Türkiye'de özellikle son yıllarda hekimlerin yurt dışına göç etmelerinin yankıları sürerken sağlıkta şiddet haberleri de gündemdeki yerini koruyor.
Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) son verilerine göre, ağır ve güvensiz çalışma şartları nedeniyle temmuz ayında 231 hekim daha yurt dışında çalışmak için gerekli olan "İyi Hal Belgesi"ni aldı.
Böylece 2022'nin ilk yedi ayında "İyi Hal Belgesi" alanların sayısı bin 402'ye ulaştı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hekimlere yönelik "Gidiyorlarsa gitsinler, buralar boş kalmaz merak etmeyin" sözleri de tepkilere neden olmuştu.
Tüm bunlar yaşanırken sağlıkta şiddet ve hekimler göçünü, Türkiye'nin köklü yükseköğretim kurumları arasında yer alan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ile İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden bu yıl birincilikle mezun olan gençlerle konuştuk.
"Şiddet olayları son bulsun"
Bunlardan biri Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Birincisi Aydan Alpuğan.
Yükseköğretime Giriş Sınavı sonrası ilk tercihine yerleşen Alpuğan, köklü ve iyi bir üniversite olduğu için Ankara Tıp'ı tercih ettiğini söyledi.
Eğitimi boyunca zorlu bir süreç geçirdiğini, yoğun bir eğitim aldığını anlattı.
Üniversiteyi derece ile bitiren Alpuğan, şu anda Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı'na (TUS) hazırlanıyor.
Dermatoloji veya fizik tedavi bölümünü tercih edebileceğini dile getiren Alpuğan, "Şu an yurt dışına gitmeyi düşünmüyorum. Ancak uzmanlık ardından gidebilirim" dedi.
Alpuğan, sağlıkta şiddet olayları için ise şunları söyledi:
Tabii bu olaylar üzücü. Şartların iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Şu an için umutla bakmak istiyorum. Doktorlar şiddet olaylarından ürküyorlar ve yurt dışına gitmeyi tercih edebiliyorlar. Böyle düşünenlere de saygı duyuyorum.
Ben insanımıza, ülkeme hizmet etmek istiyorum. Şiddet olaylarını onaylamıyorum. Hekimler hem bu gelişmeler nedeniyle hem de sağlık sisteminde emeklerinin karşılığını alamamaları nedeniyle göç ediyorlar. Şiddet olaylarının son bulmasını, sağlık sisteminin düzeltilmesini, hekimlerin çabalarının karşılıklarını alabilmelerini temenni ediyorum.
"Ülkenin durumu kötü olursa yurt dışını düşünürüm"
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi (İngilizce) Birincisi Funda Aktürk, 24 yaşında.
Üniversite sınavı sonrası ilk tercihine yerleşen Aktürk, eğitimi, akademisyenleri ve burs olanakları etkisiyle kurumu tercih ettiğini dile getirdi.
6 yıl süren eğitimi boyunca keyifli bir süreç geçirdiğini anlatan Aktürk, meslektaşı gibi TUS'a hazırlandığını ve sınavda alacağı puana göre dahiliye bölümünü seçebileceğini söyledi.
"Hevesimiz kırılıyor, hayatımızdan oluyoruz; korkunç bir durum"
Mesleğini yurt dışında yapıp yapmayacağı yönündeki sorumuzu ise, "Ülkenin durumu çok kötü olursa yurt dışını düşünüyorum. Şu an sağlık çalışanlarının çalışma saatleri kötü, nöbet sayısı fazla, hekimlere şiddet olayları arttı. Maddi anlamda karşılığı da alamıyoruz. Planlarım yurt dışını gösteriyor" sözleriyle yanıtladı.
Yurt dışına gidenlerin sayısının arttığına dikkat çeken Aktürk, kendilerini yetiştiren akademisyenlerin emekli olduklarını anlatarak, şunları söyledi:
Şiddet olaylarından endişe duyuyorum. İyi bir üniversiteyi bitirdim. Hevesimiz kırılıyor. Hayatımızdan oluyoruz. Korkunç bir durum. Bunun caydırıcılığı da yok. Hocalarımız emekli oluyor, biz de yurt dışına gidiyoruz. İyi doktorlar yurt dışına gidiyor. Kaybeden Türk halkı oluyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Doktorlar da hastalar da senin halkın"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hekimlere yönelik "Giderlerse gitsinler" sözünden çok rahatsızlık duyduğunu belirten Aktürk, "O sözden çok rahatsız oldum. Böyle demektense doktorlar için uzlaşmacı bir tavır alınmalı. Böyle kolay olmamalı bu sözler. Hastalar da doktorlar da senin halkın" ifadelerini kullandı.
Devletin kendilerini okuttuğunu; devletin amacının kendilerini yurt dışına göndermek olmaması gerektiğini dile getiren Aktürk, sağlık çalışanlarının göç etmeleri durumunda sistemin çökeceğini belirterek, beklentilerini şöyle sıraladı:
Çok bir şey istemiyoruz. Çalışma saatlerinin iyileştirilmesi gerekir. 5 dakikada bir hasta bakmak zorundayız. Nöbet saatleri insancıl olsun. Maddi anlamda emeğimizin karşılığını alalım. Şiddet konusunda caydırıcı önlemler alınsın. Toplumun, sağlık çalışanlara bakışı da önemli...
"Hekim göçü üzücü"
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi (Türkçe) Birincisi Erişcan Melih Kırsoy da dereceyle mezun olmanın gururunu ve onurunu yaşıyor.
"Cerrahpaşa ruhunu yaşatacağım" diyen Kırsoy, üniversite sınavı ardından birinci tercihine yerleştiğini, köklü bir kurum olması nedeniyle bu fakülteyi tercih ettiğini anlattı.
Yoğun bir eğitim aldığını, hem temel hem de klinik bilimlerde dolu dolu bir eğitim süreci geçirdiğini vurguladı.
TUS eğitimini başarıyla tamamlayacağını, aynı zamanda akademik kariyer yapmayı da hedeflediğini belirten Kırsoy, mesleğe başlamış olmanın heyecanını yaşadığını dile getirdi:
Mesleğimi yurdumuzda icra etmeyi planlıyorum. Akademik kariyer planlarım çerçevesinde çeşitli araştırmalar, kongreler bildiriler için yurtdışına gitmek gerektiğinde düşünürüm.
Kırsoy, hekimlerin yurt dışına gitmesi ile ilgili de şunları söyledi:
Yetişmesi zorlu bir süreç ve yılları alan hekimlerin göçünü ülkemiz için ciddi bir kayıp olarak görüyorum. Yurt dışından hastalar ülkemize Türk hekimleri tarafından çeşitli tedaviler almak İçin gelmekte iken doktor göçünün yaşanması gerçekten üzücü.
"Önlemler memnuniyet verici"
Şiddet olayları artışı nedeniyle endişe duyduğunu anlatarak hastane güvenliği konusunda Sağlık Bakanlığı tarafından önlemlerin alınacağı yönündeki bilgilere değinen Kırsoy, bu gelişmelerin memnuniyet verici olduğunu söyledi.
Kırsoy, "Bu konuda halkımızı empati duymaya ve bilinçlenmeye davet ediyorum" dedi.
Türkiye'de çalışacağını dile getiren Kırsoy, beklentilerini şöyle özetledi:
İnsanlara, devletinize iyi bir hekimlik hizmeti, başarılı bir uzmanlık eğitimi ve sonrasında bu uzmanlığın icrası. Uluslararası çapta akademik kariyer ve tıpta çığır açacak buluşlar…
Dekan Demiryürek: Şiddete tolerans yok
Hekimler göçü ile ilgili görüşlerini paylaşan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Demiryürek de şu değerlendirmelerde bulundu:
Mesleğin hangi ülkede yapılacağı kişisel bir tercih. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu bir doktor, hem ulusal hem de uluslararası alanlarda mesleğini çok yüksek standartta yapabilecek donanıma sahip. Sağlıkta şiddet günümüzde çok önemli bir sorun ve hiçbir şekilde tolerans gösterilmemesi gereken bir konu. Gerekli önlemlerin alınması ve kararlılıkla yaptırımların uygulanması ile önüne geçilebilir.
"Sağlık hizmetleri alanında Türkiye çok ileri seviyelerde"
"Bizden yurt dışına giden hekimler olmakla birlikte, ülkemizde de doktorluk yapmak üzere gelen birçok hekim var" diyen Prof. Dr. Demiryürek, "Ülkemizdeki koşulların iyileştirilmesi ile gelen sayısında artış devam edecektir. Sağlık hizmetleri alanında Türkiye çok ileri seviyelerde, pandemi döneminde bunu hep birlikte gördük" ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
© The Independentturkish