90 yaşındaki Kardinal Zen, Hong Kong'da mahkemeye çıktı

Vatikan'ı Katoliklere ihanetle suçlayan eski başpiskopos, Çin'i açıkça eleştirmesiyle biliniyor

1932'de Şanghay'da doğan Zen, komünist yönetimden Hong Kong'a kaçmış; 2002'de Hong Kong Başpiskoposu olduktan sonra 2009'da emekliye ayrılmıştı (Reuters)

90 yaşındaki eski Hong Kong Başpiskoposu Kardinal Joseph Zen, bugün hakim karşısına çıktı. 

Çin Komünist Partisi'ne yönelik eleştirileriyle bilinen Zen, 2019'da yapılan Pekin karşıtı gösterilere yardımı amaçlayan fondaki rolü nedeniyle yargılandı. Bastonla duruşmaya giderken gazetecilere açıklama yapmadı. 

Duruşmada toplamda 270 milyon Hong Kong Doları (yaklaşık 635 milyon TL) tutarında bağış toplandığı bildirildi. Bu paranın, göstericilere yardımın yanı sıra, demokrasi vurgusuyla yapılan eylemlerin ses ekipmanı gibi kalemlerine harcandığı da ifade edildi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Joseph Zen, Asya'nın önde gelen Katolik din insanlarından biri. Mayısta gözaltına alındıktan sonra kefaletle serbest bırakılmıştı. O dönem Zen'le birlikte eski milletvekili Margaret Ng, şarkıcı Denise Ho ve eski öğretim üyesi Hui Po Keung da gözaltına alınmıştı. 

Çin hükümeti karşıtı protestolara katılanlara maddi yardım sağlamak amacıyla kurulan İnsani Yardım Fonu 612'nin mütevelli heyeti üyesi olan bu 4 isim, o dönem "dış güçlerle işbirliği" iddiasıyla suçlandı. Bu suçun cezası müebbet hapise kadar uzanabiliyor.

Beşinci mütevelli üyesi olan eski parlamenter Cyd Ho, başka bir davadaki "yasa dışı toplantı" suçlamasıyla zaten tutukluydu.

Şimdiyse İnsani Yardım Fonu 612'yi devlet kayıtlarına geçirmemekle suçlanıyorlar. Hapis cezası öngörmeyen bu suç, 10 bin Hong Kong Doları (yaklaşık 23 bin 500 TL) cezaya tabi. Ancak bu beşli, mahkemeye suçlu olmadıklarını bildirdi. 

Yakalanan göstericilerin yasal ve tıbbi masraflarını karşılamak için 2019 haziranında kurulan fon, geçen sene polis baskını sonrasında faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmıştı.

Vatikan, mayıs ayında Zen'in gözaltına alınmasına dair "endişe" beyanında bulunmuş ve "durumun gidişatının aşırı dikkatle takip edildiğini" bildirmişti. 

14 Eylül'de Kazakistan'dan dönen Papa Francis'e Zen'e yönelik davanın din özgürlüğünün ihlali olarak algılanıp algılanamayacağı soruldu. Dolaylı bir cevap veren Papa, diyalog vurgusu yaparken "Çin zihniyetine" saygı gösterilmesi gerektiğini ve karmaşık bir ülke olan Çin'e "demokratik değil" demeyi doğru görmediğini de söyledi. 

Diğer yandan Pekin ve Vatikan arasındaki ilişkiler, Kardinal Zen'in tepkisini çekmişti. Zen, 2018'de Çin'le Katolik din adamlarının atanması konusunda kilit önemde bir anlaşma imzalayan Vatikan'ı Katoliklere ihanetle suçlamış ve "Sürüyü kurtların ağzına itiyorlar. Bu inanılmaz bir ihanet. Sonuçları trajik olacak" demişti.

Vatikan-Çin diplomatik ilişkilerinin koptuğu 1951 yılından bu yana iki yönetim arasında ilk kez böyle bir anlaşma imzalanmıştı. 2020'de iki yıllığına yenilenen anlaşmanın sürdürülmesi bekleniyor.

Vatikan, 2018'de anlaşmanın "siyasi değil dini nitelikte" olduğunu vurgulamıştı. 

Öte yandan Çin-Vatikan diplomatik ilişkilerinin önünde Tayvan engeli de bulunuyor. Pekin yönetimi Tayvan'ı tanımıyor ve diğer ülkelerin hem Çin ile hem de Tayvan ile diplomatik ilişkilerde bulunmasını kabul etmiyor. Tayvan'ı tanıyan 17 ülke arasında Vatikan da yer alıyor.

Son yıllarda, özellikle tartışmalı Ulusal Güvenlik Yasası'ndan sonra, medya ve genel olarak ifade özgürlüğünün kısıtlanmasıyla birlikte Hong Kong üzerindeki Çin kontrolü arttı.

 

Independent Türkçe, CNN International, BBC Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU