Erdoğan: Batı'da "sosyal devlet" anlayışı yara alırken, gelir adaleti daha da kötüleşti, İslam düşmanlığı yeniden alevlendi

Erdoğan mesajında, "Avrupalı siyasetçiler, İslam düşmanlığı ile mücadele etmek yerine bunu istismar etmenin, siyasi ranta çevirmenin, oya devşirmenin hesabını yapıyor" dedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "TRT World Forum 2021"e video mesaj gönderdi.

Mesajında, tüm dünyayı saran Kovid-19 salgınına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, salgının, bireylerin kendilerine, içinde bulundukları topluma ve küresel siyasete yaklaşımlarını kökten değiştirdiğini savundu.

Refah bakımından dünyanın üst sıralarda yer alan ülkelein sağlık ve sosyal yardım altyapılarının kırılgan olduğunun görüldüğünü söyleyen Erdoğan, "Tüm insanlığın geleceğini tehdit eden bu kriz karşısında dünyada barış ve adaleti sağlamakla görevli kurumlar bir kez daha sınıfta kalmıştır. Az gelişmiş ülkeler ve yoksul toplum kesimleri kaderlerine terk edilmiş, ticarette korumacılık artarken tedarik zincirlerinde kırılmalar yaşanmıştır. Ekonomik sıkıntılarla birlikte batılı ülkelerde nefret suçları ürkütücü boyutlara ulaşmıştır" dedi.

Erdoğan, "sosyal devlet" kavramı ağır yara aldığını, gelir adaletinin daha da kötüleştiğini, İslam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığının yeniden alevlendiğini vurgulayarak şunları kaydetti:

Avrupalı siyasetçiler toplumu tıpkı bir kanser hücresi gibi saran İslam düşmanlığı ile mücadele etmek yerine bunu istismar etmenin, siyasi ranta çevirmenin, oya devşirmenin hesabını yapıyor. Dünya genelinde 5 milyona varan ölümleri virüse veya yetersiz sağlık hizmetlerine bağlamak hem kolaycı hem de hatalı bir yaklaşım olacaktır. Bu tablonun ortaya çıkmasının en önemli sebebi, zayıf yerine güçlüyü koruyan, paylaşma yerine sömürüyü teşvik eden, kanaat yerine hırsı, bencilliği, tamahkarlığı özendiren mevcut sistemdir.

"BM ve diğer uluslararası kurumlardaki reform ihtiyacı artık görmezden gelinemez"

Erdoğan, Birinci Dünya Savaşı sonrası temelleri atılan İkinci Dünya Savaşı sonrası tahkim edilen bu sistemin uzun süredir adalet ve istikrar üretmediğine dikkati çekerek, "İslam aleminin söz hakkının olmadığı, Afrika'nın, Latin Amerika'nın, Güney Asya'nın taleplerinin dikkate alınmadığı sadece gücü elinde bulunduran beş ülkenin çıkarlarının gözetildiği bu sistemin halihazırdaki yapısı ile devam etmesi mümkün değildir. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kurumlardaki reform ihtiyacı artık görmezden gelinemez" dedi.

 

Independent Türkçe
 

DAHA FAZLA HABER OKU