Pandemi sonrası uzaktan çalışma kalıcı olacak mı?

Canan Duman Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Pandemi, küresel işgücünün büyük bir bölümünü daha önce hiç görülmemiş bir ölçekte uzaktan çalışma deneyinden geçmeye zorladı ve son bir yılda çok şey değişti.

Kovid-19 salgını, çalışma alışkanlıklarımızın dönüşümünü önemli ölçüde hızlandırdı. Birçok şirket operasyonlarını ne kadar hızlı ve etkili bir şekilde dönüştürebildiğini, bunun sonucunda Kovid-19'un ekonomik zararını sınırladıklarını görünce şaşırdı.

İşverenler daha düşük ofis maliyetleri nedeniyle uzaktan çalışmanın avantajlarını benimsedi. Uzaktan çalışmaya mesafeli olan şirketler dahi hibrit modelde çalışma kararı aldı.  

Ancak aşılamanın hızlanması, kısıtlamaların kalkmasıyla "hibrit çalışmanın raf ömrü Kovid-19'un varlığına mı bağlı?" sorusu sorulmaya başladı.

Dünyada ikilem ve tartışmalar sürüyor. CEO'lar bölünmüş durumda... Şimdi ne pandemiden önceki duruma dönmek mümkün ne de işin geleceği hibrit çalışmayken kalıcılığından emin olmak… 

Dünyada son aylarda yapılan bazı anketlere göre hibrit çalışmayı kalıcı olarak benimseyecek şirket sayısı azaldı. Hibrit çalışma, dünyanın dört bir yanındaki liderlerden ve çalışanlardan farklı oylar almaya başladı.

Çalışanların uzaktan çalıştıkları için iş hayatını daha iyi yönetebileceklerini öne süren raporlar ile ucu kaçan iş yaşam dengesinden dolayı zihinsel sağlık endişelerinin arttığını gösteren raporlar bu ikilemi sağlamlaştırdı. 

Goldman Sachs'ın CEO'su David Solomon, uzaktan çalışmayı "yeni normal" olarak reddetti ve bunu bir "sapma" olarak nitelendirdi.

David Solomon, şubat ayında yaptığı açıklamada, "Bizimki gibi yenilikçi, işbirlikçi bir kültürü olan bir işletme için bu modelin ideal olmadığını düşünüyorum" dedi. 

Netflix'in kurucu ortağı ve CEO'su Reed Hastings Wall Street Journal'a verdiği röportajda; "Ben uzaktan çalışmayla herhangi bir pozitiflik göremiyorum. Özellikle uluslararası alanda şahsen bir araya gelememek tamamen olumsuz" dedi.

Çalışanlarını "aşı olduktan 12 saat sonra" ofise geri istediğini belirtti.  


Şubat ayında Barclays bankasının CEO'su Jes Staley, evden çalışmanın "sürdürülemez" olduğunu söyledi.

Apple CEO'su Tim Cook, "Yüz yüze iş birliğinin yerini alamaz, ancak işimizi üretkenlikten veya sonuçlardan ödün vermeden ofis dışında da nasıl yapabileceğimiz konusunda çok şey öğrendik" dedi.

JPMorgan CEO'su Jamie Dimon uzaktan çalışmanın "koşuşturmak isteyenler için işlemediğini" açıkladı. Kendiliğinden fikir üretme açısından da işe yaramıyor" ve "insanlar işe gidip gelmeyi sevmiyor ama ne olmuş yani" dedi. 


Sadece büyük şirketler değil uzaktan çalışmaya en isteksiz olanlar arasında KOBİ'ler de vardı. 

Ipsos Türkiye'nin, ülkemizin önde gelen şirketlerinin insan kaynakları yöneticileri ve beyaz yaka çalışanları ile gerçekleştirdiği görüşmenin sonuçlarına göre salgın döneminde Türkiye'de şirketlerin yaşadığı en belirgin değişim, uzaktan çalışma uygulamasına geçiş oldu.

Beyaz yaka çalışanlarından derlenen verilere göre salgın öncesinde yüzde13 olan uzaktan çalışma uygulaması, mevcut durumda yüzde 59'a gelmiş durumda.

Farklı alanlarda faaliyet gösteren veya çok uluslu şirketlerde ise uzaktan çalışma yüzde 21'den yüzde94'e geldi. 

Peki, bundan sonra ne olacak?

Bu ikilem bizi nereye götürecek?

Uzaktan çalışmanın geleceğiyle ilgili sıkça sorulan soruları yanıtladım.  


Salgın öncesi çalışma hayatına dönmek mümkün mü? 

Yukarıda örneklerini paylaştığım gibi CEO'lardan peş peşe gelen benzer açıklamalar ve yaşanan gelişmeler en azından dünyanın bazı bölgelerinde "işlerin" normale döneceğinin bir işareti.

Ancak "normal" göreceli bir terim… Bazı şirketler, salgın öncesi çalışma koşullarına mümkün olduğunca yakın bir şekilde geri dönmeye kararlı.

Peki, bu mümkün mü?

Pek değil. Çünkü çalışanları buna izin vermeyecek. Uzaktan çalışma için cin şişeden çıktı ve kimse onu tamamen geri alamayacak. İşlerin salgın öncesindeki gibi ilerlemesi zor olacak.

Tam zamanlı ofis işleri ile evden çalışma esnekliği arasında denge kurmanın bir yolunu bulmak gerekecek. İş birliği, kişisel gelişim eksikliği, etkili bir şekilde iletişimi sağlayamamak uzaktan çalışmanın önünde engel olarak duracak.

Güçlendirilmiş evden çalışma politikalarına ihtiyaç duyulacak. 


Çalışma hayatı tamamen hibrit mi olacak?   

Hayır. Pandemi sonrası çalışma hayatı hibrit, tam zamanlı ofiste çalışma ve tamamen uzaktan çalışma seçenekleri üzerinden şekillenecek. 

Ipsos Türkiye'nin "İşte gelecek" araştırması üzerinden yapılan değerlendirmeye göre Türkiye'de tamamen ofise dönecek şirketler var evet, tamamen uzaktan çalışma kararı alan şirketler de var evet, ama en belirgin değişim, hibrit çalışma uygulamasında yaşanan artışta olacak.

Çalışanlar ve işverenler dünyanın en büyük işten eve geçiş operasyonunun bir sonraki aşamasında ilerlerken yolda birkaç tümsekle karşılaşacak.

Çalışanların işverenlerinden beklentilerini giderek daha fazla büyütmesi bunda etkili olacak. Örneğin; ofis yönetimi yazılımı şirketi Envoy, çalışanların yaklaşık yarısının pandemiden sonra hibrit bir çalışma modeli sunmaması durumunda işlerini bırakacaklarını söylediğini tespit etti.

Artık iş başvurusu yapan adayların; "Uzaktan çalışma imkânı sağlıyor musunuz?' ile "ofiste çalışanlar kadar başarılı olabilmem için yeterli organizasyon desteği sunuyor musunuz?" soruları kimseyi şaşırtmayacak.  


Ofiste çalışanlar ile uzaktan çalışanlar arasında bir eşitsizlik olacak mı? 

Uzaktan ve ofiste çalışanlar arasındaki eşitsizliğin bir sorun haline gelmesi olasıdır. Çünkü, ofisteki çalışanlar patronla, ekip arkadaşlarıyla daha fazla yüz yüze kalır.

Bu da daha iyi ilişkilere, bilgiye ve üst düzey görevlere yol açar. Bu nedenle yöneticileri, uzaktan ve yüz yüze çalışanları toplantılara ve karar alma süreçlerine nasıl eşit şekilde dahil edecekleri ve iletişim kuracakları konusunda eğitmek gerekir.  


Hangi şirketler ofislere dönmekte ısrar ediyor?

Tüm çalışanların tam zamanlı olarak ofiste bulunması konusunda ısrar eden kuruluşlar, çalışanları kontrol edebilmelerinin tek yolunun bu olduğuna inanan şirketlerdir. 


Sonuç:

Aşılamanın hızlanması uzaktan çalışmanın geleceğine yönelik tüm tahminlerde değişikliğe yol açacaktır.

Hibrit çalışma işin geleceğidir. Ancak hibrit yaklaşımın en çok, ofis tabanlı ve tamamen uzaktan çalışma arasında bir orta yol bulmaya çalışan daha büyük, daha köklü şirketlere hitap etmesi muhtemeldir. 

Evden çalışmak herkes için ve birçok meslek için mümkün değildir. Perakende, gıda hizmetleri, ulaşım, sağlık, üretim, lojistik sektörlerindeki gibi işler evden yapılamayacaktır.

Şirketlerin bir karar vermeden önce ne kadar tasarruf edeceğini, neyin işe yarayıp yaramadığını ve çalışanlarının nasıl hissettiğini analiz etmesi, duygu ve düşüncelerini önemsemesi önemlidir.

Çalışanları sürece dahil ederek, görüşlerini alarak bu süreci iş merkezli bir karar olmaktan çıkararak tasarlamalıdır.

"Arkadaşlar, biz sizin adınıza karar aldık, hibrit çalışmaya geçiyoruz" denmemelidir. Çalışanların tercihlerindeki değişimlere dikkat etmeyen şirketler sorunlarla karşılaşacaktır.

Hibrit iş yerleri büyük bir koordinasyon ve kurumsal kültür gerektirir. Her şirket, kendi şirketi için neyin mantıklı olduğuna odaklanmalı, büyük şirketlerin yaptıklarını kopyalamamalıdır. 


İşin geleceği üzerine çalışan biri olarak şunu söyleyebilirim ki; şirketler ofisteki ayak izlerini küçültürken, uzaktan çalışmanın kalıcılığının sürdürülebilir olmayacağını hesaba katarak planlar yapmalıdır. 

Sorunu iyice anlamadan verilen hızlı cevaplar ölümcül olabilir. Tek bir gelecek üzerine bahse girilmemelidir. Araştırın, anketler yapın, verilerden yararlanın, neyin işe yaradığını neyin yaramadığını öğrenin.

Test edin, deneyin, öğrenin, çevrimiçi kültür geliştirin ve harekete geçin!..  

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU