Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada aşı olmayan öğretmen, okul personeli ve üniversite öğrencilerinden düzenli test isteneceğini söyledi.
Erdoğan etkinlikler konusunda ise, "Konser, tiyatro ve sinema gibi insanların toplu olarak bulunduğu faaliyetler için de zorunlu PCR testi uygulamalarını devreye alacağız" ifadelerini kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da yaptığı açıklamada okullar ve üniversiteler için gereken PCR testlerinin devlet hastanelerinde ücretsiz yapılacağını bilgisini paylaştı.
Aşı olmayan öğretmen ve görevlilere yönelik haftada 2 kez PCR testi zorunluluğu sonrasında #PcrDayatmasıDurdurulsun etiketi TT listesinde yerini aldı.
Bu kararla koronavirüs (Covid-19) aşısı değil de testi zorunlu hale getirildi.
Uygulamaya kimi bilim insanları da karşı çıktı.
Bir kısım bilim insanı uygulamayla aşısızlığın teşvik edileceğini savunurken, kimileri de bunun doğru, hatta geç kalınmış bir karar olduğunu söylüyor.
Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, PCR testinin kamu hastanelerinde ücretsiz yapılmasının doğru olmadığı görüşünde.
Sosyal medya hesabında pandeminin başlangıcından bu yana test politikasının semptom gösterenlerle sınırlandığını hatırlatan Prof. Dr. Pala, "Yakın temaslılar ve risk gruplarına bile rutin test yapılmayan ülkemizde, aşısız öğretmen ve öğretim elemanlarına PCR testinin kamu hastanelerinde ücretsiz yapılmasını doğru bulmuyorum" paylaşımında bulundu.
Pandeminin başlangıcından bugüne kadar test politikasını semptom gösterenlerle sınırlayan (yakın temaslılara ve risk gruplarına bile rutin test yapılmayan) ülkemizde, aşısız öğretmen ve öğretim elemanlarına PCR testinin kamu hastanelerinde ücretsiz yapılmasını doğru bulmuyorum. pic.twitter.com/slnBkbEXFq
— KAYIHAN PALA (@KAYIHANPALA) August 20, 2021
"Karar için geç bile kalındı"
Eski Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman ise farklı görüşte.
Prof. Dr. Adıyaman, alınan kararın doğru hatta geç bile kalındığını söyledi.
Okulların mutlaka açılması gerektiğini ifade eden Adıyaman, "Okullar açılıyor ama öğretmenlerin yüzde 30'unda aşı yok" dedi.
Kanunen aşılamanın zorunlu olmadığı için insanları aşı olmaya zorlanamadığını belirten Adıyaman, "Haftada iki defa PCR testlerine bakılması esasında geç bile kalınmış bir uygulama" değerlendirmesinde bulundu.
Toplumun pandeminden kurtulabilmesi için yüzde 70'inin aşılanması veya hastalığı geçirmesi gerektiğine değinen Prof. Dr. Adıyaman, Bu pandeminin aşısızların pandemisi olduğunu biliyoruz. Şu an yoğun bakım ünitelerinde yatan hastaların yüzde yüze yakını aşısız olanlar" diye konuştu.
"Mümkün olduğunca uygulama zorunlu hale getirilmeli" diyen Adıyaman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak kanunlar zorunlu uygulamaya izin vermediği için bu kararı alamıyorsunuz. Netice itibariyle aşı olmayanlara haftada iki PCR testinin yapılması ve bazı yerlerde aşı karnesinin sorulması doğru, hatta geç bile alınmış bir karardır. Karar aşı olmaya teşvik edici bir karardır. Örneğin Almanya'da aylardır öğrencilere bu uygulama yapılıyor."
"Haftada iki kere teste tabi tutmak doğru bir yöntem değil"
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu da haftada iki kere teste tabi tutulmanın doğru bir yöntem olmadığı görüşünde.
Uygulamanın hem yorucu hem doğru bir yöntem olmadığını ifade eden Tutluoğlu, "En iyi yöntem öğretmen, okul çalışanları ve servis şoförlerinin aşılanmasıdır. Aksi taktirde öğretmen ve çalışanların çalıştırılmaması gerekiyor" dedi.
Aşılı kişilerin hastalığı yayma oranının çok düşük olduğunu belirten Prof. Dr. Tutluoğlu, "Aşısız olanların virüsü yayma oranı ise çok daha yüksektir. Öğretmen niye aşılanmıyor? Aşılanma bir sorumluluktur. Aşı olmamış kişilerin birçok kişinin bir arada olduğu yerlerde çalışması doğru değil. Öğreti yılı başlamadan mutlaka aşılarını tamamlamaları gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"Öğretmen, okul çalışanları ve üniversite öğrencilerinin haftada iki kere teste tabi tutulması da doğru bir yöntem değil" diyen Tutluoğlu, "Birtakım korkulardan yola çıkarak bunun yapılması ve bu şekilde olmasını çok doğru bulmam" değerlendirmesinde bulundu.
"Aşısız öğretmenler online eğitimde tutulsun"
Ancak konuyla ilgili Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol'dan farklı bir öneri geldi.
Prof. Dr. Şenol, aşısız olan öğretmenlerin online kısmında tutulması gerektiği önerisinde bulundu.
"PCR testleri bulaşıcılığı yüzde yüz gösteren testler değil ama hiç yoktan iyidir" ifadelerini kullanan Prof. Dr. Şenol, "35-40 kişi bir sınıfa dolduruluyor ve başka hiçbir alt yapı önlemi yok. Aşısız öğretmenlerin online eğitimde tutulması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü PCR testi yalnızca yetmiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Ücretsiz ve erişilebilir güvenli bir aşının olduğunu anımsatan Şenol, "Pandemiyle yaşamayı kolaylaştırabilecek tek yöntem aşıdır. Aşı olmayı kabul etmemiş kişilerin PCR testinin neden ücretsiz olduğunu anlamakta zorluk çekiyorum" diye konuştu.
© The Independentturkish