Bir milyarderin kendi kibirli dürtü kontrolü eksikliğini tatmin etmek için küresel bir iletişim platformunun güvenliğini ve bütünlüğünü muhtemelen istikrarsızlaştırdığı bir hafta sonu için, başka bir milyarderin sefil başarısızlığından zevk alabilmek güzel. Bazen evrenin kendi kendine işleyen bir yolu vardır, bilirsiniz.
Eğer henüz duymadıysanız, şirketin zayıf sonuçlar bildirmesi ve CEO Mark Zuckerberg'ün metaverse projesinden vazgeçmeyeceğini söylemesinin ardından Meta'nın hisse fiyatı çarpıcı bir düşüş yaşadı. Tam olarak, şirketin hisse fiyatı 100 dolar sınırının altına düştü, bu da açıkçası etkileyici bir rakam olan yüzde 25 oranında değer kaybettiği anlamına geliyor.
Farkında değilseniz metaverse, Zuckerberg'ün çevrimiçi iletişimin geleceğinde teknolojik bir atılım olarak lanse etmesine karşın pratikte Wii Sports'un N64 için yapılmış haline benzeyen bir sanal gerçeklik platformu. Apple CEO'su Tim Cook, platformla ilgili (grafikler bakımından düşük bütçeli bir Nickelodeon şovunda görebileceğiniz sahte bir video oyununa denk olması dışındaki) temel sorunu özetledi ve sonuçta halkın metaverse'ün ne olduğunu gerçekten bilmediğini söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Sanal gerçeklikteki (virtual reality - VR) diğer sohbet biçimlerinden ne farkı var? Mesajlaşmaya ya da Zoom'a göre avantajları neler? Neden metaverse, 1992 yapımı Stephen King filmi Bahçıvan'ın (The Lawnmower Man) konusu vergilerinizi ödemekle ilgili olsa ne olurdu sorusunun yanıtı gibi görünüyor?
İşin özellikle komik tarafıysa Facebook ve Instagram'ın düşük performans göstermesiyle birlikte Meta'nın halihazırda zorlanıyor olması. Zuckerberg, normal tekno-distopyasını düzgün bir şekilde çalıştıramıyor ve burada şirketinin kaynaklarının daha da fazlasını Second Life'ın (tüm tuhaf seks şeyleri çıkarılmış) ucuz bir versiyonuna adıyor. Eğer bu, sıradan bir zengin çocuğun bizi siberpunk cehenneminin daha da derinlerine sürüklemenin kendi görevi olduğuna karar vermesinin bir başka örneği olmasaydı, azmi neredeyse takdire şayan olurdu.
Meta'nın portföyünü genişletme dürtüsünü anlıyorum: Facebook şu anda sanal bir huzurevi ve Instagram da DeviantArt'ın ucuz bir kopyası gibi. Bu platformları çeşitlendirmede de pek başarılı olunduğu söylenemez. Kimse reels videoları sevmiyor, Mark; kısa, berbat videolar izlemek istesem normal biri gibi TikTok'u kullanırım.
Bence şirketinizin geleceği olarak metaverse'e bel bağlamanın en büyük sorunu, sanal gerçekliğin hâlâ sürdürülebilir bir platform haline gelmemiş olması. Erkek kardeşim geçenlerde kendi başlığıyla birkaç oyun oynamama izin verdi ve kesinlikle harika olsa da (Zuckerberg'ün metaverse'ün pazarlanacak en büyük noktalarından biri olarak öne sürdüğü iş hayatı bir yana) sanal oyun oynarken bile birincil kaynağım olarak ekranların ve kontrol cihazlarının yerini alacağını hayal etmek zor. Yeni başlayanlar için, bu lanet şeyi oynamak için bile ortalama bir kişinin erişebileceğinden çok daha fazla zemin alanına ihtiyacınız var.
Beni yanlış anlamayın: Sanal gerçekliğin havalı olduğunu söylerken ciddiyim. Eğer 10 yaşındaki bana sadece bilimkurguda var olan bir arayüzün bir gün tamamen gerçek bir versiyonu olacağını söyleseydiniz, aklımı kaçırırdım. Ama bence sorunun büyük bir kısmı da bu. Şu anda bu büyük teknoloji yeniliklerinin çoğu, Uzay Yolu hayallerini gerçeğe dönüştürmeye çalışan yüksek bütçeli bir bilimkurgu delisinin ürünü gibi görünüyor.
Bunu Elon Musk'ta da görebilirsiniz. Faşistlerin Twitter'da kalmasını kolaylaştırmadığı zamanlarda, sürücüsüz arabalar ve Mars'a yolculuk vaat ediyor. Ancak bunları gerçekten elde ettiğimizde, sürücüsüz arabalar biraz tehlikeli (ve biraz da saçma) ve Mars görevi, Dünya'da eşzamanlı bir ekonomik ve iklim çöküşü yaşarken biraz anlamsız görünüyor. Bunlar, bilimkurgu yazarlarının ve senaristlerinin alelacele bir araya getirilmiş hayallerini gören ve kendi kendilerine "Ya o gerçekliğe giden yolu satın alabilseydim?" diyen kişilerin arzularıdır.
Diğer büyük sorun ise, söz konusu bilimkurgu evrenleri olduğunda, paranın nadiren motive edici bir faktör olması; yani bu platformları ve cihazları kapitalist bir çerçeve altında yaratmaya çalıştığınızda otomatik olarak sorunlarla karşılaşıyorsunuz. Sanal güverte, Riker'a çalıştırdığı her utanç verici, sapkın simülasyondan önce reklam izletmiyordu. Gıda çoğaltıcı, size bir sandviç yapmadan önce abonelik talep etmiyordu. Çoğu zaman bunlar eşitlikçi, solcu, kıtlık sonrası hayallerdir ama son derece sağcı, açgözlülükle motive edilmiş bir değerler sistemiyle üretilirler.
Belki bir gün tükürdüğümü yalarım. Belki bir gün sanal dairemde Kirpi Sonic avatarımla dolaşırken kendi kendime "Mark Zuckerberg çılgın fantezilerinin peşinden gitmekte haklıydı ve ben ondan şüphe etmekle hata ettim" diyeceğim. Ancak bu avatarlar perili bir lunaparktaki animatroniklere benzediği sürece bu konuda geleceğe dair beklenti içinde olmayacağım.
https://www.independent.co.uk/voices
Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar
© The Independent