Her yıl binlerce insanın ölümüne sebep olan, antibiyotiğe dirençli bakteriyel enfeksiyonların kökeni kirpilere kadar takip edildi.

Yeni bir araştırma antibiyotiğe dirençli bakterilerin, insanların 1940'larda modern antibiyotiği üretip kullanmaya başlamasından önce kirpilerde var olduğunu gösterdi.

Bulgulara göre kirpi derisindeki mantarlar ve bakteriler arasındaki evrimsel bir savaş, antibiyotiğe dirençli bir bakteri türünü ortaya çıkarmıştı.

Mantar, kirpilerdeki bakterilerle savaşmak ve onları yok etmek için antibiyotik salgılıyordu. Bu nedenle bakteriler hayatta kalmak için antibiyotik direnci geliştirmişti.

Hakemli bilimsel dergi Nature’da yayımlanan bulgulara göre söz konusu bakteriler, "metisiline dirençli stafilokok aureus" diye bilinen MRSA bakterileriydi.

Araştırmacılar Danimarka’dan ve Batı Avrupa'daki diğer ülkelerden yüzlerce ölü kirpiyi inceledi ve hayvanların büyük kısmının derisinde MRSA örneklerini saptadı.

Antibiyotiklere dirençli bir bakteri türü olan MRSA, insanlarda veya çiftlik hayvanlarında hastalığa neden oluyor ve tedavisinin diğer türlerden daha zor olduğu biliniyor.

Cambridge Üniversitesi’nde görev alan araştırmacı Ewan Harrison, "İnsanlar antibiyotik kullanmadan önce direnç genlerinin patojen genomlarına girdiğini biliyoruz ama bu, mekanizmanın gerçekten nasıl işlediğini açıklıyor" diye konuştu.

Bu, doğadaki evrimsel süreçlerin antibiyotik direncini seçebileceğini ve bunun insanı etkileyen bir patojenle sonuçlanabileceğini gösteriyor.

Kopenhag'daki Statens Serum Enstitüsü’nde görev alan Dr. Jesper Larsen, "Buradaki ana mesaj, MRSA'nın insanlarda antibiyotik kullanımından önce ortaya çıktığı. Daha geniş mesaj ise bu dünyada yalnız olmadığımız" dedi:

Antibiyotik direncinin sınırları yoktur ve türler arasında bulaşabilir.

Independent Türkçe, Livescience, The New York Times

Derleyen: Çağla Üren