Bartın Amasra’da Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü’ne ait maden ocağında yaşanan patlama sonucu 41 maden işçisi hayatını kaybetti, 11 işçi yaralı olarak tedavi altına alındı. Madenden yaralı olarak çıkan 6 işçi helikopter ambulansla İstanbul’a götürüldü. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul’a nakledilen 5 maden işçisinin solunum cihazına bağlı olduğunu ve yanık oranlarının yüzde 65-85 arasında değiştiğini açıkladı.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de 20 kentte yanık ünitesi/merkezi bulunuyor. Maden ocaklarının yoğun olduğu Soma, Zonguldak, Karabük ve Bartın’da kurulmayan yanık merkezleri, yanık sorunu yaşayan işçilerin başka illere gönderilerek tedavi altına alınmalarına neden oluyor. Soma’da 301 maden işçisinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan maden faciasında bölge halkının talebine rağmen halen yanık merkezi kurulmadığı gibi Zonguldak, Karabük ve Bartın’da yıl içerisinde yanık sorunu yaşayan işçiler de Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitmek zorunda kaldı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmeti Kolu Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Ercan Yavuz Madenlerde grizu patlaması yaşandığında yanık sorununun kaçınılmaz olarak açığa çıktığını vurguladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Gecikme işçilerin yanık kısmının enfekte olmasına neden olabilir"
Ercan Yavuz’a göre maden ocaklarının bulunduğu bölgelerde yanık ünitelerinin veya merkezlerinin bulunması gerekli. Patlamalardan sonraki ilk saatlerde müdahalenin deneyimli sağlık çalışanlarıyla yapılmasının “elzem” olduğunu belirten Yavuz, şöyle devam etti:
Bartın’daki hastanelerde yanık üniteleri yok. İlk saatte müdahale ve ekibin deneyimi çok önemli. Gecikmek, hayati tehlikeyi arttırıyor. Amasra’dan çıkan işçiler 4 saatte İstanbul’a götürüldü. Helikopterin gelmesi, onların ocaktan çıkarılması, nakledilmesi ve İstanbul’a ulaşmaları 4 saati buldu. 15 dakika mesafedeki hastaneye götürmekle saatler süren yolculukla götürmek ayrı işler. Bu gecikme işçilerin yanık kısmının enfekte olmasına neden olabilir. Yanık kısmına sürülecek malzemenin ve o dokunun korunmasına yönelik tıbbi malzemenin bilinmesi, hızlı davranılması çok önemli.
"Maden ocağından doğru tahliye olanlar için sağlık üniteleri olması gerekir"
Amasra’da 41 işçinin hayatını kaybettiği maden ocağının 1968 yılında kurulduğunu ve kentteki tek maden ocağı olduğunu söyleyen Yavuz, eskiden 6 bine yakın maden işçisinin burada çalışmasına karşın yanık merkezinin hiçbir zaman kentte kurulmadığını söyledi. Patlamanın yaşandığı dönemde söz konusu madende 285 madencinin çalıştığını belirten Yavuz şöyle devam etti:
6 bin maden işçisinin çalıştığı bir kentte sağlık organizasyonu planlanırken eksiklikler yapıldı. Üstelik maden ocağı şehrin içinde. Bu kentlerdeki bir hastanenin bir bölümünde, hem halkın sağlık ihtiyacı için hem de maden ocağından doğru tahliye olanlar için sağlık üniteleri olması gerekir. Soma’daki, Karadeniz’deki maden ocaklarına yakın bir hastanenin bölümünde, kazalarda ortaya çıkacak tıbbi sorunları çözebilecek birimler olmalı. Sadece yanık üniteleri değil. Ocaklarda göçükler de yaşanıyor. Buna bağlı olarak bölgede diyaliz ve travmalara yönelik hekimler bulunmalı.
Erdoğan: Yaralı madencileri ziyaret ettim, belediye başkanlığım döneminde yanık için bir hastane yoktu
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Beştepe'de yaptığı açıklamada Bartın Amasra'da yaşanan maden faciasında yaralanan madencileri İstanbul'da ziyaret ettiğini belirterek "41 şehidimizin dışında bütün oradaki yaralılarımıza anında müdahaleyle onları sağlıklarına kavuşturmak, 6 tane de ağır olan ki bir tanesi şuuru açıktı hastanede ziyaret ettim, diğer 5 tanesinin durumu biraz sıkıntılı… Belediye başkanlığım döneminde yanık için bir hastane veya hastanede böyle bir bölüm yoktu. Bir tane söylediler, orayı gezdim. Gezdiğimde maalesef paslı küvetler vardı. Ama biz, şimdi bunları aştık. Şu anda bizim şehir hastanelerimizde böyle bir sıkıntı yok" diye konuşmuştu.
Erdoğan şöyle devam etmişti:
İstanbul’daki Çam Sakura Hastanemizde tedavi gören, bu yanık durumları ağır olan yüzde 60-80 konumundaki bu hastalarımız, şu anda Türkiye’de adeta bir numara konumunda olan profesörlerimiz tarafından tedavileri yapılıyor. Estetikte, aramızda olan değerli hocalarımız, Türkiye’de çok çok ciddi operasyonlar gerçekleştiriyorlar. Nereden nereye geldiğimizi söyleme bakımından bunlar çok önemli.
Gazete Duvar, Independent Türkçe