Myanmar'daki demokrasi hareketinin sembol ismi ve eski Devlet Başkanı Ang San Su Çi'nin 21 aydır süren hapis hayatı sona erse bile siyasete geri dönmesi imkansız görülüyor.
Amerikan gazetesi Wall Street Journal'a konuşan bir yakını, 1 Şubat 2021'de ordunun devirdiği eski lidere ziyaretçi, telefon ve haber yasağı uygulandığını söyledi.
Gazeteye ismini vermeden konuşan kişi, Su Çi'nin sansürlü programların olduğu televizyonu izlemektense genelde meditasyon yaptığını söyledi.
Resmiyette Su Çi, pandemi yasaklarına karşı gelmekten seçim kurallarını ihlal etmeye kadar 14 suçtan 26 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı ama geçen hafta bunlara 5 yolsuzluk davası daha eklendi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Habere göre, başkent Nepido'da bungalov şeklindeki hücresinde tutulan Nobel Barışı Ödülü sahibi lider, ülkesindeki ve dünyadaki gelişmelerden habersiz yaşıyor. Tek bildiği, taraftarlarının cuntaya karşı alternatif hükümet kurmak için yer yer silaha başvurduğu.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği verilerine göre, darbenin ardından en az 70 bin kişi Myanmar'ı terk etti. Orduyla muhalifler arasındaki çatışmalarda yaklaşık 2 bin kişi hayatını kaybederken, en az 10 bin kişi tutuklandı.
Halkın Savunma Güçleri adını kullanan silahlı muhalifler Ulusal Birlik Hükümeti çatısı altında siyasi ittifak kurmaya çalışıyor.
Washington'daki düşünce kuruluşu Stimson Center'dan Çin ve Uzak Asya uzmanı Yun Sun, gazeteye şu görüşünü iletti:
Onun gibi biri olmadan herkesin kabul edebileceği ortak liderlik kurmak çok zor.
Düşünce kuruluşu Tampadipa Enstitüsü'nü yöneten Hin Zev Vin, ülkenin ve Su Çi'nin durumunu şöyle anlattı:
Myanmar iç savaş modunda ve burada ona yer yok. Onun için olabilecek en iyi şey serbest kalmak ama siyasetten emekli olup hayatını saygın kişilik sıfatıyla sürdürmektir.
Oxford Üniversitesi'nde felsefe ve ekonomi eğitimi görüp Birleşmiş Milletler'de çalıştıktan sonra 1988'de ülkesine dönen Su Çi, kısa sürede askeri yönetime karşı sivil direniş hareketinin lideri olmuş ve 1991'de Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmüştü.
Uzun yıllar boyunca ev hapsinde kalan lider, uluslararası yaptırımlar karşısında ordunun 2010'da ülkedeki zincirleri gevşetmesiyle hareket serbestliği kazandı ve 2015 seçimlerinin ardından hem Dışişleri Bakanı oldu hem de kendisi için tasarlanan Devlet Danışmanı unvanını aldı.
Fiilen iktidara gelmesine rağmen, Müslümanlara yönelik soykırımda orduyla ağız birliği yapması uluslararası itibarını sarstı. Oxford Üniversitesi duvarında asılı tablosunu depoya kaldırdı.
Bu arada, Myanmar ve Bangladeş ordularının ayrı ayrı yaptığı açıklamalara göre, haftasonunda yapılan görüşmelerde, 1 milyondan fazla Arakanlı Müslüman nüfusun kamplarda yaşadığı sınır bölgelerinin güvenliğinin sağlanmasında uzlaşmaya varıldı.
Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal