İçişleri Sözcüsü Çataklı: Sokakta gördüğümüz her esmer tenli insanı kaçak göçmen diye nitelemek, paniğe sebep olmak değildir de başka nedir?

Çataklı, 2017 yılından bu yana Türkiye'de geçici koruma altındaki Suriyeli sayısının hemen hemen aynı olduğunu ifade etti

Fotoğraf: AA

İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, "Sokakta gördüğümüz her esmer tenli insanı kaçak göçmen diye nitelemek, bunun üzerinden algı oluşturmak, paniğe sebep olmak değildir de başka nedir? Birileri Türkiye'nin turizmini, özellikle İslam coğrafyasından gelen turizmini hedef almaktadır. Hepsini düzensiz göçmen gibi gösterme çabasındalar" diye konuştu.

Çataklı, Bakanlık Konferans Salonu'nda düzenlediği "Aylık Basın Bilgilendirme Toplantısı"nda, açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Göç konusunun bazı odaklar tarafından istismar alanı olarak belirlendiğini ifade eden Çataklı, son aylarda resmi rakamları itibarsızlaştırmaya dönük bir kampanya ile karşı karşıya kalındığını söyledi.

Resmi veriler yerine tamamen uydurma, sosyal medyada gelişigüzel telaffuz edilen maksatlı sayılara itibar edilmemesinin beklendiğini vurgulayan Çataklı, göçmen kaydı yapılan yazılımın fotoğrafını gösterdi.

Düzenli göçmen veya yakalanan bir kaçak göçmenin il göç müdürlüğüne getirildiğinde yapılan kayıt işlemlerini anlatan Çataklı, şöyle konuştu:

Türkiye'de kaç düzenli göçmen var, kaç ikamet izinli var veya kaç düzensiz göçmen yakalanmış denildiğinde, sistem bunu otomatik olarak hesaplıyor, döküyor, hatasız şekilde önümüze seriyor. Kimse kusura bakmasın, elinde böyle bir sistem olmayan birisinin, ister parti başkanı olsun, ister milletvekili, ister bir profesör, kim olursa olsun, Türkiye'deki göçmen sayısıyla ilgili vermiş olduğu veriler hayal ürünüdür. Biz idare olarak Türkiye'de şu kadar göçmen var dediğimizde bunların ismini dökebiliriz, bunu sunabiliriz. Acaba her akşam televizyondan, sosyal medyadan kafasına göre sayı veren kişiler bunları tek tek, isim isim sayabilirler mi? Böyle bir kabiliyetleri, sistemleri var mı? Kimse kusura bakmasın, yapılan, hayatında bir sınır bölgesine gitmemiş, bir geri gönderme merkezi ziyareti yapmamış, bu işlerin sahada fiilen nasıl yürüdüğünü bilmeyen insanların, FETÖ ve PKK menşeli sosyal medya hesaplarının desteğiyle yaptıkları kirli propaganda ve algı oyunundan başka bir şey değil.

"Kimin kimle kanka olduğunu çok iyi biliyoruz"

İsmail Çataklı, sayılarla manipülasyonlar yapıldığını, sahte videoların yayınlandığını, başka yerlerde çekilen görüntülerin Türkiye'de çekilmiş gibi servis edildiğini dile getirdi.

"Kimin kimle kanka olduğunu çok iyi biliyoruz" diyen Çataklı, "Sessiz İstila" paylaşımının yüzde 41,54'ünün bilgisayarlar tarafından yönetilen "bot hesaplar" tarafından yapıldığını, FETÖ ve PKK'ya yakın hesaplarca da bu konuda paylaşım gerçekleştirildiğini, bunun oranının yüzde 43 olduğunu, sahte isimlerle de paylaşım yapıldığını bildirdi.

İzzet Çapa tarafından paylaşılan videonun geçen yıl da servis edildiğini aktaran Çataklı, bu görüntünün Türkiye'de çekilmediğini söyledi.

Göç İdaresi Başkanlığının suç duyurusunda bulunulacağını açıklaması üzerine Çapa'nın bu görüntüleri sildiğini, ardından Yılmaz Özdil'in ise bu görüntüyü paylaştığına işaret eden Çataklı, bilerek, isteyerek sosyal medya üzerinden provokasyon gerçekleştirildiğini kaydetti.

Yılbaşı gecesi İstiklal Caddesi'ndeki görüntülerin "Türkiye işgal altındadır" denilerek servis edildiğini aktaran İsmail Çataklı, Arap turistler tarafından kiralanan teknedeki görüntülerin de "Ada vapurunda mültecilerden oturacak yer yok" şeklinde servis edildiğini söyledi. İsmail Çataklı, sosyal medyadan yayınlanan bu görüntülerle provokasyon yapıldığını vurguladı.

"Yatay bir seyir izliyor"

Kamunun paylaştığı rakamları kendilerine göre yuvarlatarak sürekli sayıları manipüle eden bir anlayışla karşı karşıya olunduğun belirten Çataklı, şöyle devam etti:

Şu anda Türkiye'de 5 milyon 500 bin 690 yabancı bulunmaktadır ve bunların tamamı sığınmacı değildir. Bu sayının içinde Suriye iç savaşı nedeniyle ülkemize sığınmış olan 3 milyon 762 bin 686 geçici koruma altındaki Suriyeli bulunuyor. 2017 yılından 2022 yılına geldiğimizde sayının yatay bir seyir izlediğini, hemen hemen aynı olduğunu görüyoruz. Bu sayının 122 bini şu an askıda. Yeni mi askıya aldık, hayır. İki yıldır bu sayı askıda. Türkiye'de olduklarına ilişkin işaret olmadığı için biz iki yıl önce bunları pasife aldık, şu ana kadar da hiçbir temasları olmadı. Dolayısıyla 3 milyon 762 bin sayısından 122 bin daha güncel rakam olarak düşmemiz gerecek. Bizde yatay bir seyir izliyor ama Avrupa'da artıyor. Türkiye'den kaçak olarak göçmenler ayrılırken bizden izin almıyorlar, kayıtlarını silmiyorlar... Üzerine basa basa ifade etmek istiyorum, 2017 yılından bu tarafa Türkiye'de geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı hemen hemen aynıdır ama Avrupa Birliği tarafında artmaktadır.

Türkiye'deki 5 milyon 500 bin 690 yabancının 320 bin 7'sinin, uluslararası koruma kapsamında işlemleri devam edenlerden oluştuğunu dile getiren Çataklı, "Geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı ile uluslararası koruma kapsamında işlemleri devam edenlerin sayısını topladığınızda 4 milyon 82 bin 693 eder ki bu, Türkiye'de toplam sığınmacı sayısı demektir" diye konuştu.

Geriye kalan 1 milyon 417 bin 997 kişinin Türkiye'de ikamet izniyle bulunan düzenli göçmenler olduğunu, asıl manipülasyonun da bunun üzerinden üretildiğini, bunların sığınmacı olarak gösterilmek istendiğini vurgulayan Çataklı, bunların 129 bin 142'sinin öğrenci, 94 bin 560'ının aile izniyle kaldığını anlattı. Çataklı, 192 ülkeden ikamet izniyle kalanların bulunduğunu söyledi.

İkamet izniyle Türkiye'de kalanların da göç dalgasıyla gelmiş gibi gösterildiğine dikkati çeken Çataklı, "Baktılar ortam rahat, milyon milyon artırıyorlar. Bir yalan dolu tweet atıyorlar 12 saat geçmeden, 12 saat önce söylediği yalanı da unutarak bir başka yalan dolu tweet atıyorlar. Kendilerine tavsiyemiz, yalanlarını hatırlamak zorunda kalmamak için lütfen doğruyu söylesinler" değerlendirmesinde bulundu.

"Hepsini düzensiz göçmen gibi gösterme çabasındadırlar"

Türkiye'de turistlerin de bulunduğunu hatırlatan İsmail Çataklı, geçen yıl turizm amaçlı Türkiye'ye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'dan 4 milyon 512 bin 295 kişinin geldiğini açıkladı.

Çataklı, "Sokakta gördüğümüz her esmer tenli insanı kaçak göçmen diye nitelemek, bunun üzerinden algı oluşturmak, paniğe sebep olmak değildir de başka nedir? Birileri Türkiye'nin turizmini, özellikle İslam coğrafyasından gelen turizmini hedef almaktadır. Hepsini düzensiz göçmen gibi gösterme çabasındalar" diye konuştu.

Çataklı, İdlib, Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı, Barış Pınarı bölgelerinde 6 milyon, İran tarafında ise 2 milyon olmak üzere 8 milyon göçmenin stabil halde tutulduğunu, Türkiye'nin bunu başardığını vurguladı.

Türkiye'nin, göç politikası sayesinde, sınırlarda alınan tedbirlerle son 5 yılda 2 milyon 602 bin 925 düzensiz göçmenin ülkeye girişinin engellendiğini belirten Çataklı, hayatında sınır görmemişlerin televizyon stüdyolarından "sınırların kevgire döndüğüne" ilişkin sözler dile getirmesini kabul etmediklerini söyledi. Çataklı, bunun sınır güvenliğinden sorumlu orduya, jandarmaya, polise açık hakaret olduğuna işaret etti.

Sınır güvenliği noktasında en ciddi yatırımlar yapan ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çeken Çataklı, 911 kilometrelik Suriye sınırının 837 kilometrelik bölümünde duvar ve sınır güvenlik yolları yapıldığını açıkladı.

İran ve Irak sınırında da yapılan yol ve duvar çalışmalarını anımsatan Çataklı, 2016'dan bu yana 1 milyon 208 bin 992 kaçak göçmenin Türkiye içinde yakalandığını kaydetti.

Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı göç baskısının dünyada başka bir ülkede mevcut olmadığının altını çizen Çataklı, şunları söyledi:

Ne Suriye'deki ne Afganistan'daki karışıklıkların, sorunların sebebi biz değiliz. Bizim açımızdan üzücü olan şu, bu işin siyasetini yapan çevreler, Cumhurbaşkanımızı, İçişleri Bakanımızı, sınır güvenliğinden sorumlu Milli Savunma Bakanımızı, sahada çalışan arkadaşlarımızı eleştirdikleri kadar Esed'i eleştirmiyorlar. PKK'ya destek veren ve o bölgeyi karıştıran ABD'yi eleştirmiyorlar. Göç yönetimine ilişkin ürettiğimiz hiçbir projeye destek vermiyorlar.

İsmail Çataklı, 497 bin 226 Suriyelinin oluşturulan güvenli bölgelere gönüllü geri dönüş yaptığını, bu yöndeki çalışmaların sürdüğünü belirtti.

1 milyon Suriyelinin geri dönüşüne yönelik proje

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1 milyon Suriyelinin gönüllü geri dönüşünün sağlanacağını açıkladığını ifade eden Çataklı, Erdoğan'ın bu konuda 2019'da BM Genel Kurulunda yaptığı açıklamayı hatırlattı.

Çataklı, bu konuda yapılacakları ise şöyle anlattı:

Türkiye tarafından güvenliği sağlanmış olan bölgelerde 13 yer belirlenmiş, 250 bin konut yapımı, gerekli idari ve sosyal tesisleriyle birlikte, iş alanları, sanayi tesisleri, tarım ve hayvancılık tesislerini de kapsayan projeler hazırlanmıştır. Gerekli protokollerin imzalanmasıyla birlikte detayları yakın zamanda Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuyla paylaşılacaktır. Burada önemli bir konu da şudur ki, manipülasyon peşinde gezen, koca koca isimleri olan bazı şahısların bunların milli bütçeden yapıldığına dair bir dezenformasyonu söz konusudur. Bu proje, uluslararası yardım kuruluşları tarafından finanse edilecektir ve milli bütçeden bu kapsamda bir harcama yapılmayacaktır.

Son 5 yılda 323 bin 859 düzensiz göçmenin sınır dışı edildiğini belirten Çataklı, bunların yanı sıra gönüllü geri dönüş yapanlar ve Avrupa'ya geçenlerle birlikte 2016'dan bu yana 1 milyon 463 bin 272 düzensiz göçmen ve sığınmacının Türkiye'den ayrıldığını anlattı. Çataklı, asayiş olaylarına karışmaları nedeniyle 20 bin Suriyelinin Türkiye'den çıkışının sağlandığını kaydetti.

Çataklı, şu değerlendirmelerde bulundu:

Göçmenlerle ilgili işgal ifadelerinin kullanıldığına şahit oluyoruz. Toplumu bu şekilde tahrik etmeye çalışan bir anlayış var. Bu ülkenin işgal edildiğini söylemek, bu devlete, bu ülkenin polisine, askerine, jandarmasına, koskoca bir devlet geleneği olan bu ülkeye, 15 Temmuz'da sokağa çıkmış, FETÖ'ye ve finansörlere dersini vermiş, Çanakkale'de emperyalizme dersini vermiş bu millete haksızlık değil mi? Bu ülkeyi ele geçirmek, işgal etmek, bu kadar kolay mı? O filmi çekenlerin, senaryosunu yazanların öyle bir korkaklığı olabilir ama bizim için böyle bir korkumuz söz konusu değildir. Bu devlet bir çadır devleti, dün kurulmuş bir devlet de değildir. Bu ülkenin işgal edildiğini söylemek, bu devlete ve bu aziz millete açık bir hakaret ve aşağılamadır.

Hiç kimsenin Türkiye'nin bir çakıl taşını dahi işgal edemeyeceğini vurgulayan Çataklı, provokasyonların öncelikli amacının 2023 seçimleri olduğunu dile getirdi. Çataklı, Türkiye'nin büyüme endeksli ekonomisinin, turizmin, Suriye'deki güvenli bölgenin, bölgede Türkiye'nin oluşturduğu etki ve güvenin hedef alındığını belirtti.

Vatandaşlara "Lütfen, sosyal medyadaki laf cambazlıklarına, kaynağı belirsiz videolara itibar etmeyiniz. Her yabancıyı göçmen, her göçmeni düşman gösteren, göçe nefretle bakan, bunu da vatanseverlik kisvesine bürüyen anlayışlara itibar etmeyiniz" diye seslenen Çataklı, 11 yıldır sürecin dünya ortalamasının üzerinde başarıyla yönetildiğini kaydetti.

Çataklı, toplumun şikayetçi olduğu konuların farkında olduklarını ve bunları gidermeye çalıştıklarını söyledi.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU