CHP'nin Van çıkarması sona erdi; ziyarete ilgi gösteren Vanlılarda heyecan ve kaygı iç içeydi

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 27 Mayıs tarihinde Van'da esnaf ziyaretleri ile başlattığı çalıştay, bugün sonuç bildirgesinin açıklanması ile sona erdi.

Belediye başkanlarının tüm ilçeleri birçok koldan ziyaret ettiği, basına kapalı toplantı ve basın açıklamalarının yoğun olarak yapıldığı üç gün süren çalıştayın öne çıkan başlıklarını Independent Türkçe okuyucuları için derledik. 

CHP il örgütünün aylar önce hazırlık çalışmalarına başladığı çalıştaya sayılı günler kala partinin kentteki biboardları kiralamak için yetkili firma ile yaptığı sözleşme son anda iptal edildi.

Aynı bilboradlara "Menderes'i astınız, Özal'ı zehirlediniz, Erdoğan'ı yedirmeyiz" afişleri asıldı.

Yine Kılıçdaroğlu'nun havaalanından kalacağı otele kadar güzergahı olan caddelere AK Parti bayrakları asıldı. 
 

 

Torun: Siyasi ahlakla bağdaşmayan bir provokasyonla karşılaştık

CHP'lilere göre aynı bayraklar, parti kurmaylarının kaldığı otelin önüne de asılmak istendi; ancak aralarında genel başkan yardımcısı Seyit Torun'un da olduğu partililerin araya girmesiyle bu girişim engellendi.
 

 

Torun, daha sonra yaptığı açıklamada bunu ziyaretin iktidarda yarattığı hazımsızlığa bağladı ve bu girişimi 'provokasyon' olarak niteledi:

Ziyaretimizin iktidar cenahında büyük bir rahatsızlık oluşturduğunu görüyoruz. Önce, çalıştayımızın tanıtımı için ana caddelerdeki bilboard anlaşmalarımız iptal edildi. Sonra bazı bölgelerdeki afişlerimiz sökülmeye çalışıldı. Ardından dün gece, toplantı yapacağımızın otelin önünde, siyasi ahlakla bağdaşmayan bir provokasyonla karşılaştık. 

 

Kentte bir gün önce gelen İmamoğlu hızlı davrandı 

CHP'li Seyit Torun'un basın mensuplarına verdiği açıklama ile start alan çalıştay CHP'li 248 belediye başkanı ve bazı milletvekilinin kentin kırsal ve merkez ilçelerini eş zamanlı olarak ziyaret etmesi ile başladı.

Ancak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kente programından bir gün önce (26 Mayıs) tarihinde gelerek Muradiye ilçesindeki bir caminin temel atma törenine katıldı.

Ziyaretlerin olduğu ilk günde ise cuma namazını kentin en büyük camisi olan Ulu Camii'de kılan İmamoğlu, namaz çıkışı büyük bir kalabalık tarafından karşılandı.

İmamoğlu, Anakara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve diğer partililer henüz kente varmamışken yine hızlı davrandı ve esnaf ziyaretlerine erken başladı. 

Esnaf ziyareti küçük bir mitinge dönüştü 

Yine kentin en işlek caddelerinden Maraş Caddesi'ne geçen İmamoğlu'nu karşılayan Vanlılar, kendisine yoğun ilgi gösterdi.

Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı ziyaretlerde yer yer izdihamlar yaşandı. Öyle ki bin 200 metreyi bulacak bir güzergahı ziyaret etmesi planlanan İmamoğlu, sadece 400 metre ilerleyebildi. 

'Her şey güzel olacak', ' Cumhurbaşkanı İmamoğlu' gibi sloganlarla önü sık sık kesilen İmamoğlu'na en büyük ilgi de gençler ve kadınlardan geldi.

Heyetin yürümekte zorlandığı bir esnada küçük bir tabureye çıkan İmamoğlu, kalabalığa teşekkür etti ve esnafı ziyaret etmek istediğini söyledi.
 

 

Vanlıların İmamoğlu'na dile getirdiği en önemli talepler ise adalet, ekonomi ve Kürt soruna dair oldu.

CHP'nin iktidarında bunların çözüleceğini sık sık dile getiren İmamoğlu'nun, 2023 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olarak kendisini görmek istediklerini dile getiren bir yurttaşa cevabı; "O iş benim işim değil" oldu.

İmamoğlu'ndan vatandaşa: Uyduruyorsun 

İmamoğlu devam eden ziyaretler sırasında bir yurttaşın İETT bilet zamlarına ilişkin sorusuna "3 katı filan yok. Uyduruyorsun. Yanlışın var" diyerek cevap verdi.

Devamında İETT Genel Müdürünü telefonla arayan İmamoğlu, genel müdür esnafın zam isyanını doğrulayınca yurttaştan özür diledi ve kısa bir sohbetten sonra tokalaşarak ayrıldı. 

Devam eden ziyaretlerin ardından parti otobüsünde halkı selamlamak isteyen İmamoğlu'nun bu talebi ise reddedildi. 
 

 

Yavaş'tan ''Başkan Demirtaş'ı istiyoruz'' talebine 'İnşallah' yanıtı

İmamoğlu ile beraber ilginin gösterildiği bir başka isim ise Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş oldu.

Gecikmeli olarak başladığı ziyaretler kapsamında Cumhuriyet Caddesi'ni ziyaret eden Yavaş'a ekonomiden çok, siyasi boyutu olan talepler dile getirildi.

HDP'li belediyelere yapılan kayyum atamaları, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğu ve adalet Vanlıların Yavaş'a yönelttiği konuların başında geldi.

Esnaf dükkanlarına girmemeyi tercih eden ve bir yürüyüşü andıran ziyaretlerde birebir sohbetlere pek girmemeye çalışan Yavaş'ın, bir gencin ''Başkan, Demirtaş'ı istiyoruz'' şeklindeki talebine cevabı ''İnşallah'' oldu.
 

Yavaş, üç gün boyunca basın mensuplarına konuşmaması da dikkatlerden kaçmayan bir başka konu oldu.  
 

 

Gördüğü ilgiyle dikkat çeken bir başka isim ise İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer'di.

Esnaf ziyareti sırasında gençlerin eğitimdeki sorunlarını, esnafın ise ekonomik istikrasızlığı dile getirdiği Soyer, daha rahat bir görüntü çizdi. 

Kılıçdaroğlu'na iyi niyeti simgeleyen ekmek, su ve tuz ikram edildi 

Ziyaretler, genel başkan Kılıçdaroğlu'nun uçaktan ineceği saate kadar devam etti. Partililer ve bazı STK temsilcilerinin katılımıyla karşılanan Kılıçdaroğlu'na havaalanı çıkışında ekmek, su ve tuz ikram edildi.

Eski bir gelenek olan ve bir 'iyi niyet' beyanı taşıdığı kabul edilen bu ikramları geri çevirmeyen Kılıçdaroğlu, partisinin otobüsüne binerek halkı selamladı ve ardından konaklayacağı otele geçti.

Havaalanı ile otel arasındaki caddelerde yer yer toplanan yurttaşlar sloganlar atarak Kılıçdaroğlu'nu selamladı.  
 

 

Kılıçdaroğlu, gündeme getirdiğimiz elektrikleri kesik olan aileyi ziyaret etti

Çalıştayın birinci günü bu şekilde tamamlanırken basına kapalı toplantıların yapılacağı ikinci günün sabahında Kılıçdaroğlu, kentte bulunan ve Independent Türkçe'nin gündeme taşıdığı borcundan dolayı 2 yıldır elektrikleri kesilen Atalay ailesini ziyaret etti.
 

 

Aile bireyleri ile bir süre sohbet eden Kılıçdaroğlu, evden ayrılmadan basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptı ve ''21'inci yüzyılda yaşanan bu tabloyu kimse kabul etmemeli. 'Bu memlekette açlık yok' diyenler gelip görsünler. Sarayda açlık yok tabi. Herkesin bir eli yağda bir balda" ifadelerini kullandı. 
 

Kılıçdaroğlu, gün içinde bir kafede gençlerle bir araya gelerek, sohbet etti ve eğitimdeki sorunların kendi iktidarlarında çözüleceğine vurgu yaptı. 

Kılıçdaroğlu: Demirtaş'ın serbest bırakılmasını istiyorsanız, bize katılacaksınız

Daha sonra çalıştayın düzenlendiği otele dönen Kılıçdaroğlu, burada iki oturumdan oluşan basına kapalı toplantılar gerçekleştirdi.

Partisinin belediye başkanlarının katıldığı toplantılarda belediyelerin 3 yıllık faaliyetleri ve seçim çalışmaları ele alındı.

Daha sonra aynı salonda bir açıklama yapan Kılıçdaroğlu'nun söyledikleri oldukça dikkat çekiciydi.

Konuşmanın en çok öne çıkan başlıkları ise Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması ve HDP'li belediyelere dönük kayyum atamaları oldu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ilgili kısmı şu şekilde oldu:

Bölgede yerel yönetimlerle ilgili ciddi bir sorun var. Kayyum ataması var. Kayyum atamasından duyulan ciddi bir rahatsızlık var. Alanda da görüyoruz bunu. 'Seçtiğimiz belediye başkanına görev yaptırmıyorlar' deniyor. Vanlı kardeşlerime ve yine kayyum atanan bütün belediyelerin bulunduğu yerdeki vatandaşlarıma seslenmek isterim. Kayyum uygulamasına karşıyız. Düşüncesini ifade etti diye hapse atılan kişilerin ya da düşüncesinden ötürü hiç kimsenin hapse atılmasını istemiyorsanız, Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını istiyorsanız, Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını istiyorsanız bize katılacaksınız.
 

 

Öte yandan bazı sosyal medya kullanıcıları Kılıçdaroğlu'nun bu konuşmada kullandığı dili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2015 yılında sarf ettiği ''400 milletvekilini verin ve bu iş huzur içinde çözülsün" ifadesi ile örtüştürdü ve tepki gösterdi.
 

HDP Van milletvekilleri Murat Sarısaç ve Muazzez Orhan da Kılıçdaroğlu'nun cümlesine tepki gösterdi. 
 

HDP Van Milletvekili Temelli: Neden Van? 

Sosyal medyadan bir tepki de HDP Van milletvekili Sezai Temelli'den geldi. Temelli yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi

Neden Van? Kayyumlara karşı yeni bir eylem planınız mı var? Güney'de devam eden savaşa ve şimdi eli kulağında olan Rojava savaşına karşı bir çağrınız mı olacak? Aklımızda yanıtsız kalması kuvvetle muhtemel bir sürü soru...
 

Vanlılar ziyareti nasıl yorumladı? 

CHP'lilerin kentte bir ilk olarak yaptığı böylesi bir ziyarete ilgi gösteren Vanlılar hem umutlu hem de şüpheliydi.

Ekonominin yanı sıra, Kürt sorununda CHP'nin daha somut söylemler kullanmasını gerektiğini dile getiren Vanlıların ifade ettikleri taleplerin başında anadilde eğitim, kayyum atamaları, HDP üzerindeki baskılar, Demirtaş'ın tutukluluğu ve Millet İttifakı'nın HDP'yi ayrı tutması gibi Kürt sorununu yakından ilgilendiren konular yer aldı.

Ekonomi ve adalet ise neredeyse tüm kent sakinlerinin dert yakındığı temel konular oldu.  

Yaşar Can isimli yurttaş, CHP'nin ziyaretini olumlu bulanlardan. CHP'nin Kürtler arasında güç kazanacağını düşünen Can, bu tarz politikaların sürmesini istedi.

Sait Tanrıverdi de CHP'nin, Kürtlere olan bakış açılarını hala bilmediklerini söyledi.

Tanrıverdi, ''Bana göre Kürtleri sevmeyecekler, gelen gideni aratacak gibiler. Rahat değiliz, bir açıklama yapmaları lazım. Umutlu değilim. Bunu Kılıçdaroğlu'na sormak isterdim'' ifadelerini kullandı.

Medeni Gümüştaş isimli yurttaş CHP'nin bölgede varlık göstereceğine inandığını söyledi.

Gümüştaş; ''Halkın içinde olmaları olması gerek şeyler. Siyaset bunu gerektiriyor. CHP'nin son dönemlerdeki çalışmalarını beğeniyorum. CHP, bölgede varlık gösterecek gibi. AKP'nin son dönemlerdeki siyasetinin ardından her parti her yerde oy alabilecek'' diye konuştu.
 

 

Siyaset bilimci Ahmet Özer: Kürt seçmenin altılı masaya ilişkin endişeleri var 

Kentte bulunan ve CHP'nin kampını yakından takip eden Toros Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve siyaset bilimci Prof. Dr. Ahmet Özer, CHP'nin kampını Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

CHP'nin uzun yıllardır Türkiye siyasetinde seçim kazandıran kesimleri gördüğünü ve bunlarla barışmak istediğini söyleyen Özer, buralardan oy almak için samimi vaatlerde bulunulması gerektiğinin altını çizdi.

Özer, şu ifadelere yer verdi;

Çözüm sürecinden sonra Cumhurbaşkanı'nın Kürt sorunu yok dediği esnada Kılıçdaroğlu var diyor. Bu, bölgede bir heyecan yarattı. Ancak altlı masa iktidar olursa bu konuda ne kadar uyum gösterecekler. Kürt seçmenin buna dair endişeleri var. 
 

 

''Üç temel talep öne çıktı: Anadil, baskı politikaları ve ekonomik bunalım'' 

Kürt sorunun son yıllardaki siyasi seyrine değinen Özer, sözlerine şu ifadelerle devam etti:

Demirel 1991'de geldi 'Kürt realitesi var' dedi sonra gitti bir şey yapmadı. Tansu Çiller 1994'te 'Bask Modeli'nden bahsetti sonra ağzına almadı. 1998'de Mesut Yılmaz, 'Avrupa'nın yolu Diyarbakır'dan geçer' dedi o da terk etti. 2005 yılında sayın Erdoğan Diyarbakır'da 'Kürt sorunu var, ben çözeceğim' dedi şimdi 'yok' diyor. Böyle olunca Kürtler de böyle bir beklenti içinde sorunlarının çözülmesini istiyor. Son yapılan araştırmalarda Kürtlerin idare ilgili talepleri var, kayyum atamaları yine öyle. Bir de son dönemlerde ekonomi ve hak hukuk ile ilgili yaşadığı baskılar var. 

Ziyaretlerde üç temel talebin öne çıktığını savunan Özer, bu talepleri şöyle sıraladı: 

Burada üç talep önce çıktı; anadilin yasal güvenceye alınması, özellikle HDP'lilere dönük baskı politikaları ve üçüncü olarak tüm Türkiye'nin yaşadığı ekonomik bulanım oldu. Burada somut çözüm politikaları geliştirilmesi lazım çünkü Kürtlerin böyle bir arayışı var. 

 
''İyi adaylar çıkarılırsa Van, Kars, Diyarbakır gibi illerde vekil çıkarılabilir'' 

CHP'nin bölgedeki çalışmalarına ve bölgenin değişen siyasi tablosuna ilişkin konuşan Özer; ''Son olarak bir araştırma yayımlandı. HDP yüz Kürt'ten 55'in oyunu alırken bu 61'e çıktı. AK Parti, 30 kişiden oy alırken bu 20'ye düştü. CHP de 8-9 kişiden alırken bu 15'in üzerine çıkmış durumda. Şu an CHP Van'da oylarını yüzde yüz arttırmış ancak bu vekil çıkarmaya yetmiyor. Ancak iyi adaylar çıkarılırsa Van, Kars, Erzurum, Diyarbakır ve Mardin'de vekil çıkarabilirler. Böyle olursa hem Kılıçdaroğlu'nun elini güçlendirir hem de bölge sorunlarının meclise taşınmasını sağlar. Bunun için de genel merkezin bu sorunu çözümü için kullanacağı cesur söylemlerin önemi çok belirleyici olacak'' ifadelerini kullandı.

HDP'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kilit rol oynadığını savunan Özer, Van'ın önemli bir bölgesel bir merkez olduğunu ve CHP'nin burayı seçmesinin anlamlı olduğunu ekledi. 

Odabaşı: İnsanların 'Bu düzeni değiştirin' demeleri beni oldukça umutlandırdı

Kentte gelen 248 belediye başkanından biri olan Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, "Burada yüzde 2'lerde bir oy oranına sahip olmamıza rağmen ilgi çok yüksekti. İnsanların  'bu düzeni değiştirin' demeleri beni oldukça umutlandırdı" dedi.
 

 

Odabaşı, "Bize gelen en büyük eleştiri şu oldu: Neredesiniz? Bugüne kadar neden gelmediniz?'' sözleriyle kentteki temaslarından edindiği izlenimleri aktardı. Kentte ekonomi, adalet ve Kürt soruna dair temel taleplerin öne çıktığını vurgulayan Odabaşı, '' Bize söylenen şuydu, daha çok gelin daha çok yanımızda olun. Kayyumla ilgili de şikayetler vardı" diye konuştu.

Bölgedeki sorunlara değinen Odabaşı; ''Biz belediye başkanıyız yerel yönetimlerle ilgili taleplerle ilgileniriz. Ancak genel sorunların adresi meclistir. Örneğin ziyaret ettiğimiz Çaldıran ilçesinde hastane ilgili olarak bir sorun vardı, bununla ilgilenemedik. Bu genel siyasetin ilgi alanı'' ifadelerini kullandı.  

Çalıştay sonuç bildirgesinin açıklanması ile sona erdi

2 gün süren çalıştayın sonuç bildirgesini açıklayan Seyit Torun, program kapsamında kente gelen belediye başkanlarının 13 ilçede sahaya çıktığını, vatandaşlarla görüşerek sorunlarını dinlediklerini söyledi.

Torun, kendilerine ilgi gösteren Van halkına teşekkür etti ve CHP'lilerin kentten ayrılmaya başladığı bilgisini verdi.