"Medya değişirse toplum değişir" diyerek yola çıkan Duyarlı Medya Platformu, son zamanlarda yaptığı çalışmalar ve hayata geçirdiği önemli projeler ile adından söz ettiriyor.
Kadın gazeteciler tarafından kurulan ve özellikle pandemide sosyal medya paylaşımları ve canlı yayınlarıyla dikkat çeken platform, medyaya yeni bir dil ve yapıcı bir üslup kazandırma yolunda hızla ilerliyor.
Sosyal medya kullanımının artması, erişim noktasında yaş oranında yaşanan düşüş ve tüm bunlarla birlikte gelen dezenformasyon, medyada etik meselesini yeniden gündeme getirdi.
Özellikle hedef kitle olan kadın ve çocukların, medya dili ve içeriğinden olumsuz yönde etkilenmesi, aile yapısına zarar veren içeriklerin artması ve temel toplum değerlerinin zarar görmesinin ardından bu noktada farkındalık oluşturacak, şiddet ve nefret dilini toplumdan uzaklaştıracak oluşumlara talepler giderek çoğalıyor.
Bu bakış açısı ile 2019 yılında farklı kurum ve kuruluşlarda çalışan iletişimciler, medya profesyonelleri ve medya emekçileri tarafından kurulan Duyarlı Medya Platformu, medya dilinin ve içeriğinin temel toplum kesimi lehine düzelmesine katkı sağlamayı hedefliyor.
Bu kapsamda kurulduğu günden bu yana ulusal ve uluslararası birçok projeye ev sahipliği yapan platform, bir taraftan doğru ve güvenilir bilgiye erişim noktasında çalışmalarını yürütürken, diğer taraftan yeni nesil medya mensupları ile tecrübelerini paylaşarak, ilham ve cesaret verecek atölye ve akademiler de düzenliyor.
Ankara merkezli kurulan ve yakın zamanda dernekleşecek olan platform, son olarak İstanbul'daki kadın gazeteciler ile bir araya geldi.
TRT'nin ilk başörtülü prodüktörlerinden olan ve halen TRT Haber'de Sepette Sağlık ve Lezzet adlı programın yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlenen Duyarlı Medya Platformu Başkanı Ayşe Altuğ, Independent Türkçe'ye konuştu.
Medyada duyarlı bir bakış açısının var olmadığını ve bunun eksikliklerinin toplumsal sorunları da beraberinde getirdiğini dile getiren Altuğ, "Medyanın olayları ele alış biçimi, hangi bakış açısından olursa olsun; hak, vicdan, adalet, merhamet, vatanperverlik ve insaniyetle olmalı. Siz bunun adına etik diyebilirsiniz, ahlak diyebilirsiniz! İşte biz bu duruştan yanayız. Bu yüzden de adımızı 'Duyarlı Medya Platformu' koyduk ve medyada pozitif bir değişime ön ayak olma niyetiyle yola çıktık" dedi.
"Bu zamanda yolu medyayla kesişmeyen bir sokak kalmadı değil mi? O yüzden bizim odak noktamız da medya. Medya değişirse toplum değişir" diyen Altuğ, farklı paylaşımlarıyla öncelikle medya alanında olmak üzere; insana, hayata, tabiata ve dünyaya farkındalıklı ve duyarlı bir bakış geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Altuğ, "Temel bilgi kaynağımız medya. Fakat ne yazık ki artık doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmak, medyaya ulaşmak kadar kolay değil. Aynı zamanda medya toplumsal dili, algıyı, üslubu ve bu doğrultuda tutum ve davranışları belirliyor. Bu yüzden tüm muhataplar açısından duyarlılık en önemli ihtiyaç. Bizler de bu noktada haber ve bilgi dezenformasyonuna karşı farkındalık oluşturmak, sizleri teyitli bilgiyle buluşturmak ve iyiliği çoğaltma arzusuyla pozitif haberciliğe ön ayak olmak gayretindeyiz. Ankara'dan sonra medyanın kalbi olan İstanbul'daki meslektaşlarımızla da buluştuk ve ortak bir dil birliği ile medyada özlenen değişimi sağlamak adına birlikte yola çıktık. Hepimiz adına hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.
6 Mart 2020 tarihinde Instagram hesabından yayına başlayan Duyarlı Medya Platformu, toplumsal içerik, dosya ve güncel haber paylaşımları ile gündemin nabzını tutarken, alanında uzman konukları ile doğru ve yerinde habercilik yapmaya devam ediyor.
© The Independentturkish
