Öyle ki, her gün durmadan suyumun kıyısında yürüyeyim, ruhum diktiğim ağaçların dallarında dinlensin, çınarımın gölgesinde kendimi tazeleyeyim.
(MÖ 1400 dolaylarında Mısır mezar yazıtı)
Orijini Amerika Birleşik Devletleri olan C. platininin, Atlantik Okyanusu şeridinde, P. acerifolia üzerinde ciddi zararlara ve ölümlere neden olduğu, II. Dünya Savaşı döneminde Avrupa'nın ticari öneme sahip Marsilya, Barselona, Napoli, Livorno, Syracuse gibi limanlara taşınan, odun, ambalaj malzemesi ve savaşta kullanılan odun materyalleri ile Avrupa'ya geçiş yaptığı tahmin edilmektedir.
Çınar kanseri, İtalya ve Fransa'da 1940'li yıllarda, İsviçre'de 1983, Sicilya ve Ermenistan'da 1994, Yunanistan'da 2003, İspanya'da 2010, Türkiye'de 2010 ve Arnavutluk'ta 2014 tarihlerinde tespit edilmiştir.
Dünyada yüzbinlerde çınar ağacı kanser nedeni ile ölmüştür. İtalya'da 50 bin çınar ağacı kurumuştur. Fransa'da çok kısa zaman içinde 50 bin adet P.acerifolia ve P. Occidentalis (batı çınarı) kurumuştur.
İstanbul'da çınarların kanser hastalığı, Ceratocystis fimbriata var Platani nedeni ile kuruduğu ifade edilmektedir. Yıl 2010 İstanbul'da çınar ağaçları hastalanmaya başlamıştır.
Avrupa'da kanserli çınar ağaçlarından dolayı 400 binden fazla batı çınarı kurumuştur.
Fransa'nın Canal du Midi bölgesinde çınar kanseri nedeniyle 42 bin çınar ağacının kesildiği belirtilmektedir.
Çınar kanseri hastalığının günümüzde İspanya'da bulunmadığı ve kanserli ağaçların tamamıyla kesilip imha edilmesiyle tamamıyla uzaklaştırıldığı belirtilmektedir.
Süreyya Altunışık ve çalışma ekibi tarafından yapılan çalışmada "İstanbul'da 2010 yazında çınar ağacı kurumaları başlamış, 2010 sonunda 250'nin üzerinde Platanus acerifolia, 2011 yılı sonuna doğru 145 adet P. acerifolia, P. orientalis ve P. occidentalis kurumuştur. P. occidentalis'in bu hastalığa karşı dirençli olduğu söylense de bu hastalık nedeniyle 100 santimetre ile 150 santimetre çaplarında 5-6 batı çınarı kurumuştur" diyerek, "bu hastalığın erken teşhisi ve hasta olan ağaçların hemen uzaklaştırılması neticesinde Beşiktaş, Nişantaşı, Kabataş ile sınırlı kaldığını" belirtilmiştir.
Hastalığın yayılmaması için yapılması gereken yol haritası ortaya konmuştur.
Çırağan ve Dolmabahçe'nin sembolü çınar ağaçları hastalanmıştı.
Doç. Dr. Zeki Severoğlu'nun 12 Eylül 2011 tarihli İBB'ye hazırladığı rapor kesin teşhis içeriyordu.
Çınar ağaçları, amansız ve bulaşıcı kanser hastalığına yakalanmışlardı.
Hastalık hızlı ilerliyordu, hemen müdahale edilip, sağlıklı ağaçların kurtarılması gerekiyordu.
2013 yılına kadar 56 kanserli ağaca müdahale edilmiştir.
İstanbul, çınar ağaçları için önemli olan hastalık yapıcılar; Ceratocystis fimbriata var.
Platani, Microsphaera platani, Gnomonia veneta dır. Bu üç hastalık, çınar ağaçlarını kanser yapmakta.
İstanbul'da 1 Aralık 2016 tarihinde İBB tarafından yaptırılan çınar ağaçları ile ilgili diğer bir raporda; Ceratocystis platani, çınar türleri üzerinde hastalıklara zarara neden olan çok tehlikeli bir fungal hastalık olduğu ve hastalığı takiben çınar ağaçlarının 3-7 yıl içerisinde öldüğü belirtilmiştir.
1 Aralık 2016'de Prof. Dr. Tuğba Doğmuş Lehterjavi tarafından yapılan çalışmada, "hastalıklı ağaçların çoğunlukla budama çalışmalarının yoğun olarak yapıldığı alanlarda rastlandığını tespit edilmiştir."
Raporda, şu ifadelere yer verilmiştir:
Ceratocystis platani (Walter) Engelbrecht & Harrington, çınar türleri üzerinde zarara neden olan çok tehlikeli bir fungal hastalık etmenidir.
Fungus tüm çınar türlerini hastalandırmakla beraber, Platanus occidentalis'in, Platanus orientalis ve bu iki türün hibriti olan Platanus x acerifolia'ya nazaran daha dayanıklı olduğu bildirilmektedir. Hastalığı takiben, ağaçlar 3- 7 yıl içerisinde ölmektedirler.
2016 yılında yapılan çalışmada, 987 çınar ağacı incelenmiş, ağaçların hali hazırda üçte birinin hastalıktan etkilendiği belirlenmiştir.
Ağaçların yüzde 8'inde hastalık nedeniyle öldüğü ve yüzde 9'unun hastalıktan çok şiddetli etkilendiği ifade edilmiştir.
Kanser, çınar ağacının altı ve üstü arasındaki su ve besin maddesi iletimini kesmektedir. Burada yapmış olduğu, bir nevi damarların tıkaması ve damar tıkanıklığıyla ağacın yaşamsal faaliyetlerine devam edememesi durumudur.
Prof. Dr. Yılmaz Çatal
Kanser vakasının yaygın olduğu bölgelerde budama faaliyetlerinin minimum seviyeye düşürülmesi; hatta bu alanlarda budama faaliyetlerinin yapılmaması önerilmektedir.
Budama bilinçli yapılmalı ve bir ağaç budandıktan sonra diğer ağaca geçilirken budama aletlerinin mutlaka dezenfekte edilmesi lazım.
Çünkü bu mantarlar, dezenfekte edilmediği zaman; 6-12 ay zarfında budama aletleri üzerinde kalabilmektedir.
Rüzgarlı havalarda kesimlerin yapılmaması gerekiyor.
Aksi takdirde ağaçlardan uçan tozların başka ağaçlara geçtiği görülmüştür. Bu da patojenlerin yayılmasına sebep olmaktadır.
Dingin ve durgun havalarda budama yapılması tavsiye edilmektedir.
Kesim sırasında yere muşamba serilmeli, kesilen parçaların tozları alandan uzaklaştırılmalıdır.
Kanser 30-40 santimetre çapındaki bir çınar ağacını, 2-3 yıl içinde ve büyük, güçlü bir ağacı ise 4-7 yılda öldürmektedir.
2020-2021 tarihleri arasında 73 çınar ağacı için bu işlem yapılmıştır.
Uzmanlara göre, "kanserin bulaştığı çınar ağaçları kesilmeli ve derhal imha edilmelidir."
Çınar kanseri bulaşıcı olup çevredeki çınar ağaçlarına yayılabilmektedir.
Kanserli ağaçların kesilmemesi halinde hastalığın daha fazla yayılması ve diğer çınar ağaçlarına bulaşması kuvvetle muhtemeldir.
İstanbul'da kanserli çınar ağaçları tespiti bilimsel olarak güncellenmeli.
Kanserli çınar ağaçları kesilmeli ve imha edilmelidir. Kanserli çınar ağaçların söküldüğü yerlere, doğu çınarı gibi, alternatif ağaç türleri dikilmeli.
Yerlerine dikilen batı çınarı kanser hastalığı varsa üç dört ay içinde yeni dikilen çınar ağaçları da ölür. Alternatif olarak doğu çınarı dikilmeli.
Hastalanmış çınar ağacı ve sağlıklı çınar ağacı görüntüsü Resim 5'de verilmiştir.
2011 ve 2016 yıllarında yapılan İBB tarafından yaptırılan çalışmalarda hastalık etmeninin kontrolü;
- Bulaşık budama aletleri ile taşınmayı engelleme,
- Kök kaynaşması ile yayılışı önleme
gibi alınması gereken önlemler ortaya konmuştur.
Kanser vakası görülen ve bilimsel olarak tespit edilen anıt çınar ağaçlar için Anıtlar Kurulu, acil olarak imhasına karar verebilmeli.
Bulaşıcı kanserli anıt çınar ağaçlar arasında hızlı şekilde yayılmasına son verilmeli ve imhası yapılmalıdır.
Restorasyon faaliyetlerinde dikkat edilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır ki; restorasyonda kullanılan aletler hastalıklı ağaçlardan aldıkları spor ve miselleri diğer ağaçlara aşılayabilir.
Restorasyon sırasında açılan yaralar yeni hastalıkların habercisi de olacaktır bu ağaçları restorasyonları sık sık bu yönüyle kontrol edilmelidir.Doç. Dr. Zeki Severoğlu
Vatandaş olarak, bir çınar ağacının ölmekte olduğunu nasıl anlarsınız?
Uzmanlara göre, "küçük bir bıçakla bir dalın kabuğunu kesin. İç kabuk tabakası yeşil ise çınar canlıdır. Kahverengi ve nemsiz ise iç kabuk, dalın öldüğünü gösterir. Birçok dal ölüyse, ağaç muhtemelen ölüyordur".
Büyük ağaçlar için ayrı testlerin yapılması gerekir.
Bizim tavsiyemiz her zaman her yere aynı türden ağaçları dikmemek olmuştur ki bir şeyler hayatta kalabilsin.
Ağaç uzmanı Robert H. Brewster
Kanser nedeni ile kesilen çınar ağaçlarının yerine doğu çınarı dikilmesi tavsiye edilmektedir.
Şehirlerde ağaçlandırma yapılırken tür çeşitliliğine dikkat edilmeli.
Tür çeşit oranının yüzde 20 ila yüzde 25 olması tavsiye edilir.
Tür çeşitliliği hastalıkların yayılmasını sınırlar ve dayanıklılığı artırır.
Ve tüm caddeler ve yollar yeşil koridorlara dönüştürülmeli.
Dikilen ağaçlar egzozdan salımlanan kirliliğe, özellikle azot oksit kirliliğine, dayanıklı olmalı ve şehirlerde kişi başına düşün yeşil alan 15 m2 üzerine çıkartılmalı.
Yeşil koridorlara dönüştürülmüş cadde ve sokaklar;
- Şehre nefes aldırır.
- Kirli havasını filtre eder.
- Karbon yutak alanı olarak çalışır.
- Kışın ısıtmada ve yazın soğutma enerji tüketiminin azaltılmasını sağlar.
- Mikroklima ortamı ile kışın ılık ve yazın serin tutar.
- Yağmur suyunun toprakla buluşmasını sağlar ve yeraltı su kaynakları beslenir.
Ağaç dikilirken ağaçta yara açmamaya özen gösterilmelidir.
Ağaç candır. Aracı ile çarparak ağaçlara hasar verenlere ağır yaptırımlar uygulanmalı.
Tekniğine uygun bakım yapılmazsa çınarlarda kanser olur.
Şehirler iklim değişikliğinden en fazla etkilenen bölgelerdir. Şehirlerde iklim stresine dirençli ağaçlandırma yapılmalı.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish