.

Son olarak, 5 Ocak 2022 tarihinde Kabil'de Başbakan Yardımcısı olarak görev yapan Mullah Baradar ve Çin'in Afganistan Büyükelçisinin katılımıyla düzenlenen basın toplantısında, Taliban'ın Afganistan'ın kuzeyindeki Amu Derya havzasında petrol çıkarmak için Çinli bir şirketle 25 yıllık anlaşma imzaladığı duyuruldu.  

Buna ilaveten Çinli bir devlet şirketinin Afganistan'ın doğusundaki Logal bölgesinde bir bakır madeninin işletilmesiyle ilgili temaslar yürüttüğü basına yansıdı. 

Birleşik Arap Emirlikleri'nin de Taliban yönetimiyle bazı temaslarının olduğu biliniyor.

5 Aralık 2022 tarihinde Taliban'ın Savunma Bakan Vekili Mullah Yakub BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed el-Nahyan tarafından kabul edildi. Afganistan Savunma Bakanlığı'nın yaptığı açıklamada, görüşmede ikili ilişkilerin geliştirilmesi başta olmak üzere, birçok önemli konunun ele alındığı bildirildi. 
 

aa.jpg
Fotoğraf: AA

 

Uluslararası toplum somut kararlar almalıdır

2023 yılında Taliban yönetimi ülke içerisinde kadın ve kız çocuklarına yönelik baskıcı tutumunu sürdürecektir.

Taliban'ın Afganistan'ın ekonomik ve insani sorunlarına çözüm üretmesi beklenmemelidir. Zira ülke Taliban yönetimi altında açık bir şekilde kötüye doğru gitmektedir.

Bölge ülkeleri başta olmak üzere, uluslararası toplumun Taliban üzerinde baskı kurması, ayrıca BM Güvenlik Konseyi'nin, Taliban yönetimi ve yurtdışında rahat bir hayat yaşayan ailelerine yönelik yaptırım kararlarını genişletmesi de dahil olmak üzere bir dizi tedbir üzerinde çalışması düşünülebilir.

Aksi takdirde, Afganistan'dan toplu göçler yaşanması ve bundan en başta Türkiye'nin etkilenmesi söz konusudur. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU