Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile imzaladığı geri kabul anlaşmasının kaldırılması gerektiğini ifade ederken buna gerekçe olarak “sığınmacıların gitmek istediği yere gidememesi”ni gösterdi. “Türkiye’nin baraj ülke değil, transit ülke olması gerekiyor” diyen Akdeniz, Türkiye’de doğan 800 bin yabancı çocuğun “kayıp kuşak” olduğunu işaret etti ve entegrasyon çalışması yapılması gerektiğini söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Gazete Duvar’dan Hacı Bişkin’e Türkiye siyasetinin son günlerdeki sığınmacı gündemini değerlendiren Akdeniz, tartışmanın “köpük” olduğu görüşünü dile getirdi ve şunları kaydetti:
Çünkü herkes biliyor ki, bu kadar insan bir yılda geri gönderilemez. İç savaşlar tarihi de bunu da söylüyor. Savaşın soğuması gerekir. Kardeşin kardeşi vurduğu topraklara insanlar kolay bir şekilde dönemez. Biz başka bir noktaya odaklanmalıyız. Mülteciler Türkiye’de sıkışmış durumda. Ne ileri gidebiliyor ne de geri dönebiliyor. Cesareti olan varsa geri kabul anlaşmasını kaldıralım. İnsanlar gitmek istediği yere gidemiyor. Türkiye’nin baraj ülke değil, transit ülke olması gerekiyor. Barajların ortadan kaldırılıp güvenli bir geçiş yolu açılması gerekiyor. Bir diğer mesele de Türkiye’de doğan yabancı çocuklar. Bu sayı yaklaşık 800 bin. Bu çocukların öğrendiği Arapça, Suriye’deki Arapça değil. Suriye’yi bilmezler. Anneleri, babaları köyünde ölmek istiyor. Bunlar ise Türkiye’de yaşamak istiyor. Bu kuşak kayıp bir kuşak. Acil bir şekilde bir arada yaşam, uyum ve entegrasyon çalışmalarının yapılması lazım. Gecikmeden bunun başlaması gerekiyor. Geri dönüş için Esad’la el sıkışmak yetmez, dış güçlerin o topraklardan çıkması lazım. Bu olmadan insanlar dönemez.
“Bir diğer mesele de Türkiye’de sömürülerek çalışan yabancılar” diye devam eden EMEP Başkanı, şöyle konuştu:
Mültecileri sömürdüler. Bu korkunç bir şey. 38 bin SGK’li yabancı işçi var ama 2 milyon kayıtlı olmayan mülteci işçi var. Asıl bunları tartışmak lazım. Bu yeni bir emek sömürü rejimidir. Bunu AKP bilerek yarattı. Bugün işçi sınıfını baskılayan bir şey var. Sendikalar ayakta uyuyor. Sendikalar neden bu tartışmalara katılmıyor? Sendikaların göçmen işçiler için kayıtlı bir düzenleme talep etmesi gerekiyor. Bir kampanya başlatması gerekiyor. O zaman bu ön yargı duvarları yıkılır, nefret iklimi ortadan kalkar. İşçi sınıfı kendi göç politikasını emek alanında ortaya koymalı.
Gazete Duvar, Independent Türkçe