Ankara 23. İdare Mahkemesi, Eskişehir'de eyleme katıldığı iddiasıyla öğrenim bursu kesilen bir öğrenci hakkında yapılan işlemin hukuksuz olduğuna hükmetti. Karar, benzer durumdaki öğrenciler için emsal nitelikte.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
DW Türkçe’den Burcu Karakaş'ın haberine göre, Anadolu Üniversitesi Fransızca Öğretmenliği Bölümü öğrencisi İlayda Aksoydan, 30 Haziran 2021 tarihinde Onur Haftası kapsamında düzenlenen yürüyüşe katıldığı iddiasıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınan Aksoydan bir ay sonra aldığı devlet bursunun kesildiğini öğrendi. Öğrenci, öğrenim bursunun kesilmesinin ardından işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Gençlik ve Spor Bakanlığı'na dava açtı.
Avukatı Pınar Çelik Arpacı, bursun kesilme gerekçesinin katılmış̧ olduğu bir basın açıklaması olduğunun şifahen söylendiğini, müvekkilinden savunma istenmediğini ve müvekkili hakkında açılmış̧ bir ceza davası veya ceza mahkemesi kararı bulunmadığını belirterek kararın iptalini ve yürütmenin durdurulmasını talep etti.
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü mahkemeye gönderdiği yazıda, LGBTİ derneklerinin Onur Haftası'nda döviz ve sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçmek istemeleri üzerine valilik yasağı nedeniyle gruba müdahale edildiğini, 30 kişinin gözaltına alındığını ve bu kişiler hakkında "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçundan işlem yapıldığını, Aksoydan'ın da gözaltına alınan ve hakkında soruşturma başlatılan öğrenciler arasında olduğunu iletti.
Mahkeme "Hukuka aykırı" dedi, yürütmeyi durdu
Gençlik ve Spor Bakanlığı bursun kesilme kararını Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Öğrenim Kredisi Yönetmeliği'nin kredi verilmeyecek halleri düzenleyen 11. maddesinin "H" bendine dayandırdı.
Ankara 23. İdare Mahkemesi ise kararında, bursun kesilmesi için öğrencinin herhangi bir suçtan dolayı haklarında 6 ay ve daha fazla hapis cezası ile kesinleşmiş̧ mahkûmiyeti bulunması ya da öğrenim görmekte olduğu öğretim kurumundan en az bir yarıyıl uzaklaştırma cezası almış olması gerektiğini belirtti.
Mahkeme, "Davacı hakkında Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam eden bir kovuşturmanın olduğu ancak hakkında verilmiş herhangi bir mahkûmiyet kararının mevcut olmadığı ve öğretim kurumundan en az bir yarıyıl uzaklaştırma cezası aldığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmadığı görülmüştür" dedi.
İdare mahkemesi, hakkında kesinleşmiş̧ mahkûmiyet kararı veya uzaklaştırma cezası bulunmayan davacı hakkında yönetmelikte bursun kesilmesi halleri arasında sayılmayan bir sebebe dayanılarak yapılan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığına hükmetti ve yürütmenin durdurulmasına karar verdi.
"Çalışmak zorunda kaldım, okuluma gidemedim"
DW Türkçe'ye konuşan öğrenci İlayda Aksoydan, "Belçika'dan geldim. Orada her sene onur yürüyüşlerini izlerdim, şenlik gibi geçerdi. Eskişehir'de de yürüyüşü izlemeye gittim. Bir polis yürüyüşte olmamama rağmen bana yürüyüşe katılıp katılmayacağımı sordu. Sadece desteklediğimi ve saygı duyduğumu söyledim, beni polis arabasına fırlattılar" dedi.
Aksoydan, bu olayın ardından ekim ayında da devlet bursunun kesildiğini şaşkınlık içinde öğrendiğini belirterek, "Türkiye'de tek başıma yaşadığım ve ek gelirim olmadığı için çalışmak zorunda kaldım. Okuluma gidemedim ve bu yüzden finallere giremiyorum. Yüksek bir ortalamaya sahip olan ben, şu an hâlâ notlarımı düzeltmeye çalışıyorum" diye konuştu.
Avukat Pınar Çelik Arpacı, benzer durumda bulunan başka müvekkillerinin de olduğunu belirterek, kararın eyleme katıldığı gerekçesiyle devlet bursu kesilen öğrenciler için emsal nitelikte olduğunu söyledi.
DW Türkçe