CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis Grup toplantısında konuştu. CHP Grup toplantısına Türkiye’nin 81 ilinden gelen Çek Yasası mağdurları da katıldı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Grup Toplantısında CHP’li kadın vekiller, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması talebi içeren dövizler taşıdılar.
“Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları arasında kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, “Zaten kadınların bir şeyden korkması söz konusu değil. Buna yürekten inanıyorum” diyerek konuşmasına başladı.
“Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağız”
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin çok sorunları var. Artık Türkiye’de yaşayan ve aklı baliğ olan herkes Türkiye’nin bir buhran içinde olduğunu görüyor. Devletin iyi yönetilmediğini artık Mısır’daki sağır sultan da duydu. Ciddi bir karamsarlık hakim ama buradan 83 milyon vatandaşımıza çağrıda bulunuyorum: Hiç birimizin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur. 83 milyon olarak Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak hepimizin namus borcudur. Bunu yapacağız. Birlikte yapacağız. Dostlarımızla birlikte yapacağız. İşçiyle, sanayiciyle, köylükle, emekliyle, emeklilikte yaşa takılanlarla yapacağız. Bütün dostlarımızla yapacağız” dedi.
Kılıçdaroğlu, “Ne yaparlarsa yapsınlar hiçbir güç, inandığımız yoldan bizi geri döndüremeyecek” diye konuştu.
"Çanakkale’den hepimizin alacağı dersler var”
Tekirdağ ve Çanakkale’de esnaf ve çiftçilerle görüştüklerini ve Çanakkale Şehitliği’ni ziyaret ettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Hem geçmişten hem de bugünden hepimizin alacağı dersler var. Her karış toprağında şehitlerimizin olduğu bir bölgede, “Çanakkale Geçilmez” destanı yazıldı. Milletin iradesi, “Çanakkale Geçilmez” demekti. Bir kişinin iradesi o düşmanların Çanakkale’yi geçmesine yol açtı. Milletin iradesi Çanakkale’yi geçilmez kıldı, padişahın iradesi “geçebilirsiniz” dedi. Neden tek adam rejimine karşıyız? Milleti, Türkiye Cumhuriyeti devletini bir kişiye emanet edemeyiz. 83 milyon, Türkiye Cumhuriyeti devletinin sahibidir” dedi.
“Önce Allah’a, sonra kendinize, sonra da bize güveneceksiniz”
CHP’li milletvekillerinin Türkiye’nin tüm illerini gezerek vatandaşlara umut verdiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, vatandaşlara “Karamsarlığa gerek yok bütün sorunlar aşılır. Önce Allah’a, sonra kendinize güveneceksiniz, sonra da bize güveneceksiniz” dediklerini belirterek, “Türkiye’yi aydınlığa beraber çıkaracağız” dedi.
Şanlıurfalı çiftçilere seslendi
Şanlıurfa’da bir süredir elektrik ve su verilmeye çiftçilere CHP milletvekilleri kente gidince elektrik ve su verilmeye başlandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bu güzel bir şey. Umarım bir daha kesmezler” dedi. Çiftçilere verilen desteklerin sulama birlikleri ve elektrik şirketleri tarafından kesildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, çiftçilerin girdilerdeki maliyet artışından şikayetçi olduğunu belirterek, Şanlıurfalı vatandaşlara şöyle seslendi:
“Uzun yıllardır bir partiye koşulsuz olarak oy verdiniz. AK Parti’ye oy verdiniz. Nasıl şimdi Urfa? Sahipsiz değil mi? Şanlıurfa sahipsizse, Türkiye sahipsiz demektir. Şanlıurfa’da sorun varsa Türkiye’de sorun var demektir. Ne Urfa sahipsizdir, ne Türkiye sahipsizdir”
Temeli 5 kez atıldı ama inşaatı sürüyor
Şanlıurfa Şehir Hastanesi’nin temelinin 5 kez atıldığını ve hala inşaatının sürdüğünü belirten Kılkıçdaroğlu, Şanlıurfa’da uzman doktor sıkıntısı yaşandığını belirterek, ildeki 530 bin öğrenciden 450 bininin ise EBA’ya erişemediğini sözlerine ekledi.
"Sabah hangi kanusa uyanacağımızı bilmiyoruz"
Cumhurbaşkanı kararları ve genelgeler ile ülkenin yönetildiğini söyleyen CHP lideri, "Öyle bir noktaya geldik ki akşam yatarkan yarın sabaha ne olacağını bilmiyoruz. Sabah kalktığımızda hangi kabusa uyanacağımızı da bilmiyoruz. Çünkü devlet yönetilmiyor. Devlet kinle, intikam duygusuyla, cehalet içinde yönetilmez. Birilerinin egemen güçlerinin talimatıyla Türkiye Cumhuriyeti devleti yönetilemez. Geldiğimiz nokta budur" dedi.
Süleyman Demirel tepkisi
KonyaSelçuk Üniversitesi'nden Süleyman Demirel'in isminin kaldırılmasına da tepki gösteren Kılıçdaroğu, "Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanlık yapmış, başbakanlık yapmış, barajlar kralı olarak milletin gönlünde yer almış bir kişiyi Konya Selçuk Üniversitesi'nden onun adını taşıdığı Kültür Merkezi'nden adını siliyorsunuz. Hangi geleneğimize, hangi töreye sığar? Bu kadar kin, bu kadar öfke nasıl oluyor?" diye sordu.
"Seçimle gelen seçimle gider"
HDP'ye açılan kapğatma davası ve Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekillliğinin düşürülmesi hakkında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir bakıyorsunuz, bir milletvekili attığı bir tweet dolayısıyla dokunulmazlığı kaldırılıyor. Yıldırım hızıyla milletvekilliği düşürülüyor. Hangi adalet bu? Saraydakiler müslümanlığı kimseye bırakmıyorlar. Onların dışında bu memlekette hiç müslüman yok. Bu haksızlığı nasıl sineye çekiyorsunuz siz? Hemen yıldırım hızı ve talimatla bir partinin kapatılması için derhal Cumhuriyet Başsavcılığı'na bunu kapatın diyorlar. Seçimle gelen seçimle gider" dedi.
"Kime sordun da feshettin?"
Türkiye'nin Cumhurbaşkanı kararı ile İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
"Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye dair Avrupa Konseyi sözleşmesini bir kişi kalktı dedi ki; 'ben feshediyorum.' Resmi Gazete'de gördüm. Kimsin sen? Kinle, öfkeyle devleti yönetiyorsan onu biliyoruz. Siyaseti cep doldurma aracı olarak gördüğünü de biliyoruz. Yandaşlarına milyar dolarları kazandırdığını da biliyoruz. İşi olanı işinden ettiğini de biliyoruz. Ama 42 milyon kadına ihanet edeni de artık şimdi biliyoruz ve öğreniyoruz.
1923 yılında Cumhuriyetimizi kurduk. Cumhuriyet aslında halkçılık demektir. "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" felsefesinin özü Cumhuriyettir. Bir kişinin değil, padişahın değil, milletindir. O zaman bir kişi egemenlik hakkını tek başına kullanamaz. Yasama ve yargının üzerindeki vesayet dolayısıyla bir kişi egemenlik hakkını kullanıyor ve kalkıyor bir sabah 42 milyon kadının hakkını ellerinden alıyor. Bu Cumhuriyet kurulurken, bu ülkenin kadınlara büyük önem verilmiştir. 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat kanunu çıktı kadın ve erkeğin eşit eğitim alma hakkı verildi. 1926 yılında kadınlara en büyük hakkı veren Medeni Kanun kabul edildi. 1930 yılında kadınlara yerel seçimlere girme hakkı verildi. 1934 yılında genel seçimlere katılma, seçme ve seçilme hakkı verildi. Kadına olağanüstü büyük önem veriliyor. Kendisini gelişmiş sayan ülkelerden daha önde bazı kurallar getiriyor.
Bir sabah kalktık bu parlamentodan oy birliğiyle çıkan, kendisinin de imzaladığı bir sözleşmeyi ben feshettim diyor. Kime danıştın, kime sordun, hangi kadınlara sordun sen? Bu kadınların nasıl şiddete uğradığını sen biliyor musun? Çoğu vatandaşımız bu sözleşmenin içeriğini tam bilmiyor"
"Bu devlette zorbalığa asla izin vermeyeceğiz"
Sözleşmenin amacının kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmakolduğunu belirten CHP lideri, "Şimdi bütün kadınların huzurunda Erdoğan'a soruyorum; sen bunun neresine karşısın?" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Bir diğer madde; kadına her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve kadınları güçlendirmek de dahil olmak üzere, kadınlarla erkekler arasında önemli ölçüde eşitliği yaygınlaştırmak. Yine bütün kadınların huzurunda Erdoğan'a soruyorum; bu cümlenin nesine karşısın? Bir hakkı kadınların elinden almak zorbalıktır. Bu devlette zorbalığa asla izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
"Cuma günü 450 milyon dolar kime satıldı?"
İktidarın izlediği ekonımi politikasının dünyada alay konusu olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Ekonomi var bir de erdonomi var. Erdonomi ne demek, 128 milyar doları birilerine vermek. Erdonomi ne demek ekonomiden bihaber olmak, istediği adamı istediği zaman göreve getirip istediği zaman görevden almak. Erdonomi ne demek? Cuma günü 450 milyon dolar satıldı. Kime satıldı, kim voliyi vurdu bilinmiyor. Açıklanır mı, açıklanmaz" dedi.
"Eskiden bir kişi çalışır bütün aileye bakardı. Şimdi 83 milyon kişi çalışıyoruz saraya ve Londra'daki bir avuç tefeciye bakıyoruz" diyen Kılıçdaroğlu, "Biz bu ülkede kadına şiddeti önleyeceğiz. Biz herkesin huzur içinde yaşamasını sağlayacağız. Her evde tencerenin kaynamasını sağlayacağız. İşsizlik belasını bitireceğiz" şeklinde konuştu.
"Felaketi nasıl atlatırız" paketi
Ülkede bir ekonomik felaket yaşandığını savunan CHP lideri, kısa sürede bu felaketin nasıl atlatabileceğine yönelik 9 maddelik bir öneri paketi açıkladı.
Kılıçdaroğlu, ekonmide yaşanan en büyük sorunun güven sorunu olduğunu belirterek, "Yaşanan sorun, güven sorunudur. İktidara güven yok. Erdoğan'a da güven yok. Tümüyle güveni iflas etmiş vaziyette. Bir söylediği öbürünü tutmuyor. Öncelikle güvenin inşa edilmesi lazım" dedi.
"İyi ki doktor değil, Allah yüzümüze bakmış"
Erdoğan'ın bundan bir süre önce, Kovid-19 aksaklıklarından sorumlu olmadığını belirtmek için, "Benim alanım ekonomi ben ekonomistim" dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Ekonominin geldiği yer malum. İyi ki doktor değil, Allah yüzümüze bakmış. Doktor olsa memlekette yaşayacak kişi kalmayacak" diye konuştu.
Independent Türkçe